29 Oca 2008 10:07 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:54

AHMET HAKAN GAZETECİLİĞE NE ZAMAN BAŞLADI?... GAZETECİLER İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR?... PEKİ AMA NEDEN EN ÇOK VAKİT'E YÜKLENİYOR?.... İŞTE BİR GAZETECİ OLARAK AHMET HAKAN'IN HAYATI!....

Siz Vakit´i eleştirdiğiniz zaman, sanki dini eleştiriyormuşsunuz gibi davranıyorlar. Bu da meczupların en hoşlandıkları konudur. "Bu herif dinden çıkmış" dendiği zaman durum bellidir: Mürtedi öldür, cennete git.

İslami kesimin içindeki "Kol kırılır, yen içinde kalır" anlayışıyla uğraşıyor. "Saldırılardan korkmuyor musunuz" sorusuna cevabı ise net: Hayır

Ahmet Hakan Coşkun, 30´lu yaşlarının ortasında anchormanlik yapan, babasının imam olmasının da etkisiyle muhafazakâr bir çevrede yetişen ancak sonradan İslamiyet´e muhafazakarlık penceresinin dışından da bakmayı tercih eden bir gazeteci. Hürriyet Gazetesi´nde yazdığı köşe yazılarında, her çevreye laf ediyor, başıma ne gelir diye düşünmeden.


İslami kesimi çok iyi tanıyan, hâlâ oradaki arkadaşlarıyla görüşmeye devam eden ama bir yandan da köşesinde hemen her gün İslami kesim hakkında eleştiri yazıları yazmaktan imtina etmeyen bir köşe yazarı.


Önümüzdeki bir yıl içinde üç kitap yayımlayacak. Bunlardan biri, 28 Şubat´ın İslami kesimde ne tür değişimlere neden olduğunu anlatacak. Diğeri, İmam Hatipliler´in hikâyelerini Ahmet Hakan Coşkun´un gözünden aktaracak.


Üçüncüsü ve en ilginci ise, şu anda Türkiye´de karşı karşıya gelen iki tarafın, laik ve İslami kesimin küçük hayat deneyimlerini, özel günler vesilesiyle ortaya koyan bir kitap.


Şöyle ki kendi deyimiyle "süper muhafazakâr" bir ailede büyüyen Ahmet Hakan Coşkun ile ismi bizde saklı ve laik bir ailede büyüyen bir arkadaşı, doğumgünleri, evlilik ve yılbaşlarını konuşup "Bizim çocukluğumuzda özel günlerde ne yapılırdı"yı yazacak. Ahmet Hakan Coşkun´la, geçmişini, bugününü, yeni kitaplarını ve ideolojik hikâyesini konuştuk.


Gazeteciliğe nasıl başladınız?


94´te yerel gazetelerde çalışmaya başlamıştım. Ben aslında Yozgatlı´yım ama orada hiç yaşamadım. Babam devlet memuru olduğu için 1984´te Silivri´ye geldik. TGRT kuruldu ve ben orada başladım. Sonra da Kanal 7´de çalıştım, tam 10 yıl...


Kanal 7´den ayrılırken geride kalanlarda bir burukluk oldu mu?


Olmamıştır. Zaten 10 yıl yeterince uzun bir süre. İnsan o kadar sürenin ardından kendi kişisel kariyerinde yenilik yapmak istiyor. Onlar da belki bir yenilik yapma fikrine sahiplerdi. Ben 12-13 yıl televizyonculuk yaptım. Televizyonculuk sizin kişisel kanaatlerinizi ortaya koyacak bir iş değil, bir ekip işi. Ama yazı yazmak çok daha bireysel bir iş. Gazete yazarlığı benim için daha iyiydi. Televizyonculuğu da haftada bir program yaparak sürdürmek de iyi bir fikirdi benim için.


Gazetecilik mesleği hakkında ne düşünüyorsunuz?


Gazeteciliğin kutsal bir meslek olduğunu falan düşünmüyorum. İnsanı meftun edebilecek bazı yanları olduğunu kabul ediyorum. Etki uyandırmak, fikirlerinizi ortaya koymak açısından uygun bir meslek. Ama gündeli