Ahmet Kekeç'ten Bekir Coşkun'a sert yanıt; Cumhuriyet'e değil sana karşıyız!
Bekir Coşkun'un Sözcü'de "Cumhuriyeti yıkamazsınız çünkü..." başlığıyla yayımlanan yazısına Star gazetesinden çok sert yanıt geldi.
Marifet Cumhuriyet'i kurmak değil yazan Ahmet Kekeç, "badem
bıyıklıların Cumhuriyeti yıkmak gibi derdi yok" dedi ve ekledi:
Daha net söylemek gerekirse, Cumhuriyet'e değil sana
karşıyız...
BEKİR COŞKUN NE YAZMIŞTI?
Türkiye Büyük Millet Meclisi...
Cumhurbaşkanı...
Başbakan...
İktidar, muhalefet, siyaset, seçme seçilme hakkı,
sandık...
Tümü cumhuriyetin eserleridir...
Cumhuriyetin koltuğuna oturmuş, cumhuriyete burun
kıvıran badem bıyıklılar, cumhuriyet olmasaydı inek
güdecekti...
O koltuklar cumhuriyetindir...
*
Övünerek yaptıklarını söyledikleri her şey, ama her şey
cumhuriyetin eseridir...
Bu yıkma çabaları dahi, cumhuriyetin sağladığı
"özgürlük" ortamının eserleri değilse nedir?..
*
Yarın Cumhuriyet Bayramı...
Cumhuriyetin demokrasisinden yararlanarak, onun
özgürlük ortamına sığınarak, onun kurumlarını ve
kurallarını kullanarak, onun koltuklarına oturarak,
onun kıyafetini giyerek, onun çatısı altında durmak
zorundasınız...
Cumhuriyetin gücü de buradan gelir...
Onun tahammülü ve hoşgörüsü ile oradasınız...
Bu yüzdendir...
Cumhuriyeti yıkamazsınız...
AHMET KEKEÇ NE YANIT VERDİ?
Badem bıyıklının “Cumhuriyeti yıkmak” gibi bir derdi yok Bekir.
Biraz Ankara’nın dışına çık, insanlarla temas et, badem bıyıklı
çoğunluğunun bulunduğu mekânlarda dolaş (Ulus civarında turalasan
da olur), gözlerinle gör...
Kimse Cumhuriyete karşı değil.
Niye olsun?
Daha önce de anlatmıştım ama senin seviyene uyarlayarak
tekrarlayayım.
Biz (badem bıyıklılar) Cumhuriyete karşı değiliz. Bilakis
Cumhuriyeti çok seviyoruz.
Kemalist değiliz... CHP’ye oy vermiyoruz.
Mustafa Kemal’e Peygamber, Nutuk’a kutsal kitap, Anıtkabir’e Kâbe
muamelesi yapmıyoruz.
Bazı darbelerin “iyi” bazı darbelerin “kötü” olduğunu savunmuyoruz.
Bütün darbeler kötüdür Bekir. Bazı darbelerin nispeten “iyi
anayasa” getirmiş olması, yapılan işi meşrulaştırmaz. Kaldı ki, iyi
anayasa denilen anayasa, korporasyonlara kapı aralamıştır.
Korporatist bir anayasadır. Senin anlayabileceğin biçimde
söyleyeyim, vesayetçi bir anayasadır. Daha kötüsü
düşünülemez...
Badem bıyıklıyız, göbeğimizi kaşıyoruz ama saf değiliz.
Recep Peker mamulü “tektipleştirme” projesinden “ulus”
yaratılabileceğine inanmıyoruz.
Nitekim yaratamadık.
Mahmut Esat Bozkurt’u “gelmiş geçmiş en büyük hukukçu”
saymıyoruz.
Parvus Efendi’yi “değerlerimiz” arasında sıralamıyoruz...
Bedri Baykam’ın kolaj çalışmalarına bayılmıyoruz...
Zülfü Livaneli dinlediğimizde “devrim, devrim” diye kendimizden
geçmiyoruz.
Fakat biz de cumhuriyetçiyiz...
(...)
Cumhuriyet iyidir, tamam da, marifet Cumhuriyet kurmak değil
Bekir... Saddam Hüseyin de kurdu, İranlı mollalar da kurdu...
Marifet, onu demokratik değerlerle donatmak, yani “cumhurun
cumhuriyeti” kılmak...
Biz (badem bıyıklı göbeğini kaşıyan kıllı ayılar), Cumhuriyete
değil, fetiş Cumhuriyet düşüncesine ve “Kemalist tasallut
rejimine” karşıyız.
Daha net söylemek gerekirse, sana karşıyız...