28 Şub 2012 13:02
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:23
AHMET TAŞGETİREN ALİ BAYRAMOĞLU'NA SESLENDİ; LÜTFEN SAKİN OL DOSTUM!
Bugün yazarı Ahmet Taşgetiren, Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu'nun kendisine yönelik yazısına çok sert bir cevap verdi.
İşte o yazıdan çok çarpıcı bir bölüm:
LÜTFEN SAKİN OL DOSTUM
"Cumartesi günkü Ali Bayramoğlu sütununu okuyanlar, onun, yüzüne tuttuğum aynayı izah etmek yerine, ondan ürkerek "Taşgetiren gibiler vs..." diyerek, şahsıma yönelik saldırı ve öfke kusmayla karşılaştılar...
Oysa daha soğukkanlı bir izah, daha sağlıklı olurdu.
Öfke aklı giderir, bu ölçüde olanı ise insanda sağduyu da bırakmaz.
Lütfen sakin ol, dostum!
Ne yapmışım? 28 Şubat’ta Ali Bayramoğlu’nun arkasına saklanmışım. Bunu yazmak için insanın, gerçekten iz’an denen çizgiyi kaybetmiş olması gerekir.
Bakın o günlere?
Ne olmuş? Ali Bayramoğlu Yeni Yüzyıl’dan, Cengiz Çandar, Mehmet Barlas Sabah’tan atılmış. Andıçlanmışlar. Nerede yazacaklar?
LİBERALLERDE BİR KASINMA BİR KASINMA
Yeni Şafak sayfalarını açmış. Yani Yeni Şafak onlara yazma imkânı sunmuş. Yeni Şafak o güne kadar "İslamcı" hüviyetle gelen bir gazete. Liberal vs dememiş, kendilerine sayfa sunmuş. Yazılarına asla müdahale edilmemiş.
Şimdi kendilerini "liberal" ya da "demokrat" diye tanımlayan yazarlarda bir kasınma bir kasınma...
- AK Parti’nin meşruiyetini de biz sağladık. İslamcı kesimi biz koruduk. AK Parti’nin entelektüel derinliği yoktu, ona bu imkânı biz bahşettik.
Ondan sonra gelsin, diyetler.
ÇOK ÇİRKİN BİR KİBİR
İslami camia, Hüdai nabit bir olgu ya... Okumuş yazmışı yok ya... Her şeyi onlar biliyor ya... İslami camia ilk defa böyle badire atlatıyordu, onlar elinden tutup kurtardı ya...
Bu kibri çok çirkin buluyorum. Bu kibrin, AK Parti’nin ya da İslami camianın her farklı davranışında, politikasında, tavrında, önüne çıkarılmasını ve benim "liberal vesayet" diye tanımladığım şekilde "Sizi yalnız bırakırız haaa!" türünden çıkışlar sergilenmesini son derece sakil buluyorum.
Bu arkadaşlarımızın içinde yer aldığı Yeni Demokrasi Hareketi, doğdu battı, toplumda ne kadar karşılık buldu? Şimdi, toplumda karşılık bulmayan çizgilerini, AK Parti üzerinden devreye sokma, olmadığında da öfkeli feveranlara yönelme... Ne bu?
Cemaati de onlar yargılayacak, iktidarı da onlar yargılayacak ve her seferinde önünüze "Sizi biz savunmuştuk ya" gibisinden bir diyet hesabı sunulacak. Bu mudur civanmertlik?
Ne yapalım yani kolumuzu kesip üzerlerine mi atalım bu diyet hesabından kurtulmak için...
TANIDIĞIM BAYRAMOĞLU TANINMAYACAK ÖLÇÜDE BAŞKALAŞMIŞ
Açık söyleyeyim ne Ahmet Taşgetiren ne Tayyip Erdoğan ne şu-bu cemaat, hiç kimsenin arka çıkması ile gelmedi bugüne kadar?
Ben misyonerlik konusunda MGK tavrına sahip çıkmışım.
Bunu söylüyor Bayramoğlu. Ne yazık ki, saldırısına gerekçe üretecek bir çarpıtma sergiliyor. Hele oradan, DİNK’e yönelik cinayetle irtibatlandırmaya gitmesi, öfkenin, Bayramoğlu diye tanıdığım insanı tanınmayacak ölçüde başkalaştırdığını ortaya koyuyor. Ben ki, Hrant Dink cinayetini en net biçimde kınamış bir insanım. Oradaki derin devlet bağının ortaya çıkması için çok net şeyler yazmış bir insanım.
(...) Ali Bayramoğlu halen Yeni Şafak’ta ve Aksiyon’da yazıyor. Yani, eğer o yapılar "İslami camia" içinde olduklarını reddetmiyorlarsa, hâlâ İslami camianın gazete ve dergilerinde yazıyor. Yazsın, bence mahzuru yok. Ama sorsun kendi kendisine: Hâlâ "arkasına sığınan" bizleri savunmak için mi yazıyor?
