29 Şub 2012 15:21 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:23

AHMET HAKAN KENDİNİ NASIL TARAFSIZ İLAN EDER?

"Ahmet Hakan, bu yazıyı okuduktan sonra o yazıyı yazsaydı, “tarafsızlık” ilkesine daha uygun düşerdi."

Gazetecinin adaleti

Siyasal toplama kampına dönüştürülen Silivri’de onlarca gazeteci aylardır, yıllardır adaleti beklerken iktidar yanlısı basında kimi gazetecilerin yazdıklarını ibretle okuyoruz.

Yazısının başlığında kendi kendini “tarafsız” ilan eden Ahmet Hakan, gazeteci Tuncay Özkan davasına ilişkin yazısında (Hürriyet, 17 Şubat) kendisini “AİHM kararının doğru dürüst anlaşılmasına katkı sunmakla mükellef saydığını” vurguluyor.

Tuncay Özkan davasını doğru dürüst anlamak söz konusu olunca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önceki yargıçlarından Rıza Türmen’in değerlendirmesini öğrenmekte yarar var. Bu amaçla Türmen’in “AİHM’nin Tuncay Özkan Kararı” başlıklı yazısını (Cumhuriyet, 16 Şubat) okumak gerekiyor. Öncelikle belirtelim, Türmen, yazısını Hakan’ın yazısından önce yazdığına göre, Hakan’ı kastetmediği açıktır.

Türmen: “AİHM’nin Tuncay Özkan/Türkiye davası ile ilgili olarak 2011 Aralık ayında aldığı karar konusunda yazılanları, söylenenleri şaşkınlıkla izledim” dedikten sonra, bazı hususları açıklığa kavuşturmak için, bilgi veriyor. Yerimiz elvermediğinden, o ayrıntıları giremiyoruz.
AİHM’nin kararında nitelemelerin iddianame esas alınarak yapıldığını belirten Türmen: “Bunları AİHM’nin kendi değerlendirmesi olarak görmek yanlış olur” diyor.
Tutuklamalarla ilgili dört şikâyet olduğunu hatırlatan Türmen: “Türkiye’de etkili bir yargı yolu bulunmadığı şikâyetlerinin kabul edildiğini” vurguluyor.

Yazının son bölümünden de bir iki cümle:
“Tuncay Özkan ve benzer davalarla ilgili olarak sorulması gereken sorular şu: AİHM’nin pek çok ihlal kararına karşın, Tuncay Özkan ve başka sanıklar neden hâlâ tutuklu olarak yargılanıyor? Özel yetkili mahkeme yargıçları neden Anayasa’nın 90. maddesini açık bir biçimde ihlal ederek, AİHM’nin kararlarını görmezlikten gelmekte ve bunca kişiyi hukuka aykırı biçimde özgürlüklerinden yoksun bırakmakta? Ve iktidarın hoşuna gitmeyen yargıç ve savcıların görevden alındığı, haklarında soruşturma açıldığı bir dönemde neden HSYK bu duruma müdahale etmemekte?”

Ahmet Hakan, bu yazıyı okuduktan sonra o yazıyı yazsaydı, “tarafsızlık” ilkesine daha uygun düşerdi.

Son not:
Yılları aşan tutuklulukları bir yana, Özkan ve Balbay 1 yıldır hücrede.

Bir şiir
A. Kadir’i ölümünün (yarın) 27. yıldönümünde, Çile şiirinden birkaç dizeyle anıyoruz:
Bizim hiçbir hürriyetimiz yok, / hiçbir hürriyetimiz, // ekmeğe muhtaç, hürriyete muhtaç, sana muhtaç./ Sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur/ ben burada zerdalisiz bir dal gibi durayım”

Nail GÜRELİ / MİLLİYET