AHMET HAKAN, ORHAN PAMUK'UN 'MASUMİYET MÜZESİ'Nİ OKUMAYA KALKIŞINCA NELER OLDU?..HANGİ 'SES'LER ROMANLA ARASINI "BOZDU"?..İŞTE HAKAN'I İSYAN ETTİREN SESLER!..
Bir çok köşe yazarı yazdı Orhan Pamuk'un 'Masumiyet Müzesi'ni şimdi sıra Ahmet Hakan'da bakın o ne diyor kitap hakkında?
Bir Orhan Pamuk okuru isyan ediyor
- ANT olsun ki:
Orhan Pamuk"un son kitabı "Masumiyet Müzesi"ni bütün iyi niyetime rağmen okumayı başaramadım...
Oysa başlangıçta alabildiğine önyargısızdım...
Ayaklarımı uzatacak, romanın keyfini çıkaracaktım...
Fakat... Heyhat!
Neden mi heyhat? Anlatayım...
* * *
Yağmurlu bir gündü...
Yani hava koşulları, bir aşk romanı için fazlasıyla uygundu...
Kahvemi aldım, ayaklarımı uzattım ve başladım romanı okumaya...
20 sayfa kadar ilerlemiş, Leyla"dan geçme faslına girmiş, romandaki aşk olayına hafiften dalmaya başlamıştım ki...
Agah Hun"un sesine benzeyen bir ulvi ses, yücelerden ve derinlerden bana şöyle seslendi:
"Oğlum dikkat et... Elindeki her ne kadar bir aşk romanı olsa da Kerime Nadir romanı değil... Üstünü başını düzelt... Gafletten uyan... Öyle fazla kaptırma kendini... Boru değil, Nobel almış bir yazarın kitabını okuyorsun..."
Bu ekolu sesle kendime geldim...
Gözlerimi kapatıp, "Kerime Nadir değil Orhan Pamuk / Kerime Nadir değil Orhan Pamuk" diye bir süre sayıkladım...
Sonra yeniden başladım okumaya...
Tam "Nobel almış yazar" baskısını üzerimden atmış ve 50 sayfa kadar ilerlemişken...
Bu kez "hinoğlu hin" bir külyutmazın sesi geldi derinlerden:
"Öyle hemen geçip gitme... Cümle kuruluşlarındaki çarpıklıkları yakala... İfade bozukluklarını sapta... Türkçe hatalarını bul... Kurgudaki sorunlara dikkat kesil... Boru değil, Nobel almış bir yazarın açıklarını bulacaksın."
Hayda!
Bu sefer de "çokbilmiş bir editör" havasına girmeyeyim mi?
Uzun cümlelere takla attırmalar...
"Bu cümle öyle değil böyle kurulsa daha iyi olurdu" falan diyerek işgüzarlıklar yapmalar...
O sözcüğün yerine bu sözcüğü koymalar...
Bu arada "hikaye" elimden kaçıp gidiverdi...
"Kemal kimdi? Füsun kimdi?" diye çırpınıp durmaya başladım...
Romanla arama giren...
"Bu kitap kaç satmıştır acaba?", "Masumiyet Müzesi kaç yılında kurulacak?", "Müzenin ilk müdürü kim olacak?", "Orhan Bey bu kitaptan kaç lira kaldırmıştır?", "Bakalım yine oryantalistlik mi yaptı?" türünden gerekli gereksiz soruları saymıyorum bile...
* * *
Buradan hem "Orhan Pamuk"a, hem de "vıdı vıdı" yapanlara seslenmek isterim:
Beyler... Bayanlar...
Lütfen biraz sakin olur musunuz? Biraz susar mısınız? Biraz kenara çekilir misiniz? Bizi romanla baş başa bırakabilir misiniz?
Görmüyor musunuz?
Yoğunlaşamıyoruz yahu!
AHMET HAKAN-HÜRRİYET