Ahmet Hakan teşhisi koydu: Mahçupyan, temennilerini 'siyasal analiz' diye yazıyor
Ahmet Hakan, Davutoğlu'nun gidişiyle birlikte AK Parti'nin bölünme aşamasına geldiğini iddia eden Etyen Mahçupyan'a yanıt verdi.
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Karar yazarı Etyen Mahçupyan'ın "Davutoğlu’nun ‘azli’ ise birçok kişiyi manevi kopuşun eşiğine getirdi. Şimdi AK Partililerin yarısı için soru şu: Acaba partiyi yeniden ortak aklın egemen olduğu bir noktaya getirmek mümkün mü? Eğer bu mümkün değilse, acaba parti içi bir dönüşüm ya da yenilenmenin önü açık mı? Eğer bu da olamayacaksa son çare olarak acaba yeni bir partileşme ile iktidara ulaşılabilir mi?" ifadesine katılmadığını söyledi. "Davutoğlu’nun görevden alınmasının Davutoğlu dahil kimseyi kopuşun eşiğine falan getirdiği yok" diyen Hakan, "Etyen Mahçupyan temennilerini 'siyasal analiz' diye kaleme alıyor. Parti tabanının en az yarısının kendi gibi hayal kırıklığının pençesinde inlediğini sanıyor" diye yazdı.
Ahmet Hakan'ın, "Geçenden otuz üç akçe, geçmeyenden kırk akçe" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Etyen Mahçupyan'ın iki temel sorunu
Etyen Mahçupyan’ın son yazısında söyledikleri kabaca şunlar:
Erdoğan çok sayıda hata yaptı.
Davutoğlu’nun görevden alınması, AK Parti içinde birçok kişiyi kopuşun eşiğine getirdi.
AK Parti’nin yarısı tam itaat prensibine göre hareket ediyor.
AK Parti’nin diğer yarısı ise rasyonel düşünüyor.
Rasyonel düşünen AK Partililer, “Son çare olarak acaba yeni bir partileşme ile iktidara ulaşılabilir mi?” diye soruyor.
*
Mahçupyan’ın söylediklerinin hiçbirine katılmıyorum.
*
AK Parti tabanının yarısının öyle, yarısının böyle düşündüğüne dair elde hiçbir veri yok.
Davutoğlu’nun görevden alınmasının Davutoğlu dahil kimseyi kopuşun eşiğine falan getirdiği yok.
“Yeni bir parti” fikrini Arınç, Çelik falan düşünüyor olabilir ama onlar için de “AK Parti’nin yarısı” denemez.
*
Kısacası Etyen Mahçupyan’ın sorunu şu iki noktada düğümleniyor:
BİR: Temennilerini siyasal analiz diye kaleme alıyor.
İKİ: AK Parti tabanının en az yarısının kendi gibi hayal kırıklığının pençesinde inlediğini sanıyor.