Ahmet Kekeç, İbrahim Karagül'e fena yüklendi: Akif Emre kalbine yenildi, Salih Tuna istifa noktasına getirildi!
Star yazarı Ahmet Kekeç, Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül'e tepki gösterdi.
İbrahim Karagül'ün, geçen günlerde hayatını kaybeden Yeni Şafak
yazarı Akif Emre ile "Biz' kaldı mı o yıllardan geriye,
bilmiyorum, bilemiyorum. Bildiğim tek şey: Ben de gidiyorum"
diyerek istifa eden Salih Tuna'ya sahip çıkmadığını savunan Kekeç,
şunları söyledi:
"İsmi zikredilen kişilerin ne kadar kıymetli olduğunu anlamanız
için birinin kalbine yenilmesi, diğerinin de 'istifa noktası'na
getirilmesi ve istifa edip gitmesi mi gerekiyordu? Mahmut Erol
Kılıç’ın nasıl bir akıbete uğraması gerekiyor, merhametinize mazhar
olabilmesi için?"
Geçen sene sosyal medyada dolaşıma giren "Medyada İrancı
İstemiyoruz" başlıklı tabelanın hedefinde Salih Tuna, Akif Emre ve
Mahmut Erol Kılıç vardı. Söz konusu paylaşımlarda bahsi geçen
isimler için "İrancılar Tahran'a" ifadesi kullanılmıştı.
Ahmet Kekeç'in "Salih Tuna ve Akif Emre gibi
pislikler" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Bir süre önce, sosyal medya üzerinden dolaşıma sürülen bildiride
şöyle bir cümle yer alıyordu: “TV NET ve Yeni Şafak gibi mecralarda
sinsice Şii terörünün sözcülüğüne soyunan Akif Emre, Salih Tuna,
Mahmut Erol Kılıç gibi isimler...”
Bu isimler ayrıca bölgedeki “Safevi yayılmacılığını”
destekliyorlarmış. Bu tutumlarından vazgeçmezlerse, onlara “birer
pislikmiş gibi muamelede” bulunulacakmış.
Bildiriyi kimin, hangi grubun kaleme aldığını bilmiyorum.
Bunun bir önemi yok.
Fakat bir süre sonra, işbu bildiriye omuz veren, yani sosyal medya
hesaplarından “RT” ederek geniş kesimlere ulaştıran birtakım
heyecanlı “İslamcılar” türedi.
Bunları, merhum Akif Emre hakkında yazdıkları güzellemelerden
tanıyorsunuz.
Merhuma ve çevresine zamanında demediklerini bırakmamışlardı,
vefatından sonra “Şöyle dava adamıydı, böyle büyük insandı,
filozoftu, Müslümanların vicdanıydı...” diye pişkince yazılar
yazmaya başladılar. Hiç utanmadılar.
Kimliklerini sormayın.
Onlar kendilerini biliyor.
Esasında siz de biliyorsunuz.
Küçücük bir taramayla isimlerini ortaya dökebilirsiniz. Değerse,
deneyin...
Bir çift söz de, Akif Emre, Salih Tuna ve Mahmut Erol Kılıç linç
edilirken susan malum “yayın sorumlusu”na:
İsmi zikredilen kişilerin ne kadar kıymetli olduğunu anlamanız için
birinin kalbine yenilmesi, diğerinin de “istifa noktası”na
getirilmesi ve istifa edip gitmesi mi gerekiyordu?
Mahmut Erol Kılıç’ın nasıl bir akıbete uğraması gerekiyor,
merhametinize mazhar olabilmesi için?
Bugün “Yaşayan Akif Emre” diye yazılar yazıyorsunuz, çok iyi
ediyorsunuz da, ama o gün o hayâsız linçe karşı bir tek kelime
etmediniz.
Neyi bekliyordunuz?
Hangi maslahatı gözetiyordunuz?
İŞTE AKİF EMRE'NİN HEDEF ALINDIĞI O BİLDİRİ: