Ahmet Hakan Diyanet'in 'fiyat fetvasını' yazdı: Ya dangalak olmak lazım ya art niyetli
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, geçtiğimiz günlerde gündem olan "Diyanet fetva verdi: Fiyatları Allah artırıyor" haberiyle ilgili bir köşe yazısı kaleme aldı.
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, geçtiğimiz günlerde gündem olan "Diyanet fetva verdi: Fiyatları Allah artırıyor" haberiyle ilgili bir köşe yazdı. Konunun saptırıldığını söyleyen Ahmet Hakan, "Hz. Muhammed’in sözlerinden, bugünün iktisat biliminin ölçüleri içinde “Fiyatları tayin eden Allah’tır, hükümetlerin herhangi bir sorumluluğu yoktur” sonucunu çıkarmak için ya sıkı bir dangalak olmak lazım ya da gözü dönmüş bir art niyetli olmak lazım" ifadelerini kullandı.
Ahmet Hakan'ın Hürriyet gazetesinde yayımlanan 'Fiyatları tayin eden Allah’tır saptırması' başlıklı yazısından konuyla ilgili bölüm:
"Cumhuriyet gazetesinin verdiği haber şuydu:
“Diyanet fetva verdi: Fiyatları Allah artırıyor.”
*
Ne anlıyoruz bu ifadeden?
Şunu anlıyoruz:
*
Diyanet’in bugün Türkiye’de yaşanan fiyat artışlarıyla ilgili bir fetva verdiğini ve bu fetvasında da “Fiyatları hükümet artırmıyor, fiyatları tayin eden Allah’tır” dediğini anlıyoruz.
*
İyi ama bu doğru değil ki.
İyi ama bu hakikati yansıtmıyor ki.
*
Her şeyden önce Diyanet, “Fiyatların artışından kim sorumludur?” şeklindeki bir soruya “Allah sorumludur” diye bir cevap vermemiş.
Bu doğru değil.
*
Diyanet, “Ticarette kâr haddi var mıdır?” şeklindeki bir soruya yanıt verirken bir “hadis” alıntısı yapmış.
Hadiste Hz. Muhammed’in söyledikleri tam olarak şöyle:
*
“Şüphe yok ki fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren, rızıklandıran ancak Allah’tır. Ben sizden birinin malına ve canına yapmış olduğum bir haksızlık sebebiyle o kimsenin hakkını benden ister olduğu halde Rabbime kavuşmak istemem.”
*
Hz. Muhammed’in bu sözlerinden, bugünün iktisat biliminin ölçüleri içinde “Fiyatları tayin eden Allah’tır, hükümetlerin herhangi bir sorumluluğu yoktur” sonucunu çıkarmak için ya sıkı bir dangalak olmak lazım ya da gözü dönmüş bir art niyetli olmak lazım.
*
Eğer haber doğru olsaydı, yani Diyanet, “Fiyatları tayin eden Allah’tır” diye fetva verip hükümetin sorumluluğunu ortadan kaldırmaya çalışsaydı...
Yaptığı Allah’a iftira atmaktan başka bir şey olmazdı.
Böylesine korkunç bir ihanet, “Diyanet kapatılsın” diye haykırmayı bile gerektirirdi.
*
Ama abi, olay böyle olmamış ki.
Konu şöyle çarpıtılmış:
*
Hadisin içinden alınan bir ifade, konteksinden çıkarılıp manşete çekilmiş. Olayın önünü arkasını bilmeyen, bilmediği gibi öğrenmeye de tenezzül etmeyen bir kitlenin önüne atılmış.
Ondan sonra gelsin “Fiyatları Allah artırıyormuş! Hahahaha!” diye bir mavra.
*
Peki bu olan bitende Diyanet’in hiç mi sorumluluğu yok?
Olmaz mı? Tabii ki var.
*
Memleket, gözü dönmüş art niyetlilik ve sıkı dangalaklık girdabının tam göbeğindeyken...
Alıntılanan hadisteki ifadenin saptırılabileceğini tahmin etmeliydi Diyanet.
Ve “Bu hadisi alıntılıyoruz ama hadiste geçen ifadeyi şöyle anlamak lazım” falan diye bir not düşmeliydi.
*
Böylece bir Peygamber sözünü, sıkı dangalaklığın ve gözü dönmüş art niyetliliğin vahşi kabalığına, acımasız alaycılığına ve laftan anlamaz tepinmesine kurban etmemiş olurdu."