AHMET ALTAN'IN BAŞBAKAN İLE KAPIŞMASI BİR OYUN! BU İDDİA ÇOK TARTIŞILACAK!
İletişim Bilimci Doç. Dr. Ömer Özer'den tartışılacak iddia! Ahmet Altan'ın, Başbakan Erdoğan'la karşı karşıya gelmesi bir kurgu, seçim öncesi ince bir hesap!
İletişim Bilimci Doç. Dr. Özer, Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan'ın, Başbakan Erdoğan'la karşı karşıya gelmesinin bir kurgu olduğunu söyledi: Bu olayı seçim öncesi ince bir hesap olarak görüyorum
Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Özer 'Liberal Basın' adlı kitabında dünyadan verdiği örneklerle medyanın gelişimini ele aldı. Türkiye'de 'yandaş medya' olgusunu inceleyen Özer, AKŞAM'a, AK Parti ve liberal aydınlar arasındaki ilişkiyi yorumladı. Yandaş medya olgusunu başaran tek siyasetçinin Başbakan Tayyip Erdoğan olduğunu söyleyen Özer 'Mesela Demokrat Parti (DP) dönemi hep örnek verilir. Ama Menderes yandaş medyayı oluşturmamıştı. Yandaş medyayı oluşturmayı deneyen ilk kişi Turgut Özal oldu. Ama Asil Nadir'in işleri iyi gitmeyince başarılı olamadı' dedi.
SİYASAL VE İDEOLOJİK YANDAŞLIK
Yandaş medyanın siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik ve hukuki alanlarda AKP'nin politikalarının toplumda kabul edilmesi ve meşrulaştırılması için zorunluluğu olduğunu söyleyen Özer, 'Bugün iki tür yandaş medyadan bahsetmek mümkün. Bunlardan biri 'siyasal' diğeri ise 'ideolojik' (İslamcı) yandaş medya'. İslamcı medya hükümetin sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel alanlardaki dayatmalarına aracı oluyor' diye konuştu.
MUHTEŞEM YÜZYIL SALDIRISI
Yandaş medyanın, Martin Heidegger'ın değdiği gibi, şizofreni hastalığına tutulmuş öldürecek adam aradığını iddia eden Ömer Özer şunları söyledi: 'Mesela Muhteşem Yüzyıl dizisine yapılan saldırı buna tipik bir örnek. Ve bunun gerisinde de tam da yandaş medyanın ideolojik duruşu ile özdeşleşen Yeni Osmanlıcılık, İslamlaşma, hilafet ve şeriat var. Ve bugün Makyavelist yayıncılık yapıldığını söylemek mümkün.'
KÜRTÇÜ-İSLAMCI VE LİBERAL
Özer şöyle devam etti: 'Liberal anlayışta medyanın düşünce pazarı oluşturduğu söylenir. Yandaş medyada ise bu yoktur. Yandaş medyanın yazarları düşünce pazarının özneleri değil, düşünce fanatizminin nesneleri konumundadırlar. Fanatizm, faşizmin bir öğesidir. İslamcı medyanın faşist bir medya olduğunu söylememiz net olarak mümkün. Onlara ne söylemeleri gerektiği söylenir ve onlar da emirleri gerçekleştirir. Türkiye'de üç tür yayıncılık anlayışı hakim. Kürtçü, İslamcı ve liberal yayıncılık. Bilgideki tekelleşme etkiyi de beraberinde getiriyor. Böylece ideolojik bir güç haline geliyorsunuz.'
AHMET ALTAN OLAYI OYUN
AKP önümüzdeki seçimde referandumdan çıkan yüzde 57'nin yüzde 10'u ile yüzde 42'nin yüzde 5'lik kesimine göz diktiğini iddia eden Ömer Özer, 'Bu yüzdesel oranlar milliyetçi muhafazakar kesimi temsil ediyor. Milliyetçi muhafazakar kesime ulaşabilmek için de AKP'nin 'bakın ben liberallerle ilişkimi kesiyorum' demesi gerekiyordu. Dolayısıyla Ahmet Altan ile ilişkisini kesmesi AKP'nin işine geldi. AKP'nin seçim öncesi planı bu' şeklinde konuştu.
GÜNAY ÇIKIŞI DA OYUN
En son yaşanan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Başbakan arasındaki gerginliğin bu anlamda değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Özer, 'Günay'ın heykel tartışmasındaki çıkışını sert bir dille eleştiren Başbakan, 'Günay gibi eski solcularla da ilişkimi kesiyorum' diyerek yine milliyetçi muhafazakar kesime mesaj veriyor. Günay üzerinden verilmek istenen mesaj da yerine ulaşmış oldu' diye konuştu.
Burcu Bulut/Akşam