09 Ara 2024 10:36 Son Güncelleme: 09 Ara 2024 10:42

Ahmet Hakan 10 günlük süreci yorumladı: Erdoğan Şam’ın düşeceğini biliyor muydu?

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, bugünkü yazısında Esad yönetiminin devrilmesinden bahsetti. Hakan, "Demek ki Erdoğan, Şam’ın düşeceğini öngörüyormuş" ifadelerini kullandı.

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, bugünkü "Erdoğan Şam’ın düşeceğini biliyor muydu" başlık yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için, ""Demek ki Erdoğan, Şam’ın düşeceğini öngörüyormuş" ifadelerini kullandı. Hakan ayrıca, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i ve CHP politikalarını eleştirerek, "CHP’nin Suriye konusunda suskun kalmasından şikâyet ediyordum. Meğer asıl konuşması sorunmuş" diye yazdı.

Ahmet Hakan'ın yazısı şöyle:

Şu 10 günlük süreç içinde aşırı temkinli bir dil kullandı Erdoğan.

Muhaliflerin ilerleyişi karşısında...

Sükûnetini korudu. “Suriye’nin istikrarı” dışında vurgusu olmadı. Az konuştu. Konuya girmeye pek hevesli olmadı.

Ancak iki gün önce farklı bir tutumu oldu Erdoğan’ın.

- Şam’ın düşüp düşmeyeceği henüz belli değilken...

- Yorumcular Şam rejiminin düşmesine pek şans tanımazken...

- Esad’ın son anda anlaşma masasına oturacağı beklentisi sürerken...

Temkini elden bırakan Erdoğan, şu açıklamayı yaptı:

*

“İdlib, Hama ve Humus. Hedef tabii Şam. Muhaliflerin bu yürüyüşü şu an itibariyle devam ediyor. Temennimiz kazasız belasız bir şekilde bu yürüyüş devam etsin.”

*

Bugün bu açıklamaya baktığımda kendi kendime şunu söylüyorum:

Demek ki Erdoğan, Şam’ın düşeceğini öngörüyormuş.

SADDAM’DAN DERS ALINMIŞ GİBİ

Şam’da rejim çöktü ama Esad’ın Başbakanı El-Celali, geçiş döneminde görevinin başında.

*

HTŞ Lideri Colani’nin ilk açıklaması şöyle:

*

“Kamu kurumları resmen devredilene kadar eski Başbakan El-Celali’nin gözetimi altında kalacaktır.”

Irak’ta Saddam’ın devrilişi, ülkeyi muazzam bir kaosa sürüklemişti.

Bu öyle bir kaostu ki...

Ortada kamu düzeni, kamu kurumu, kamu otoritesi diye bir şey kalmamıştı.

Irak’ın yıllarca belini doğrultamamasında bu kaosun rolü büyüktür.

*

Bir yorum yapmak, bir öngörüde bulunmak, bir gelecek perspektifi çizmek için tabii ki henüz erken ama şu sapmayı rahatlıkla yapabiliriz:

*

Suriye muhaliflerinde Saddam’ın devrilişinin ardından Irak’ta olup bitenlerden ders alınmış gibi bir hava var.

Sanki benzer bir kaos ortamının doğmaması isteniyor gibi bir şey.

GADDAR AMA SEKÜLER

Esad’ın başında olduğu rejim...

- Gaddardı.

- İstihbarat rejimiydi.

- Küçük bir azınlığa dayanıyordu.

- Halkını gözünü kırpmadan öldürüyordu.

*

Ülkemizde bu rejime şöyle yaklaşanlar var:

*

Gaddardı maddardı ama sekülerdi.

SIĞINMACI SORUNU BİTER Mİ

Bu sorunun cevabını aramak için henüz erken.

*

Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim:

*

Eğer Suriye’de yeni bir düzen tesis edilirse... Eğer muhalif gruplar kendi aralarında uzlaşıp ülkede istikrarı sağlarsa... Eğer bir iç çatışma sürecine girilmezse... Eğer ülkede huzur ve güven ortamı tesis edilirse...

Türkiye’de bulunan Suriyeli sığınmacıların büyük bir bölümü ülkelerine dönecektir.

*

Tabii ki Türkiye’de kalanlar da olacak.

Ne kadarı kalabilir?

Sanırım sığınmacılar üzerinden siyaset yapmayı anlamsız kılacak kadarı kalabilir.

CHP’NİN SURİYE POLİTİKASI LİME LİME DÖKÜLDÜ

Esad’ın düşmesinden bir gün önce CHP Lideri Özgür Özel, hükümete şunu söylüyordu:

*

“Bir an önce Esad’la gerekli temaslar sağlanmalı.”

*

Şu uzak görüşlülüğe bakar mısınız?

Uluslararası ilişkiler birinci sınıf öğrencisinin bile “Esad artık dikiş tutmaz” diye yorum yaptığı, muhaliflerin Şam’a girmeye başladığı, Esad rejiminin çöktüğünün anlaşıldığı bir günde...

Memleketin ana muhalefet lideri, çözüm yolu olarak Esad’la temas kurmayı öneriyor.

*

Bugün hükümet yetkilileri çıkıp da...

“Tamam Özgür Bey. Esad’la temas kuralım ama kendisini Şam’da bulamıyoruz. Nerede olduğunu siz biliyorsanız söyler misiniz?” falan diye kafa bulsa yeridir.

CHP’nin Suriye konusunda suskun kalmasından şikâyet ediyordum.

Meğer asıl konuşması sorunmuş.