03 Şub 2017 08:41
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:27
Ahmet Hakan, Nilhan Sultan'ı İlber Ortaylı'ya şikayet etti: Cahil sultan diye atarlanır mısın?
2. Abdulhamit'in torunu Nilhan Osmanoğlu parlamenter sistemi eleştirmişti.
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, "Yetti gayri yetti... Canımıza yetti
bu parlamenter sistem" diyerek eleştirilerde bulunan 2.
Abdulhamit'in torunu Nilhan Sultan'ı Prof. İlber Ortaylı'ya şikayet
etti. Hakan, "İlber Hocam! Şu Nilhan Sultan’a... Ağzını
doldurarak... 'Sultan... Cahil sultan... Hele hele cahil sultan'
diye atarlanır mısın lütfen?" diye yazdı.
II. Abdülhamit'in torunu Nilhan Osmanoğlu, Suada'yı istiyor!
Ahmet Hakan'ın Hürriyet gazetesinin bugünkü (3 Şubat 2017) nüshasında yayımlanan 'İlber Hoca, şu Nilhan Sultan'a ağız dolusu 'Cahil' der misiniz lütfen' başlıklı yazısı şöyle:
Abdülhamit Han’ın bilmem kaçıncı kuşaktan torunu olduğunu söyleyen Nilhan Osmanoğlu, parlamenter sistem eleştirisi yapmış.
Nilhan Sultanımıza göre...
Menderes’i parlamenter sistem astırmış.
Kenan Evren’e darbeyi parlamenter sistem yaptırmış.
FETÖ’yü parlamenter sistem palazlandırmış.
Bir şiir okudu diye Erdoğan’ı hapse parlamenter sistem attırmış.
Bunları söylüyor Nilhan Sultan...
Ardından da ekliyor:
“Yetti gayri yetti... Canımıza yetti bu parlamenter sistem.”
Nilhan Sultan’ın söylediklerinin tümü yanlış.
Bir kere... Menderes’in asılmasıyla parlamenter sistem arasında en küçük bir ilinti kurulabilecek gibi olsaydı... Burhan Kuzu Hocamız, Melih Gökçek Başkanımız ve Ak trol ordumuz hiç bu işi Nilhan Sultan’a bırakmazlar, kendileri havalandırırlardı.
İkinci olarak... Eğer 12 Eylül 1980 tarihinde Türkiye’de başkanlık sistemi olsaydı... Darbe yapmak çok daha kolay olurdu. Kenan Paşamız bir sürü partiyi kapatmakla, liderleri hapse tıkmakla uğraşmaz, sadece başkanı devirerek işini kolayca bitirirdi.
Üçüncü olarak... Sızmacılığıyla meşhur, sinsiliğiyle maruf FETÖ adlı örgüt, başkanlık sisteminde çok daha rahat çalışırdı. Parlamenter sistemde çok fazla yere sızmak için acayip vakit ve enerji harcamak durumunda kalan FETÖ, başkanlık sisteminde sadece başkanı ele geçirip çıkardı işin içinden...
Son olarak... Şiir okuyanların hapse tıkılmasının yönetim sistemiyle bir alakası yok ki! Ceberut olmakla bir alakası var. Ceberut olmayı kafaya koyduktan sonra ister başkanlık sistemi olsun, ister parlamenter sistem... Şiir okuyanı pervasızca atarsın hapse...
İlber Hocam! İlber Hocam!
Şu Nilhan Sultan’a... Ağzını doldurarak...
“Sultan... Cahil sultan... Hele hele cahil sultan” diye atarlanır mısın lütfen?
Nilhan Hanım, Suada'yı istiyormuş
“ORASI dedemin, verin orayı bize” diyormuş Nilhan Hanım.
Bir kendini bilmez de çıkmış, “Buna Suada yerine Yozgat’ı verelim” demiş.
Hop dedim!
