03 Oca 2011 09:21
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:55
AHMET HAKAN HANGİ YAZARLARI YALAKALIKLARI PERDELEMEKLE SUÇLADI?
Bu tür perdelemelere tenezzül eden yalakaları gördükçe, insan ister istemez yalakanın da mert olanını aramaktadır.
Yalakanın bile mert olanı makbuldür
TUTTURMUŞLAR eskiden kalma bir masal, tekrarlayıp duruyorlar.
Neymiş efendim, “iktidara muhalif olmak” ile “statükoya muhalif olmak” arasında fark varmış.
Biz iktidara muhalefet ediyormuşuz, beyzadelerimiz ise statükoya...
Yani...
Biz kolay olanı tercih ediyormuşuz, bu beyler ise zor olanı...
Biz risk almıyormuşuz, bu kahramanlar ise belanın üstüne üstüne gidiyorlarmış.
Biz zavallı ve aciz bir sivil iktidarla uğraşıyormuşuz, bu cengaverler ise yedi başlı statüko ejderhasına kılıç sallıyorlarmış.
* * *
Defalarca yazdım, yine yazıyorum:
Önemli kararların askerler tarafından alındığı, sivil iktidara ise sadece alınan kararları uygulama görevinin verildiği bir memlekette, statükoya muhalefet etmeyip sadece sivil iktidara muhalefet etmek, kelimenin tam anlamıyla alçaklıktır.
Asıl gücü temsil edenlerle uğraşmaktan kaçınıp kolay hedefe yönelene kahraman denmez.
* * *
Ama durun bir dakika!
Bu devran değişti...
Biraz uluslararası konjonktür değiştirdi, biraz AB perspektifi yardımcı oldu, biraz ülkemizin jeopolitiği katkı sundu, biraz da başımızdakiler kaktırdı ve devir değişti.
Çok da iyi oldu. Hatta fıstık gibi oldu.
AK Parti iktidarı, “yeni statüko” haline geldi.
“Eski statüko”ya gelince...
O artık resmen şamar oğlanıdır.
Dermansızdır. Can çekişmektedir. Kafayı kaldıracak kudretten bile yoksundur.
Hapislerde süründürülmektedir, tutuklanmaktadır, hakkında açılan davalarla cebelleşmektedir.
O kadar ki... En askerciler bile, yayınladığı bildirilere artık itibar etmemektedir.
* * *
İşte böyle bir ortamda...
Bir taraftan kudretli sivil iktidara yalakalığın şahını yapmak, bir taraftan da “Biz iktidarı övüyoruz ama statükoya da acayip muhalefet ediyoruz” demek...
Kelimenin tam anlamıyla yalakalık perdelemektir.
Bu tür perdelemelere tenezzül eden yalakaları gördükçe, insan ister istemez yalakanın da mert olanını aramaktadır.
Ahmet HAKAN / HÜRRİYET
TUTTURMUŞLAR eskiden kalma bir masal, tekrarlayıp duruyorlar.
Neymiş efendim, “iktidara muhalif olmak” ile “statükoya muhalif olmak” arasında fark varmış.
Biz iktidara muhalefet ediyormuşuz, beyzadelerimiz ise statükoya...
Yani...
Biz kolay olanı tercih ediyormuşuz, bu beyler ise zor olanı...
Biz risk almıyormuşuz, bu kahramanlar ise belanın üstüne üstüne gidiyorlarmış.
Biz zavallı ve aciz bir sivil iktidarla uğraşıyormuşuz, bu cengaverler ise yedi başlı statüko ejderhasına kılıç sallıyorlarmış.
* * *
Defalarca yazdım, yine yazıyorum:
Önemli kararların askerler tarafından alındığı, sivil iktidara ise sadece alınan kararları uygulama görevinin verildiği bir memlekette, statükoya muhalefet etmeyip sadece sivil iktidara muhalefet etmek, kelimenin tam anlamıyla alçaklıktır.
Asıl gücü temsil edenlerle uğraşmaktan kaçınıp kolay hedefe yönelene kahraman denmez.
* * *
Ama durun bir dakika!
Bu devran değişti...
Biraz uluslararası konjonktür değiştirdi, biraz AB perspektifi yardımcı oldu, biraz ülkemizin jeopolitiği katkı sundu, biraz da başımızdakiler kaktırdı ve devir değişti.
Çok da iyi oldu. Hatta fıstık gibi oldu.
AK Parti iktidarı, “yeni statüko” haline geldi.
“Eski statüko”ya gelince...
O artık resmen şamar oğlanıdır.
Dermansızdır. Can çekişmektedir. Kafayı kaldıracak kudretten bile yoksundur.
Hapislerde süründürülmektedir, tutuklanmaktadır, hakkında açılan davalarla cebelleşmektedir.
O kadar ki... En askerciler bile, yayınladığı bildirilere artık itibar etmemektedir.
* * *
İşte böyle bir ortamda...
Bir taraftan kudretli sivil iktidara yalakalığın şahını yapmak, bir taraftan da “Biz iktidarı övüyoruz ama statükoya da acayip muhalefet ediyoruz” demek...
Kelimenin tam anlamıyla yalakalık perdelemektir.
Bu tür perdelemelere tenezzül eden yalakaları gördükçe, insan ister istemez yalakanın da mert olanını aramaktadır.
Ahmet HAKAN / HÜRRİYET