AHMET HAKAN'DAN ÇOK KONUŞULACAK BİR "TARAF" ANALİZİ!
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Taraf'ta meydana gelen depremin ardından çok konuşulacak bir yazıya imza attı..
Ahmet Hakan "Başlangıçtan sona: Taraf gazetesi analizi" başlıklı
yazısında Taraf'ın kronolojisini ortaya döktü..
İşte Ahmet Hakan'ın bugünkü yazısından bir bölüm :
BAŞLANGIÇ: Bir koalisyon gazetesi olarak çıktı Taraf...
Liberal demokratlarla muhafazakâr demokratların koalisyonu...
MİSYON: Misyon şuydu: Liberal aydınlarla AK
Parti iktidarı el ele tutuşacak ve bir sivilleşme harekâtı
başlatacaklardı. Sonu ‘askeri vesayeti sona erdirmek’ ile biten bir
misyon...
İLK DÖNEM: Henüz paşaların egemenliklerinin tam
bitmediği dönemdi... İktidara doğrudan bağlı yayın organlarının
cüret edemediği yayınları Taraf yapıyordu: Balyoz’u ortaya
çıkarıyorlar, Ergenekon haberlerine imza atıyorlar, ıslak imzanın
peşine düşüyorlar, bavulları savcılara teslim ediyorlar,
egemenlikleri süren paşalara kafa tutuyorlar, askeri vesayetin
üstüne gidiyorlardı.
İKTİDARLA İLİŞKİ: AK Parti’nin hoşuna gidiyordu bu
yayınlar... Muhafazakârların da... Cemaatlerin de... Kaç kez
duymuşumdur şu sözü: “Allah razı olsun Taraf’tan... Bizim
yapamadıklarımızı yapıyorlar”.
HEYECAN: Havaya girmişti Taraf... İktidardan
aldığı güçle gidiyordu askeri vesayetin üstüne...
Heyecanlıydılar... Vahim hatalar da yapıyorlardı: Ergenekon’da
atılan her adımı doğru kabul etmek, içeri düşen gazetecileri
gazeteciden saymamak, Yazıcıoğlu’nun helikopterinin NTV haber
merkezindeki telefonlarla düşürüldüğünü iddia etmek gibi
hatalar.
AYRILIK SİNYALLERİ: Şöyle bir manzara çıktı
ortaya: Generaller hapse girdi, Ergenekonculara bilmem kaç
operasyon yapıldı, bütün sıkıştırmalara karşın bir darbe
yapılamayacağı anlaşıldı. Yani saha temizlenmişti... Üstelik Zaman
gazetesi, Taraf’ı da sollayan bir haberciliğe başlamıştı... İktidar
açısından Taraf’a ihtiyaç kalmamıştı... Ufaktan mesafe koymalar
işte bu dönemde başladı. İktidar Taraf’tan uzaklaşıyor, Taraf da
bunu pek mesele etmiyormuş gibi gözüküyordu.
KESİN KOPUŞ: İktidar ile Taraf’ın kesin ayrılığı
Uludere olayı ile başladı... Başbakan Erdoğan Uludere’den önce de
Taraf’ın manşetlerini birkaç kez mesele etmişti ama bunlar henüz
kesin ayrılığı gerektirecek boyuta ulaşmamıştı. Ancak gazetenin
Uludere konusunda yaptığı ısrarlı ve kararlı yayınlar, iktidarla
kesin kopuşu getirdi.
ALTAN’A VURUŞLAR: Ahmet Altan gazetede yazdığı
yazılarda iktidarı yerden yere vurmaya başladı... O ana kadar Ahmet
Altan’a toz kondurmayan iktidar yanlısı kalemler, bir anda Ahmet
Altan düşmanı olup çıktılar. Her gün Ahmet Altan karşıtı yazılar
süslemeye başladı iktidar yanlısı yayın organlarını...
BARANSU, USLU: Tevafuk mu dersiniz bilmiyorum tam
bu sırada Emre Uslu, Mehmet Baransu gibi isimler de iktidara
muhalif bir pozisyona geçtiler...
İKİYE BÖLÜNME: Bu arada Taraf içinde iki grup
ortaya çıktı: Başını Ahmet Altan’ın çektiği “Bu işler bu iktidarla
yürümez” grubu ile “Bu işler bu iktidarla yürür, hele bir
sabredelim” grubu... Bu iki grubun tartışmaları gazete sayfalarında
sürdü.
YOLUN SONU: Son aşamada Taraf, iktidar karşıtı bir
pozisyondaydı. Ahmet Altan bastırıyordu. İktidarı ondan daha ağır
bir şekilde eleştiren bir yazar yoktu... Elinin ayarı yoktu
Altan’ın... Söylenmesi gerekeni sonuna kadar söylüyordu... Rahatsız
edici bir kalem haline gelmişti iktidar açısından...
İSTİFA: İstifalar işte bu aşamada geldi... Ahmet
Altan ve arkadaşlarının gazeteden ayrılmasına gösterilen tepkilere
bakınca Taraf’ın kimseye yaranamadığını söylemek mümkün... Durum
şu: İktidar kanadı sessiz bir sevinç içinde... Ulusalcılar zafer
çığlıkları atıyorlar. Ergenekon Davası’nda kendilerine haksızlık
yapıldığını düşünen gazeteciler Taraf’a sitem dolu mesajlar
yolluyorlar... Ahmet Altan’ın son dönemin en sert muhalif olması
bile iktidar karşıtlarına geçmişi unutturmuyor. En ılımlıları bile
“Ahmet Altan gerçeği çok geç gördü, bir insan bu kadar öngörüsüz
olamaz” diye laf çarpıyorlar.
EKSİKLİK: Kim ne derse desin Ahmet Altan’sız bir
Taraf, Türk demokrasisi için bir büyük kayıptır. Ahmet Altan doğru
bildiğini yapan, hak bildiğini söyleyen, hem de sonuna kadar
söyleyen önemli bir kalemdi... Basında yokluğu hissedilecek.
Ahmet Hakan'ın yazısının tamamı için tıklayın