Bize de derler Çapanoğlu, yâr fidan boylum, Yozgat’ın tek bir çakıltaşını bile vermeyiz. Hadi Nilhan Sultan hadi! Allah versin.
Yapıyorsan, yapma
Kişiye göre sistem geliştiriyorsun, geliştirme.
Kuvvetleri tek elde topluyorsun, toplama.
Kâbe’yi referanduma bulaştırıyorsun, bulaştırma.
Trump’tan bir şey bekliyorsun, bekleme.
II. Abdülhamit'in torunu Nilhan Osmanoğlu, Suada'yı istiyor!
Ahmet Hakan'ın Hürriyet gazetesinin bugünkü (3 Şubat 2017) nüshasında yayımlanan 'İlber Hoca, şu Nilhan Sultan'a ağız dolusu 'Cahil' der misiniz lütfen' başlıklı yazısı şöyle:
Abdülhamit Han’ın bilmem kaçıncı kuşaktan torunu olduğunu söyleyen Nilhan Osmanoğlu, parlamenter sistem eleştirisi yapmış.
Nilhan Sultanımıza göre...
Menderes’i parlamenter sistem astırmış.
Kenan Evren’e darbeyi parlamenter sistem yaptırmış.
FETÖ’yü parlamenter sistem palazlandırmış.
Bir şiir okudu diye Erdoğan’ı hapse parlamenter sistem attırmış.
Bunları söylüyor Nilhan Sultan...
Ardından da ekliyor:
“Yetti gayri yetti... Canımıza yetti bu parlamenter sistem.”
Nilhan Sultan’ın söylediklerinin tümü yanlış.
Bir kere... Menderes’in asılmasıyla parlamenter sistem arasında en küçük bir ilinti kurulabilecek gibi olsaydı... Burhan Kuzu Hocamız, Melih Gökçek Başkanımız ve Ak trol ordumuz hiç bu işi Nilhan Sultan’a bırakmazlar, kendileri havalandırırlardı.
İkinci olarak... Eğer 12 Eylül 1980 tarihinde Türkiye’de başkanlık sistemi olsaydı... Darbe yapmak çok daha kolay olurdu. Kenan Paşamız bir sürü partiyi kapatmakla, liderleri hapse tıkmakla uğraşmaz, sadece başkanı devirerek işini kolayca bitirirdi.
Üçüncü olarak... Sızmacılığıyla meşhur, sinsiliğiyle maruf FETÖ adlı örgüt, başkanlık sisteminde çok daha rahat çalışırdı. Parlamenter sistemde çok fazla yere sızmak için acayip vakit ve enerji harcamak durumunda kalan FETÖ, başkanlık sisteminde sadece başkanı ele geçirip çıkardı işin içinden...
Son olarak... Şiir okuyanların hapse tıkılmasının yönetim sistemiyle bir alakası yok ki! Ceberut olmakla bir alakası var. Ceberut olmayı kafaya koyduktan sonra ister başkanlık sistemi olsun, ister parlamenter sistem... Şiir okuyanı pervasızca atarsın hapse...
İlber Hocam! İlber Hocam!
Şu Nilhan Sultan’a... Ağzını doldurarak...
“Sultan... Cahil sultan... Hele hele cahil sultan” diye atarlanır mısın lütfen?
Nilhan Hanım, Suada'yı istiyormuş
“ORASI dedemin, verin orayı bize” diyormuş Nilhan Hanım.
Bir kendini bilmez de çıkmış, “Buna Suada yerine Yozgat’ı verelim” demiş.
Hop dedim!
Bize de derler Çapanoğlu, yâr fidan boylum, Yozgat’ın tek bir çakıltaşını bile vermeyiz. Hadi Nilhan Sultan hadi! Allah versin.
Yapıyorsan, yapma
Kişiye göre sistem geliştiriyorsun, geliştirme.
Kuvvetleri tek elde topluyorsun, toplama.
Kâbe’yi referanduma bulaştırıyorsun, bulaştırma.
Trump’tan bir şey bekliyorsun, bekleme.