14 Haz 2012 09:49 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:46

AHMET KEKEÇ AHMET ALTAN'A ÇAKTI; ''USTA YAZARIN İÇKİ İSYANI''

İki adım öteye gitse, onlarca içkili lokanta bulacak. Gitmiyor... “Korku” edebiyatı yapıyor.."

Usta yazarın içki isyanı

Süleyman Seyfi Öğün hoca, dindar olsun ladini olsun, demokrat olsun Kemalist olsun, “tüketimde buluşan insanlar”ın, esasında aynı yöne baktıklarını, kendilerini farklı düşünce ekseninde gerçekleştirseler de, giderek aynı olmaya başladıklarını söyler ve yazar...

Kapitalizmin başarısıdır bu.

Diyalektik kural burada da işlemektedir: Kendilerini karşıtlık temelinde ifade eden (örgütleyen) taraflar, mahut kural uyarınca, birbirlerini belirlemekte, giderek “birbirlerine dönüşmektedir...”

Kaç gündür, “sosyolojik bir sonuç” olan, başka da bir şey olmayan, ancak ve sadece sosyoloji bilimi çerçevesinde anlaşılabilecek/değerlendirilebilecek “opera ve mescit” meselesini tartışıyoruz.

Esasında tartışmıyoruz...

Kendilerini seçkin, arınmış, kültürel olarak “yırtmış”, hatta dokunulamaz sayan birtakım gazetecilerin “saldırılarını” anlamaya çalışıyoruz ve galiba anlıyoruz.

Bu saldırıların altında, ne yazık ki, çok zalim bir “öteki kavramlaştırması” yatıyor.

Siyaseten yola çıkılabilecek, icabında aynı hedefe ateş edilebilecek ve hatta “siyasi ortaklık” yapılabilecek insanlar, değil mi ki “talepler ve ihtiyaçlar kalemiyle” kendisine benzemeyeni huzursuz ediyor, kendisine benzemeyeni şaşırtıyor, kendisine benzemeyenin hayat alanını daraltıyor, onlar artık “öteki”dir, “öteki” telakki edilmelidir...

Bunu, bu şekilde, dolambaçlı laflarla anlattığıma bakmayın.

Bu kavramlaştırmayı son derece “saygısız ve terbiyesiz bir üslupla” yapıyorlar.

Herhalde siyaseten pozisyon aldıklarını düşünüyorlar... Sanki ele aldığımız ve tartıştığımız konu, “siyasal karşıtlaşmanın” ürünüymüş gibi.

Hadi daha açık konuşalım:

Görünüşte hükümeti eleştiriyorlar ama hedefte öteki var. “Öteki”nden duydukları rahatsızlığı meşru muhalefetle kılıflamaya çalışıyorlar. Bir anlamda, bilinçaltlarını ele veriyorlar: Herkes her şeyi tüketemez. Tüketme hakkı ve ayrıcalığı yalnızca kendilerine ait...

Hükümete çak kardeşim.

Başbakan’ı yerden yere vur.

Bin tane Uludere yazısı yazdın... Bin tane daha yaz...

Uludere’de akan kanların bir gün bu iktidarı boğacağını söyle...

Küfür manşetleri at...

Nezahetine yakışır laflar gönder... “Sefil” de, “Zavallı” de, “Zorda olan sensin aslanım” de...

Elinden gelen her melaneti sergile...

İktidarlar gidicidir... Başbakan bugün vardır, yarın yoktur... Yarın bir başka vasat kurulur, bir başka siyasal iklim oluşur, bir başka siyasal kültür ülkeye egemen olur. Sen de ettiğin küfürlerle kalırsın.

Fakat muhalefetini, varlıklarını “yaşam alanına saldırı” saydığın insanlar üzerinden yapma... O insanların modernizmle sınavını, tüketim alışkanlıklarını, tüketim ihtiyaçlarını yahut “kapitalist hayat içindeki çürümüşlüklerini” siyasal bir sonuç olarak değerlendirip, durumdan vazife çıkarma... Yani, işi “yaşam alanı savunusuna” dökme. Ayıp oluyor.

Bu işi 28 Şubat sürecinde Bedri Baykam gibiler yapardı. Emin Çölaşan gibiler yapardı.

Sosyolog Emre Kongar da teorik (!) kılıf hazırlardı...

