Ahmet Kekeç o gazetecilere seslendi: Peki, siz kaç seçim kaybettiniz?
Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, Kılıçdaroğlu'nu hedef alan gazetecileri eleştiri yağmuruna tuttu.
Kılıçdaroğlu’ndan daha çok kaybeden ama gitmeyen, gitmeyi
akıllarından geçirmeyen tonla siyasinin olduğuna dikkat çeken Ahmet
Kekeç, Kılıçdaroğlu'nun da gitmeyeceğini söyledi. İsim vermeden
bazı
gazetecileri de eleştiri yağmuruna tutan Kekeç şu ifadeleri
kullandı:
"İlginçtir, “gitsin” kampanyasına bağımsız ve tarafsız medyanın
bazı müntesipleri de katıldı. Biri var
ki, “Kılıçdaroğlu” dendiğinde nevri dönüyor. Hani, halka “bidon
kafa” diyen gazeteci... Sadece bu gazeteci mi? Diğerleri de
“gitsin” diyor... Hani, “Gandi” gazlamasıyla Kılıçdaroğlu’nu
piyasaya sürüp FETÖ’nün kaset provokasyonunu meşrulaştıran
“tarafsızlar...”
Kaybedenin sadece Kılıçdaroğlu olmadığını söyleyen Kekeç, "Siz de
kaybettiniz. İddialarınızla kaybettiniz. Habercilik ve yorumculuk
anlayışınızla kaybettiniz. Boş umut vaat ettiğiniz için
kaybettiniz. Kılıçdaroğlu gidecek ama siz kalacaksınız, öyle mi?
Ülkenin kurtuluşu biraz da size bağlı. Sizin CHP’nin yakasından
düşmenize bağlı." dedi.
İşte Kekeç'in "Peki, siz kaç seçim kaybettiniz?"
başlıklı bugünkü yazısı:
Kemal Kılıçdaroğlu istifa etsin... Bence de etsin. Esasında bana
ne... İstifa etse de olur, etmese de olur. Ama etmesi, etmemesinden
daha iyidir.
Kılıçdaroğlu gider de “Türkiye yanlısı” biri gelirse, belki CHP
FETÖ’nün ve Batı dairesinin tarassudundan kurtulur.
Böyle bir yararı olur...
Rakipleri açısından Kılıçdaroğlu, CHP’nin başına gelmiş en uygun
isim... İstifasını istemezler... Ne yapacağı bilinmez biriyle
uğraşmaktansa, “kazanma garantili” bir rakiple seçimlere girmek
daha çok işlerine gelir.
Dün, bütün gün, “Kılıçdaroğlu istifa” sloganlarını dinledik.
CHP’liler oturma eylemi düzenlemiş... “Gitsin” diyorlar.
Neden gitmeliymiş?
Dokuz seçim kaybetmiş... CHP böyle birine emanet edilemezmiş.
Seçim kaybetmek biricik “kıstas”sa, Kılıçdaroğlu’ndan daha çok
kaybeden ama gitmeyen, gitmeyi akıllarından geçirmeyen tonla siyasi
var. Gitmiyorlar. Kaybettikçe koltuklarını sağlamlaştırıyorlar.
Kılıçdaroğlu da gitmeyecek...
Muharrem İnce’yi “arena”ya sürmesinin nedeni, kaybeden olmamaktı.
“Ben kaybedeceğime, İnce kaybetsin” diyordu. Böylece, genel
başkanlık yarışındaki en ciddi rakibinden kurtulmuş olacaktı.
Rakibi kazanamasın diye Cumhurbaşkanlığı seçimine asılmadı, sadece
HDP’nin barajı aşması için çalıştı. Hatta mezhep yakınlığını
gözeterek belli bir seçmen kitlesini HDP’ye yönlendirdi.
Mustafa Sarıgül’e kaybettirmişti.
Muharrem İnce’ye de aynı tarifeyi uyguladı ama planı elinde
patladı.
Önümüzdeki günlere İnce’ye “İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı” adaylığını teklif edecek... İnce kazanırsa, CHP
kazanmış olacak. Kendisi de, böylece, müteakip seçime kadar genel
başkanlık koltuğunda mahfuz kalacak.
İnce, ağzına çalınacak bir parmak balla tatmin olur mu,
bilmem...
Bu geçici tedbir (yani “geçici sakinleştirme çabası”) bence
CHP’deki “gitsin” çığlıklarını durdurmayacak.
İlginçtir, “gitsin” kampanyasına bağımsız ve tarafsız medyanın bazı
müntesipleri de katıldı.
Biri var ki, “Kılıçdaroğlu” dendiğinde nevri dönüyor.
Hani, halka “bidon kafa” diyen gazeteci...
Kendisi “Mustafa Kemal’in askeri” olmakla övünüyor. Kılıçdaroğlu’nu
Mustafa Kemal’in askeri olmaya yakıştıramıyor. Bence de yakışmıyor.
Terör örgütünün uzantısını Meclis’e taşımak uğruna seçim kaybetmeyi
göze alan biri, olsa olsa “FETÖ’nün askeri” olur.
Peki, Kılıçdaroğlu niçin gitmeliymiş?
Bugüne kadar girdiği bütün seçimleri kaybettiği halde utanmadan
çıkıp “biz kazandık” dediği için gitmeliymiş.
Sadece bu gazeteci mi?
Diğerleri de “gitsin” diyor... Hani, “Gandi” gazlamasıyla
Kılıçdaroğlu’nu piyasaya sürüp FETÖ’nün kaset provokasyonunu
meşrulaştıran “tarafsızlar...”
Gitmeliymiş, çünkü Kılıçdaroğlu dokuz seçim kaybetmiş.
İyi de, sadece Kılıçdaroğlu kaybetmedi ki...
Siz de kaybettiniz.
İddialarınızla kaybettiniz.
Habercilik ve yorumculuk anlayışınızla kaybettiniz.
Boş umut vaat ettiğiniz için kaybettiniz.
Halka küfrettiğiniz, halkın değer tercihleriyle kafa bulduğunuz,
halkın seçtiklerini aşağıladığınız için kaybettiniz... “Ayakkabı
kokusu” dediğiniz için kaybettiniz.
Kılıçdaroğlu’yla birlikte maşallah bütün seçimleri kaybediyorsunuz
ama “nerede hata yaptık?” demiyorsunuz. Üslubunuzu, tavrınızı,
jargonunuzu değiştirme gereği duymuyorsunuz.
Kılıçdaroğlu gidecek ama siz kalacaksınız, öyle mi?
Ülkenin kurtuluşu biraz da size bağlı.
Sizin CHP’nin yakasından düşmenize bağlı.