AHMET KEKEÇ ECE TEMELKURAN'A ÇAKTI; SİZ TAHRİR'E YAKIŞIRSINIZ!
Star yazarı Ahmet kekeç'in hedefinde Birgün'ün çiçeği burnunda genel yayın yönetmeni Ece Temelkuran vardı..
Siz Tahrir Meydanı’na daha çok yakışırsınız!
Efendim, Gezi’ciler Mısır’daki darbeye karşı çıkmalı imişler...
“Gezi ruhu” diye bir şey varsa, bu ruh asıl böyle bir zamanda
ortaya çıkmalı imiş...
Ki, eylemlerine haklılık ve meşruiyet kazandırabilsinler.
Gezi ruhu diye bir şey yok evlat.
Seni kandırmışlar.
Daha doğrusu, keklemişler...
Ortada bir ruh dolaşıyor ama bu “eski Türkiye”de karşılığını bulan
resmi ve arkaik bir ruh...
Bu ruhu İstiklal Mahkemeleri’nden biliyoruz biz...
Takrir-i Sükûn’dan biliyoruz, devrim kanunlarınızdan biliyoruz,
Mahmut Esat Bozkurt’tan biliyoruz (ki, hâlâ utanmadan ödüller
dağıtıyorsunuz bu adam adına), Varlık Vergisi’nden biliyoruz, Nazım
Hikmet ve Kemal Tahir’e çektirdiklerinizden biliyoruz, Trakya
olaylarından biliyoruz, İsmet Paşa mamulü “Rum Masası”ndan
biliyoruz, Sabahattin Ali’nin kafasında patlayan odundan biliyoruz,
Tan gazetesinin yakılıp yağmalanması “teşebbüs-i
vatanperveranesi”nden biliyoruz, Yassıada’dan biliyoruz, 17 bin
faili meçhulden biliyoruz, suret-i haktan görünerek sürdürmeyi
başardığınız 30 yıllık kirli savaştan biliyoruz, 28 Şubat’tan
biliyoruz, parti kapatma davalarından biliyoruz, “Darbeler, bazen
demokrasi getirir” diyen arsız ve utanmaz arkadaşlarınızdan
biliyoruz...
Zaten bu ruhu diriltmek heva ve hevesiyle hizalandınız Gezi eylemlerinin yanında; Koç’unuzla, Doğan Medya’nızla, bankacılarınızla, reklamcılarınızla, sanatçılarınızla, Ertuğrul Özkök’ünüzle, Fazıl Say’ınızla, Fuat Kavur’unuzla, Perinçek’inizle, KESK’inizle, DİSK’inizle, CHP’nizle, Sözcü’nüzle, Taraf’ınızla...
Devrim yapacaktınız...
Ece Temelkuran bacınız canlı yayında coştukça coşuyordu, “Bu bir
devrim Banu... Devrimin ayak sesleri...
İçimden devrim demek geçiyor Banu...”
Devrimin ayak sesleri ilk Dolmabahçe semalarında duyurdu
kendini...
Başbakanlık ofisi ele geçirilecek, bu mutlu haber mühimmat ve
sağlık gereciyle donatılmış Valide Sultan Camii’nde Reuters
aracılığıyla dünyaya duyurulacaktı.
Devriminizi Perinçek’e kaptırdınız...
Mısır’da darbeye direnenlere “terörist” diyen Perinçek...
28 Şubat müdahalesini meşrulaştırmak için “İlericilerin tankları
var” diyen Perinçek...
Devrim Kanunları’nın hemen, şimdi, mümkünse “an içinde”
uygulanmasını isteyen Perinçek.
Milli bir hükümet kurmak için parlamentoya gerek olmadığını
söyleyen Perinçek...
Efendim, Gezi’dekiler “insanlığın yanında” durduklarını göstermek
için Mısır’daki darbeyi protesto etmeli imişler... İlke bunu
gerektirirmiş...
İyi de birader, barikat arkadaşlarınız açık açık yazıyor: “Biz
Mursi gibilere karşı olduğumuz için Gezi’deyiz.”
Ne ilkesi?
Hükümete “Havaalanı açmayacaksın, köprü yapmayacaksın, enerji
üretmeyeceksin, Kanal İstanbul projesinden vazgeçeceksin” diye
ültimatom veren “sömürge yanlısı” sivil toplum örgütleriniz
Mısır’daki darbeye karşı olmadıklarını açıklayan bildiriler
yayınlıyor...
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN