Ahmet Hakan o karardan ders çıkardı: Enis’in tutuklanması bana neyi öğretti?
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, bir dönem Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmenliği'ni yapan Enis Berberoğlu hakkında verilen mahkumiyet ve tutuklama kararından çıkardığı dersi yazdı.
“MİT TIR’ları görüntülerinin yayınlanması” davasında CHP
milletvekili Enis Berberoğlu 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkumiyet kararı Enis Berberoğlu’nun “Devletin gizli kalması
gereken bilgilerini, siyasal ve askeri casusluk maksadiyla
açıklamak” suçunu işlediği gerekçesiyle verildi.
Dünkü duruşmada kararını açıklayan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi
önce “Mübbet hapis” cezasına hükmetti. Mahkeme “cezanın failin
geleceği üzerindeki olası etkilerini ” gözönüne alarak cezada
indirim takdirini kullandı. Cezayı 25 yıla indirdi.Berberoğlu kaçma
şüphesi olduğu gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Hürriyet köşe yazarı Ahmet Hakan, bir dönem Hürriyet Gazetesi Genel
Yayın Yönetmenliği de yapan CHP milletvekili Enis Berberoğlu
hakkında verilen mahkumiyet ve tutuklama kararını köşesine
taşıdı.
İşte Hakan'ın bugünkü yazısından "Enis’in tutuklanması bana
neyi öğretti?" başlıklı bölüm:
AK Parti çok uzun zaman milletvekilli dokunulmazlıklarının
kaldırılmasına yanaşmadı.
*
Neden?
Çünkü Türkiye’de yargının nasıl bir kaygan zeminde yer aldığını,
siyasi düzenlemelerin nasıl da yargı eliyle yapıldığını, hukuk diye
kocaman bir sorunumuzun olduğunu biliyordu AK Parti.
Bu yüzden “Dokunulmazlıkları kaldıralım da... Hepimizi alıp
götürsünler mi” yaklaşımıyla kaldırmadı dokunulmazlığı...
*
Ne zaman ki...
Yargıdan kendisine bir kötülüğün gelmeyeceğinden emin oldu.
İşte o zaman kaldırdı dokunulmazlığı.
*
CHP ise...
Yargıdan kendisine bir kötülüğün geleceğinden emin olduğu
halde...
“Ama bize PKK’lı derler” kaygısıyla dokunulmazlığın kaldırılmasına
destek oldu.
*
Şimdi de kurbanlar veriyor ve verdiği ilk kurban da Enis
Berberoğlu...
*
Olay budur.
Ve bu olay, bana şunu öğretti:
Türkiye gibi her devirde anında siyasallaşan bir yargı sistemine
sahip olan bir ülkede... “Yargıya güvenimiz tam, kaldırıyoruz
dokunulmazlığı” denmemesi gerektiğini öğretti.