Mesele gelir, “Ay şekerim, köylüler geldi, semtimizi işgal etti” sonucuna dayanırdı.

HAMİŞ:

Kelimelere dans ettirme becerisine sahip usta yazar, babası ve kardeşiyle birlikte, her zaman yemek yedikleri içkili lokantaya gitmiş... Artık içki verilmediğini görünce şaşırmış... Durumu, “hükümetin oluşturduğu korku atmosferiyle” açıklıyor. İki adım öteye gitse, onlarca içkili lokanta bulacak. Gitmiyor... “Korku” edebiyatı yapıyor... Bu türden yazıları, eskiden, Deniz Som yazardı. Ne tuhaf!

Ahmet KEKEÇ / STAR GAZETESİ



KUŞTEPE’YE TALİH KUŞU KONDU! CEMİLE REKOR FİYATA EV ALDI!
HÜLYA AVŞAR AYVALIK’TA SEZONU AÇTI! ŞOK! ŞİŞLİ’NİN GÖBEĞİ BULGAR VAKFI’NA VERİLDİ!
2,5 TRİLYON DOLARLIK İSTANBUL BULUŞMASI FSM VE HALİÇ KÖPRÜLERİNDE ÇALIŞMALAR 16 EYLÜL’DE BİTECEK!
SULUKULELİLERİN AHI TUTTU! TÜRKİYE’DEN EN ÇOK GAYRİMENKULÜ KİM ALIYOR?
“İSTANBUL EMLAKTA DÜNYANIN PARLAYAN YILDIZI” BİZİM EVLER 5 CUMA GÜNÜ GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR!
LÜKSTE OTURAN DAHA ÇOK ÖDEYECEK! “İSTANBUL EMLAKTA DÜNYANIN PARLAYAN YILDIZI”
SUNDANCE RESİDENCE’DA TESLİMLER 30 HAZİRAN’DA! ÇİN, 3 AYDA DÜNYANIN EN YÜKSEK BİNASINI YAPACAK
BAKIRKÖY REFERANS PROJESİ SATIŞA ÇIKIYOR! ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ’NDE ÇALIŞMALAR BAŞLADI!
MİLLENİUM PARK KURTKÖY’DE 900 BİN DOLARA! KENTSEL DÖNÜŞÜM 10 YILDA TAMAMLANACAK!
MAXİMOON RESİDENCE KISA SÜRELİĞİNE 89 BİN LİRAYA! OSMANLI DÖNEMİNDE HEDİYE EDİLEN BAŞKONSOLOSLUK YALILARI
ANKARA’DAKİ GOLFKENT’E MİLLETVEKİLLERİ AKIN ETTİ! MEİSTER HANNAHOME PARKE SEKTÖRÜNE YENİ BİR SOLUK GETİRDİ!
PASİF EV İLE ENERJİDEN YÜZDE 95 TASARRUF EDİN! YAPI SAHİPLERİNE YENİ MEKAN YÜKÜ!
BÜYÜK BİR UYGARLIK, KONFORLU BİR YAŞAM BABİL ! TÜRKİYE’DE KONUT FİYATLARI SÜREKLİ ARTIYOR!
DUMANKAYA REFERANS SİSTEMİ İLE ARABA KAZANMA ! UZMANLARIN GÖZÜNDEN MORTGAGE VE AVANTAJLARI
TOKİ’DEN İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ’NE KALICI LOJMAN BAKIRKÖY REFERANS PROJESİ SATIŞA ÇIKIYOR!
EMLAK VERGİSİNDE FIKRA GİBİ DÜZENLEME BORÇ YAPILANDIRANA CEZA YOK
MİAMİ’DEKİ VERSACE İMZALI MALİKANEYE REKOR FİYAT HAZİNE TAŞINMAZLARINDAN 3.4 MİLYAR LİRA KAZANÇ!
MARMARA BÖLGESİ DEPREM İÇİN ÖNLEM ALMALI MAXİMOON’DA 79 BİN LİRAYA RESİDENCE
MİLLENİUM PARK KURTKÖY’DE 900 BİN DOLARA! SUNDANCE RESİDENCE’DA TESLİMLER 30 HAZİRAN’DA!
İPARLAR’IN KÖŞKLERİ BİRER BİRER BİNA OLDU! ABRAMOVİCH ÇILDIRMIŞ OLMALI!