12 Ağu 2009 10:40 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:49

"AHTAPOT KAFALAR!.." BEKİR HAZAR NEDEN BU KADAR KIZDI? KİMLER İÇİN BU SÖZÜ SARFETTİ?

"Son zamanlarda bir kısım medyada bir hayıflanma,bir rahatsızlık var" diyen Yeni Şafak yazarı Bekir Hazar'ı birileri çok kızdırmış.Kimler mi? İşte cevabı...

Ahtapot kafalar

TVNet'de MFÖ'nün Mazhar'ı canlı yayın konuğuydu. Keyifli bir sohbet izledim. Mazhar Aşk kelimesinin Farsça "Işk"tan geldiğini anlattı. Efendim, ışk aslında bir sarmaşıkmış. Küçücük ışk tohumunu bir ağacın dibine gömdüğünüzde, oradan büyür, bir sarmaşık halinde yükselirmiş. Sonunda koca bir ağacı kaplarmış. Sarmaşık içinde kaybolurmuş ağaç...

İnsan da gönül sarmaşığı içinda kaybolunca bu "Işk" yani "Aşk" olurmuş...

Son zamanlarda bir kısım medyada bir hayıflanma, bir rahatsızlık var. "Sarmaşık gibi yerden bittiler, medyayı ele geçirdiler" diye rahatsızlık duyuyorlar.

"Ele geçirmek"... Bu kelimeyi çok kullanıyorlar. Çok irite bir laf. Bunu öne sürerek gazetecileri sınıflandırıyorlar ve damgalıyorlar. Ne yani? Eğer medya ele geçirildiyse, onlar sahipleri miydi? Medya sadece tek tip düşünen, tek model kafaların babalarının tapulu malıydı? Maalesef sorsan "Evet diyecekler. Onlar medyayı kendileri gibi düşünmeyenlerin kullanamayacağı bir mal gibi görüyorlar. Biraz muhafazakar yanın varsa yapamazsın kardeşim gazetecilik. Hatta sinema filmi de yapamazsın. Şarkı söyleyemezsin. Hattanın hattası dizide de oynayamaz, sanatçı takılamazsın. Geçmişte bu konuda örnekler vermiştim. Bazı sanatçıların iş alabilmek için nasıl sahte sosyal demokrat takıldıklarını anlatmıştım. Eğer bu görüşleri taşıyor gözükmezsen iş vermiyorlardı piyasada, aç kalıyordun.

İnsanları düşünce ve inançlarına göre yargılayarak neredeyse kamusal alan ilan ettiler medyayı yıllarca. Özellikle bazı gazete ve televizyonlarda yaşama şansın yoktu. Bunu birebir tadanlardan biriyim. Hor görüldüğüm, aşağılandığım anlar oldu bu tip bakışa sahip olanlarla yolumun kesiştiği noktalarda. Bunlar medyayı ışktan yani sarmaşıktan öte ahtapotun kolları gibi sarmışlardı. Aralarına farklı düşünen biri girdiği anda ahtapotun kolları boğazını sıkıyordu o gazetecinin.

Şimdi farklı görüşler de dillenince medyada, o babasının malı gören tek tip kafalar yandaş diye suçluyorlar. Eğer onlarla aynı görüşte olursan yandaş olmuyorsun. Onların yanında olmak yandaşlaşmamak anlamına geliyor. Başkasına yazma hakkı tanımayan "Güya anti yandaş" yandaşlar bunlar...

Ancak ahtapot kafaların bakabileceği bir yaklaşım bu. Yıllarca ellerinde tutup kimseyi yaklaştırmadıkları medyada onlardan ışk bile olmaz. Hatta Antalya sahillerinde kaktüs dahi.

Çünkü kaktüsün bile tatlı bir meyvesi var!

Bekir Hazar/Yeni Şafak