Ah şu İslami camia! Ne otonom güçmüşsün sen!"
LÜTFEN SAKİN OL DOSTUM
"Cumartesi günkü Ali Bayramoğlu sütununu okuyanlar, onun, yüzüne tuttuğum aynayı izah etmek yerine, ondan ürkerek "Taşgetiren gibiler vs..." diyerek, şahsıma yönelik saldırı ve öfke kusmayla karşılaştılar...
Oysa daha soğukkanlı bir izah, daha sağlıklı olurdu.
Öfke aklı giderir, bu ölçüde olanı ise insanda sağduyu da bırakmaz.
Lütfen sakin ol, dostum!
Ne yapmışım? 28 Şubat’ta Ali Bayramoğlu’nun arkasına saklanmışım. Bunu yazmak için insanın, gerçekten iz’an denen çizgiyi kaybetmiş olması gerekir.
Bakın o günlere?
Ne olmuş? Ali Bayramoğlu Yeni Yüzyıl’dan, Cengiz Çandar, Mehmet Barlas Sabah’tan atılmış. Andıçlanmışlar. Nerede yazacaklar?
LİBERALLERDE BİR KASINMA BİR KASINMA
Yeni Şafak sayfalarını açmış. Yani Yeni Şafak onlara yazma imkânı sunmuş. Yeni Şafak o güne kadar "İslamcı" hüviyetle gelen bir gazete. Liberal vs dememiş, kendilerine sayfa sunmuş. Yazılarına asla müdahale edilmemiş.
Şimdi kendilerini "liberal" ya da "demokrat" diye tanımlayan yazarlarda bir kasınma bir kasınma...
- AK Parti’nin meşruiyetini de biz sağladık. İslamcı kesimi biz koruduk. AK Parti’nin entelektüel derinliği yoktu, ona bu imkânı biz bahşettik.
Ondan sonra gelsin, diyetler.
ÇOK ÇİRKİN BİR KİBİR
İslami camia, Hüdai nabit bir olgu ya... Okumuş yazmışı yok ya... Her şeyi onlar biliyor ya... İslami camia ilk defa böyle badire atlatıyordu, onlar elinden tutup kurtardı ya...
Bu kibri çok çirkin buluyorum. Bu kibrin, AK Parti’nin ya da İslami camianın her farklı davranışında, politikasında, tavrında, önüne çıkarılmasını ve benim "liberal vesayet" diye tanımladığım şekilde "Sizi yalnız bırakırız haaa!" türünden çıkışlar sergilenmesini son derece sakil buluyorum.
Bu arkadaşlarımızın içinde yer aldığı Yeni Demokrasi Hareketi, doğdu battı, toplumda ne kadar karşılık buldu? Şimdi, toplumda karşılık bulmayan çizgilerini, AK Parti üzerinden devreye sokma, olmadığında da öfkeli feveranlara yönelme... Ne bu?
Cemaati de onlar yargılayacak, iktidarı da onlar yargılayacak ve her seferinde önünüze "Sizi biz savunmuştuk ya" gibisinden bir diyet hesabı sunulacak. Bu mudur civanmertlik?
Ne yapalım yani kolumuzu kesip üzerlerine mi atalım bu diyet hesabından kurtulmak için...
TANIDIĞIM BAYRAMOĞLU TANINMAYACAK ÖLÇÜDE BAŞKALAŞMIŞ
Açık söyleyeyim ne Ahmet Taşgetiren ne Tayyip Erdoğan ne şu-bu cemaat, hiç kimsenin arka çıkması ile gelmedi bugüne kadar?
Ben misyonerlik konusunda MGK tavrına sahip çıkmışım.
Bunu söylüyor Bayramoğlu. Ne yazık ki, saldırısına gerekçe üretecek bir çarpıtma sergiliyor. Hele oradan, DİNK’e yönelik cinayetle irtibatlandırmaya gitmesi, öfkenin, Bayramoğlu diye tanıdığım insanı tanınmayacak ölçüde başkalaştırdığını ortaya koyuyor. Ben ki, Hrant Dink cinayetini en net biçimde kınamış bir insanım. Oradaki derin devlet bağının ortaya çıkması için çok net şeyler yazmış bir insanım.
(...) Ali Bayramoğlu halen Yeni Şafak’ta ve Aksiyon’da yazıyor. Yani, eğer o yapılar "İslami camia" içinde olduklarını reddetmiyorlarsa, hâlâ İslami camianın gazete ve dergilerinde yazıyor. Yazsın, bence mahzuru yok. Ama sorsun kendi kendisine: Hâlâ "arkasına sığınan" bizleri savunmak için mi yazıyor?
Ah şu İslami camia! Ne otonom güçmüşsün sen!"