Ahmet Hakan Koza operasyonunu yazdı: Bir ilk yaşandı!
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan Koza İpek medya grubuna kayyum atanmasının ardından yaşananların bir ilk olduğunu yazdı.
Ahmet Hakan bugünkü yazısında, Koza İpek'e kayyum atanmasının ardından ilk kez toplumun her kesiminden insanın muhtedire karşı ses çıkardığını söyledi.
"İlk kez zalime de, mazluma da kimlik sormaktan vazgeçildi. -İlk kez mağdur edilenin geçmiş günah defterleri karıştırılmadı. -İlk kez geçmişte bu grubun elinden çok çekmiş insanlar bile “sizin yanındayız” demeyi başardı" diyen Ahmet Hakan, bundan sonra hep böyle davranılması konusunda bir de çağrı yaptı.
İşte Ahmet Hakan'ın o yazısı:
Bu zamana kadar aşağı yukarı hep şöyle oluyordu:
*
Muktedir, memleketin en büyük medya gruplarından birini TMSF eliyle kamulaştırıyordu. Kimin sesi çıkıyordu? Sadece mağdur edilenin... Ötesi ise şöyle bir şeydi: Sessizlik, kayıtsızlık, nemelazımcılık... Hatta içten içe bir memnuniyet.
*
Muktedir, sessizliğin sesinin verdiği cesaretle bu kez vergi memurlarını gönderiyordu bir başka medya grubunun kapısına... Ve sonra da tarihin en zalim ve en haksız vergi cezasıyla indiriyordu tokmağını. Ses? Seda? Tavır? Tutum? Yok. Yok. Yok.
*
Yine ses çıkmadığını gören muktedir, "ben niye başka bir medya grubunu daha kamulaştırmayayım ki?" diyor ve bu kez yine TMSF eliyle başka bir medya grubunun kapısına dayanıyordu. Ses çıkıyor muydu? Tabii ki hayır... Yine sessizlik, yine kayıtsızlık, yine nemelazımcılık... Hatta yine içten içe bir memnuniyet.
*
Sadece yazılmamış kitabın yazarını mı? Yazılmış kitabın yazarı da nasibine düşeni alıyordu. Peki bu durumda ne oluyordu? Ne olacak? Sadece iki gazetecinin arkadaşlarının cılız ve mecalsiz sesleri yükseliyordu, o kadar. Gerisi muktedir yalakalığına vuruyordu işi.
*
Sonra? Muktedir ile ittifak yaptığı güç, amansız bir savaşa girişiyordu.
Yolsuzluk operasyonları, tapeler, sıfırlamalar falan... Ve bir anda toparlanan muktedir, bu kez bunca yıl ittifak yaptığı gücün üzerine pek de hak hukuk tanımayan bir şekilde gitmeye başlıyordu. Terörist ilan etmeler, okul basmalar, şeytanlaştırmalar falan... Ne oluyordu? Ne olacak? “Oh olsun” deniyordu. “İyi oluyor” deniyordu. “Az mı çektirdiler” deniyordu. “Bunların hakkından ancak muktedir gelir” deniyordu.
*
Bu bir oyundu. Kazananın hep MUKTEDİR olduğu bir oyun. General kaybediyor, seçilmiş Kürt yönetici kaybediyor, medya patronu kaybediyor, gazeteci kaybediyor, ulusalcı kaybediyor, liberal kaybediyor, solcu kaybediyor, Cemaat kaybediyor. Ama kazanan hep MUKTEDİR oluyor.
*
Ama durun bir dakika! Koza-İpek Grubu’na kayyum atanması olayında... İlk kez ama ilk kez çok güzel bir şey oldu. İlk kez bu oyun, biraz bozulur gibi oldu: -İlk kez toplumun tüm kesimleri, “çekirdeklerimizi hazırladık izliyoruz” demedi.
-İlk kez zalime de, mazluma da kimlik sormaktan vazgeçildi. -İlk kez mağdur edilenin geçmiş günah defterleri karıştırılmadı. -İlk kez geçmişte bu grubun elinden çok çekmiş insanlar bile “sizin yanındayız” demeyi başardı.
Yani demem o ki...
-Bugün biraz şaşkınsa MUKTEDİR... İşte bundandır... -Beklediğini bulamamış olmanın kaygısıyla, “yahu bunlar size zulmetmişti, sizin oh olsun demeniz gerekirdi” falan diye mırıldanıyorsa MUKTEDİR... İşte yine bundandır. -“Yahu siz eskiden bu tür durumlarda çekirdek çitleyip seyirci kalırdınız, ne oldu size böyle” diye esef ediyorsa MUKTEDİR...
İşte yine bundandır.
*
Haydi arkadaşlar! Bundan sonra hep böyle yapalım! Ve her kim mağdur ediliyorsa... Gelmişine geçmişine bakmadan onun yanında duralım! Ve muktedirin “BÜYÜK OYUNU”nu hep bozalım!