Ahmet Kaya için AİHM'e gidecekler!
“İki Gözüm Ahmet” filminin yapımcıları, Kaya'nın ailesinin talebi üzerine filmin durdurulması ile ilgili bir açıklama daha yaptı.
Türkiye’nin en önemli sanatçılarından Ahmet Kaya, 16 Kasım 2000’de geçirdiği kalp krizi sonrasında hayata gözlerini yummuştu. Şarkılarıyla hafızalara kazınan, hâlâ en çok dinlenen isimler arasında yer alan efsane sanatçının hayat hikayesinin filme çekilip çekilmeyeceği uzun zamandır tartışılıyordu. Bugüne kadar birçok kez bu konuyla ilgili girişim yapıldı. Ancak Ahmet Kaya’nın ailesi net bir şekilde böyle bir filmin yapımına karşı çıktı.
Ancak kolları sıvayan yapımcılar Eşref Bukan ve Ömer Demiral, ‘İki Gözüm Ahmet’ filmini çekmeye başladı. Filmin çekimleri neredeyse tamamlanmıştı. Kaya’nın varisleri, medyada film ile ilgili çıkan haberlerin ardından İstanbul 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu ve “İhtiyati Tedbir” kararı aldırdı.
‘SONUNA KADAR HAKKIMIZI SAVUNACAĞIZ’
Yapımcılar, bir basın açıklamasıyla mahkemenin kararına tepki göstermişlerdi. Şimdi ise yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gidileceği söylendi. O açıklamadaki satırbaşları şöyle:
“Sanat icra etmek hürriyeti ve kişilik hakları arasında mutlaka bir hiyerarşi vardır, x yapım olarak buna inanıyoruz ve bunun bilincindeyiz. Ancak şunu belirtmek isteriz ki somut delilleri ortaya konmuş kişilik hakları ihlalini esas almalıyız; sadece iddialarla yürütülen bir sözde hak arama yaygarasına sanat yapmak hakkını feda edemeyiz, etmemeliyiz. Acı olan şudur ki bu hak tam da ülkemizin sanat konusunda son derece verimli olan bir şahsiyetinden kaynaklanıyor ve yasal sistemde yer buluyor. Adalete inanan insanlar olarak hakkaniyetsiz bu durumdan herkesin zarar göreceği kanısındayız. Çünkü adalete herkesin ihtiyacı vardır. Adalet ancak kişilerin ve kurumların ortak öz eleştirisiyle sağlanabilir. Herkesi vicdani davranmaya davet ediyor, emek saygısını vurguluyoruz.
Diğer yandan sinema camiasını haksız bu durumun doğuracağı sonuçları değerlendirmeye davet ediyoruz. Emsal olabilecek mevcut bu durum sinema sektörü için büyük bir güvensizlik oluşturacaktır.
Haklı olduğumuza son derece inandığımız bu uğurda elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz.ülkemizdeki yasal süreç sonrasında gerekirse hakkımızı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dahi arayacağız. Adalete inancımızı yeniden hatırlatarak süreci halkımızın değerli vicdanına sunuyoruz. Sonuna kadar hakkımızı savunacağız.”