01 Ara 2012 13:54 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:26

"AHMET ALTANLAŞMA SENDROMU!" AKİF BEKİ TEŞHİSİ KOYDU!

Beki, "Ahmet Altanlaşma sendromu" başlıklı yazısında Erdoğan'ı hedef alan köşe yazılarını yerden yere vurdu.

Radikal yazarı Akif Beki, medya konulu yazısında Başbakan Erdoğan'a yöneltilen eleştirileri eleştirdi. Beki, "Ahmet Altanlaşma sendromu" başlıklı yazısında Erdoğan'ı hedef alan köşe yazılarını yerden yere vurdu.

Gazeteciliğin özgüven ve ahkam kesme gücü içerdiğini kaydeden Beki bu gücü Başbakan'ı eleştirmek için kullanmanın yanlışlığını vurguladıktan sonra sözü Ahmet Altan'a getiriyor. Akif Beki "Basın hürriyeti, Başbakan’a hakaret özgürlüğüyle eş tutuluyor." dediği yazısında "Ahmet Altanlaşma sendromuna yakalanmış bizim meslek." diye devam etti.

İşte Beki'nin yazısındaki ilgili bölüm:

Bizim mesleğin başına, bir de kabadayılık özentisi musallat olmuş. Kimi meslektaşları yoldan çıkarıyor. ‘Ahmet Altanlaşma sendromu’ diyorum buna.

Geçen akşam, CNNTürk’te Enver Aysever’in ‘Aykırı Sorular’ına konuktum. Meslekteki bozulmayı izah için, ilk kez orada başvurdum bu kavrama.

Eline kalem geçirenin yekten Başbakan’a çıkışması, âdet haline gelmiş. Giderek yaygınlaşan kaba bir dilin gazetecilik üzerindeki ahlak bozucu etkisine bağlıyorum.

Başbakan’a kafa tutma mesleği zannedilir olmuş gazetecilik. Yeniyetmeler bile rüştlerini ispat için olur olmaz efelenip dayılanmaya başlıyor.

Kabadayılık taslamaya, Başbakan’la ego tokuşturup enaniyet yarıştırmaya gazetecilik denir olmuş. Ucuz, kolay ve kestirme bir yol, meslekte itibar kazanmak için.

Kahraman itfaiyeci dahi, günün birinde alevlerle boğuşabilmek için düzenli idman yapıp kondisyonunu muhafaza etmek zorunda.

Bizde ise ders çalışmaya ne hacet, dilin de kemiği yok, Başbakan’a en ağır saldıran kahraman gazetecidir.

İtibarsızlaştırma faaliyeti, gazetecilik faaliyetlerinden sayılıyor artık bizim meslekte. Basın hürriyeti, Başbakan’a hakaret özgürlüğüyle eş tutuluyor.

Medya-iktidar ilişkilerinin aldığı şekilden, iktidarın payına da hata düşer elbette. Hükümetin dilinde de sorun, Başbakan’ın üslubunda da kusur bulunur muhakkak.

Yerli yerinde itirazı, aklı başında eleştiriyi ayrı tutuyorum. Ama kabahatin en büyüğü, Ahmet Altan üslubunundur.

Ahmet Altanlaşma sendromuna yakalanmış bizim meslek. Nasıl iflah olur?

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN