AHMET KEKEÇ HASAN CEMAL VE CENGİZ ÇANDAR'I TOPA TUTTU; DÜŞMANLIK YAPIYORLAR!
Star Gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, Hasan Cemal ile Cengiz Çandar'ı kelimenin tam anlamıyla yerden yere vurdu..
Gazetecilik değil düşmanlık yapıyorlar!
Birinin bir kitabı var: “Kürtler.”
Bir gazeteci ağabeyimiz...
Hani, gazetesiyle ilişkisi kesilince, “Hayır, beni Başbakan kovdurmadı” diyen; Gezi Parkı kutuplaşmasından sonra fikir ve ahlak değiştirip, “Düzeltiyorum, beni Başbakan kovdurdu” mealinde yazılar yazan ağabeyimiz.
Kitabı, mühim bir kitaptır ama...
Katılmadığım çok husus var ama benzerleri arasında öne çıkan bir kitaptır.
Hiç üşenmedi, o yaşında kalkıp dağ bayır dolaştı, örgüt ileri gelenleriyle görüştü, militanlarla röportajlar yaptı, bölgeyi dolaşıp halkın nabzını tuttu, siyasilerin görüşlerini aldı ve ortaya emek mahsulü devasa bir kitap çıkardı.
Bu kitabı, Kürt cenahında da çok sevildi.
Çok takdir edildi.
Denilebilirse, tek başına bir örgüt gibi çalıştı ve Kürt meselesinin çözümüne “ciddi sayılabilecek” katkılarda bulundu.
Diğeri, daha militan bir arkadaş...
Ziyadesiyle cesur ve sözünü sakınmaz...
O da bir gazetede yazıyor.
Memleketin sayılı demokratlarından biri...
Bir vakitler, henüz kurulmuş bir partide teşkilatlanmadan sorumlu genel başkan yardımcısıydı. O dönemde de, Kürt meselesi konusunda cesur laflar ediyor; federasyondan, özerklikten, hatta kısmi bağımsızlıktan söz ediyordu. Bunları parti toplantılarında da gündeme getiriyordu.
Sonra (yıllar sonra) bir sivil toplum kuruluşunun siparişiyle “Kürt meselesi nasıl çözülür” konulu bir rapor hazırladı.
Bu raporda da, oldukça cesur öneriler vardı.
Üstelik “Ortadoğu konusunda uzman bir gazeteci” olarak biliniyordu ve uzmanlığı çerçevesinde, hem Kürt meselesine, hem de Ortadoğu sorununa ilişkin son derece öğretici yazılar yazdı.
Bu ikilinin yanına koyacağımız başka isimler de var...
Kürt meselsi üzerinden kariyer yapan ve demokrat kesim tarafından el üstünde tutulan arkadaşlar...
Bu arkadaşların bir önemli özelliği de, “Niçin Kürt meselesini çözmüyorsun? Niçin İmralı’yı muhatap almıyorsun?” diyer Başbakan pataklamaktı...
Bu işi yıllarca “aksatmadan” yaptılar.
Sonra bir şey oldu...
Başbakan İmralı’yı muhatap aldı ve müzakere sürecini başlattı.
Ne olduysa, bundan sonra oldu işte...
Ahmet Kekeç'in yazısının tamamı için tıklayın