02 Nis 2014 07:51 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:03

Ahmet Davutoğlu: Cemaatin oy gücü yokmuş

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu seçim sonuçlarını değerlendirdi...

Hürriyet Gazetesi İsmet Berkan'ın yazısına göre Davutoğlu "“Şimdi CHP’deki artışa bakalım. 1.5-2 puanlık bu fark paralel yapıdan mı geliyor? İki ihtimal var: Ya cemaatin o sözü edilen müthiş oy gücü yoktu ya da tepeden emir geldiği halde cemaat mensupları emri dinlemedi AK Parti’ye verdi oyunu.” dedi.

İşte İstemt Berkan'ın yazısının tamamı:

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Ankara-Brüksel arasında bir uçak
yolculuğunda sohbet imkânı bulduk.
NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılacak olan Davutoğlu, sohbet boyunca
neredeyse hiç dış politikadan söz etmedi, sadece seçim ve seçim sonuçlarını
değerlendirdi.
İşte Davutoğlu ile sohbetin satır başları:
‘HALK SAHİP ÇIKTI’
“Halk, seçimin manipüle edilmek istendiğini anladı ve siyasete, sandığa sahip çıktı.
Üstelik sadece Ak Parti’ye de değil, genel olarak siyasete sahip çıktı halk. Türkiye’de
sandığa, yönetimleri değiştirme yetkisine kıskançça sahip çıkar hep halk. 2007 seçimi
de böyledir.”
‘DAHA İLK RAUNT BİTTİ...’
“Seçimi manipüle etmeye, seçimi çalmaya kalkışan güçler bunu üç rauntluk bir maç
olarak görüyor. Daha ilk raunt bitti. Tayyip Erdoğan’ı ve AK Parti’yi siyaseten tasfiye
edebilir miyiz, bunu yapamıyorsak onu dönüştürebilir miyiz? Dertleri bu. Bu amacı
sadece paralel yapı da gütmüyor, başka pek çok uluslararası aktör de benzer hedef
peşinde. Ve halk bunu da anlıyor, meselenin sadece bir yolsuzluk olmadığının
farkındalar. Sadece yolsuzluksa eğer bu TIR’lar neden durduruldu, ilgisiz konuşmalar
neden servis edildi, Dışişleri Bakanlığı neden dinlenip servis edildi, bunu soruyor
insanlar.
‘İLK SAATLERİN TWEET’LERİNE BAKTIK...’
“Dışişleri Bakanlığı’nın dinleme kayıtları YouTube’a konduktan hemen sonrasına
baktık. Sanki bir orkestra gibi, tek bir yerden yönetiliyor gibi üç kesim harekete geçiyor.
Suriye yanlıları, paralel yapıyla bağlantılı hesaplar ve İran’a yakın kalemler bir anda
yazmaya başlıyorlar.”

‘VARSAYALIM AK PARTİ YOK...’
“Seçim sonunda ortaya çıkan haritalara bakın. AK Parti Türkiye’nin her yerinde. O
sahillerde de AK Parti yükselişte, CHP düşüşte. Güneydoğu’da BDP var, Anadolu’nun
bazı yerlerinde de MHP rekabete çalışıyor. Ama AK Parti her yerde. Bir an AK Parti’nin
olmadığını varsayın, geriye sadece etno-kültürel-sekteryan partiler kalır. Çünkü AK
Parti’nin karşısındaki partilerin kimliği bu.”
‘KUTUPLAŞTIRMIYORUZ, YUMUŞATIYORUZ...’
“O yüzden de söylüyorum, AK Parti toplumu polarize etmiyor. Bize bu eleştiri
yöneltiliyor ama aslında biz toplumu esnetiyoruz. Esas AK Parti olmasa polarizasyon
artar. AK Parti olmasa Kürtler kime verecek oyunu, Kürt partisine. Orta Anadolu kime
verecek? Batı kime verecek? Siyasetteki bölünme tabana kadar inecek. AK Parti,
Türkiye’nin siyasi istikrarının garantisi. Ve önümüzdeki 10-15 yıl boyunca da, çok
büyük bir başarısızlık yaşanmadıkça AK Parti bu garantiyi veren parti olmaya devam
edecek.”
‘CEMAATİN YA GÜCÜ YOK, YA SÖZÜ GEÇMİYOR...’
“Şimdi CHP’deki artışa bakalım. 1.5-2 puanlık bu fark paralel yapıdan mı geliyor? İki
ihtimal var: Ya cemaatin o sözü edilen müthiş oy gücü yoktu ya da tepeden emir
geldiği halde cemaat mensupları emri dinlemedi AK Parti’ye verdi oyunu.”
‘OTORİTERLEŞME ARTMADI, AZALDI...’
“Yapılan eleştirilerden biri Türkiye’de otoriterleşmenin arttığı. Halbuki durum tam tersi,
artmak bir yana otoriterleşmeyi azaltıcı, demokratik özgürlükleri arttırıcı birçok şey
yapıldı son birkaç yılda. Kürtçe savunma yapmaktan Kürtçe özel eğitime, başörtüsü
özgürlüğünden özel yetkili mahkemelerin kalkmasına kadar pek çok adım atıldı, daha
da atılıyor.”
‘Biz de Twitter ve YouTube’un kısıtlanmamasından yanayız ama...’
“Tabii hemen Twitter’ı, YouTube’u yasaklayan otoriter değil mi denecek. Deniyor da
zaten. Hemen söyleyeyim, biz de bu araçların tam serbestliğinden yanayız. Ayrıca
bunların yasaklanamayacağını, engellenemeyeceğini de biliyoruz. Ama her ülke gibi
biz de kendi egemen haklarımızı sonuna kadar savunuruz. Bunlar arasında mahkeme
kararları da var elbette. Söyleyeyim, hükümet bir risk aldı bu kapatma kararlarıyla.
Seçimden önce bu kararları almak, bu riski almak kolay da değildi ama alındı. Eskiden
bu iki şirketin yetkilileri telefona bile çıkmıyorlardı, şimdi kendileri görüşmeye
geliyorlar. Yani ciddiyetimizi anladılar. Biz vatandaşımızın hukukunu korumak için
aldık bu riski.”
‘ERMENİLER BURAYA GELEBİLİR’
“Suriye’de Keseb bölgesindeki çatışmalarda şöyle bir izlenim yaratılıyor: Sanki oradaki
Ermenileri El Kaide öldürüyor, Türkiye de Kaide’ye yardım ediyor. Böyle bir şey yok. Taa
ilk günden beri söylüyoruz, resmi açıklamalar yaptık, ben Ermeni Patrik Vekili’ni
aradım, başka cemaat önde gelenlerine haber gönderdim, Keseb’de yaşayan Ermeniler
eğer isterlerse Türkiye’ye gelebilirler, onlara kapılarımız sonuna kadar açık. Suriye’den
kaçan yüz binlere nasıl yardım edip evimizi açtıysak Ermenilere de kapımız açık, biz bir

ayrımcılık içinde değiliz. Bu çağrılarımız nihayet yavaş yavaş cevap bulmaya başladı.
Orada, Keseb’de Özgür Suriye Ordusu ile Şebbiha çatışıyor, bir de Miraç Ural’ın Acilciler
grubu orada. Ermenileri de çatışmaların içinde çekmeye çalışıyorlar ama bunu
başaramadılar.