02 Eki 2014 11:17
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:47
Ahmet Kekeç'ten kendisine 'ev ödevi' veren yazara:Tavana bakma maklubeci...
Star yazarı Ahmet Kekeç, bugünkü yazısında BirGün yazarı Ümit Alan'a zehir zemberek sözlerle seslendi.
Aralarındaki polemiğin bugünkü round'unda, Kekeç, Alan'a 'Tavana bakma gözlerime bak' diyerek imalı bir mesaj verdi. Alan, Kekeç'e seslendiği son yazısında kendisine 'ev ödevi' vermişti.
POLEMİK NASIL DOĞMUŞTU?
BirGün gazetesi yazarı Ümit Alan'ın Köşe Vuruşu isimli köşesinde geçen hafta, sert bir şekilde eleştirdiği Star yazarı Ahmet Kekeç bir dizi sert yazıyla topa girmişti.
İlk yazısında "Birazdan sana da dan dun girişeceğim" diyen ve BirGün'ün "paralel örgütün elinde rehin" olduğunu ileri süren Kekeç, konuyu ertesi gün de devam ettirmiş, "Soruyorum... Ümit Alan sırıtıyor. Durumunuz espri kaldırmıyor maalesef" yazmıştı.
KORKMASIN HEPSİNİN CEVABI GOOGLE'DA VAR
BirGün yazarı Ümit Alan da köşesinden Ahmet Kekeç'e ev ödevi başlıklı bir yazı ile hem suçlamalara yanıt vermiş hem de polemiği devam ettirerek; "Bu hafta tatilde olduğum için normalde yazı yazmayacaktım. Yine yazmayacağım. Yani en azından kendi okuruma bir şey katacak bir şey yazmayacağım. O yüzden bunu yazıdan saymıyorum." diyerek söze başlayan Alan, " Ben tatildeyken şu soruların cevapları üzerine düşünebilir ama. Korkmasın zor değil, hepsinin cevabı Google'da var." diyerek dalga geçmeyi de ihmal etmedi." demişti.
İşte Kekeç'in Alan'a zehir zemberek sözleri:
Bir tweet atmış, “Maklube tepsisindeyim, gelin beni burdan çıkarın” demiş, ben de bunun üzerine “adeta çıldırmışım” ve değerli yazar Ümit Alan’ın gazetesi BirGün hakkında ipe sapa gelmez bir sürü iddiada bulunmuşum.
Bu senin yorumun çocuğum... “Adeta çıldırmadım”, birkaç basit soru sordum:
Bıkkınlık verdi ama “fehmedilmen” için tekrarlıyorum:
BİR- Solcu gazetenizde illegal yollarla elde edilmiş tapelerin ve ses kayıtlarının ne işi var?
İKİ- Paralel suç çetesiyle senkronize yayınlarınızı hangi sol değerlerle telif ediyorsunuz? Hangi ahlakla, hangi mesleki ilkeyle?
ÜÇ- Solcu gazeteniz paralel yayın organlarının bile yayınlamaktan imtina ettiği “polis fezlekelerinden” manşetler kotarıyor... Boş binaların resmini basıp, altına “İşte Türkiye’deki IŞİD karargâhı” diye yazılar döşeniyor. Kahvehane dedikodularını “somut bilgi” diye yutturuyor... Suriye’de çekilmiş fotoğrafları, “İşte Antep... İşte Hatay... İşte Şanlıurfa... İşte Türkiye-IŞİD ortaklığının belgesi” diye tedavüle sürüyor. Niçin burada bir problem görmüyorsunuz?
"İLKEYLE YATIP İLKEYLE KALKIYORSUNUZ DA..."
DÖRT- İlkeyle yatıp ilkeyle kalkıyorsunuz... Aferin, iyi ediyorsunuz da... Solcu gazeteniz niçin hiçbir ahlak, hiçbir ilke, hiçbir değer gözetmiyor?
BEŞ- Madem gazetecilik biz pis sağcıların elinde rehin, kendi “solcu gazeteciliğinizi” bir gözden geçirin bakalım, ne göreceksiniz?
"MAKLUBECİ ÜMİT BU SORULARA CEVAP VERMİYOR"
Maklubeci Ümit bu sorulara cevap vermiyor, bir gazeteye bavul bavul belge gelirken benim ne tutum takındığımı hatırlamamı istiyor... Zaten bu sorulara cevap vermezmiş. Cevabı “google”da varmış. Açıp bakarsam görürmüşüm.
Bir gazeteye bavul bavul belge gelirken benim ne tutum takındığım da internet ortamında kayıtlıdır. Sen de açıp bakarsan görürsün ve biraz orijinal olman gerektiğini hatırlarsın...
Balyoz hakkında ne yazdığım, gazetecilerin tutuklanmalarına hangi gerekçelerle karşı çıktığım, İlker Başbuğ’a reva görülenleri niçin yanlış/haksız bulduğum ve hangi eleştiri cümlelerini kurduğum, hepsi kayıtlıdır...
Kaldı ki, sırf cemaatin gadrine uğradılar diye, “darbecilerinize” onay verecek halim de yok.
"BANA EV ÖDEVİ VERECEĞİNE..."
Bana ev ödevi vereceğine, şu “halkın gazetesi” lejandıyla çıkan gazetenizin tuhaf halleriyle ilgili bir “tecessüs” geliştir bakalım...
...
Halkın gazetesi yazarları olarak, öldürülen “halk çocukları” için tavana bakmayı tercih ettiniz.
Yazının tamamı için tıklayınız