Ah bir ananas olsa da beraber yesek!
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, NTV canlı yayında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, NTV'de canlı yayına katıldı.
Bülent Arınç, açıklamalarında Fethullah Gülen'in ses kayıtlarındaki
ananas ve Uganda ayrıntısına da değindi. Oğuz Haksever'e "Ah
bir anas olsa da yesek" dedi. Arınç ayrıca TÜSİAD Başkanı Muharrem
Yılmaz'ın açıklamaları hakkında da yorum yaptı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın konuşmasının
satırbaşlıkları;
'TÜSİAD BAŞKANI'NA BAŞBAKAN’IN CEVABI'
"Bu zor bir değerlendirme olacak. Muharrem Bey Bursa’dan hemşehrim.
Kendisini de yakinen tanıyorum. Onunla ilgili konuşma nasıl olur
onu düşünüyorum. Geçmişte benim de TÜSİAD’la kavgalarım oldu.
Meseleye iki açıdan bakmak lazım. TÜSİAD bizim nazarımızda
geçmişten bu yana yanlışları olan ama önemli bir kurum. Bu kurumun
dostane ilişkiler kurmadığını, muhalefet partisi gibi tavır
aldığını biliyorum. Ak Parti kurulduğunda önce sessiz kaldılar ama
sonra seslerini yükselttiler. TÜSİAD’ın dünya görüşünün AK Parti’ye
dostane olmadığını biliyorum.
'ZAMAN ZAMAN BİLEREK VE KASITLI TÜSİAD'A SIRTIMIZI
DÖNDÜK'
Bir kurumun da tüzel kişilik olarak iktidarı eleştirmesi de
normaldir. Zaman zaman barışıldı, zaman zaman da bilerek kasıtlı
sırtımızı döndük onlar bize sırtını döndüğü için. 17 Aralık’tan
sonra içerde ve dışarda Türkiye’nin itibarını sıfırlamak için
gayret gösterdiler.
'BAŞBAKAN FEVKALADE ÜZGÜN'
Başbakan bu olaylardan dolayı fevkalade üzgün ve kızgın. Bu kadar
hizmet etmişiz. IMF borcunu bitirdik, bir sürü proje yapılmış,
işsizlik rakamları düşmüş filan şimdi böyle bir tablodan..
'TÜSİAD'IN SÖYLEMİ BAŞBAKANIMIZI YARALADI'
TÜSİAD elbette düşüncelerini açıklayacak. Türkiye’de hukuk kalmadı,
artık gelen olmaz gibi söylemler elbette Başbakanımızı
yaralamıştır. Ateşin üzerine su dökecei yerde bunun üzerinde bir
şeyler söylemesi lazım TÜSİAD’ın. TÜSİAD’ın bu tavrı geçmişten beri
yapıldığı için Başbakanımız tavır göstermiştir. Muharrem beyin bu
sözlerini kenara koyarsak onun vatan sevgisini biliyoruz. Onun
üzüldüğünü bildiğim için ben de buna üzülüyorum.
'ANANAS… UGANDA BENİM SORUMLULUĞUMDA'
Uganda da ananas da beni biraz ilgilendiriyor. Türkiye’den biri
telefon ediyor, Koç’un ismi var galiba, rafine verildi verilmedi.
Uganda’dan ananas geldi falan diyor konuşan kişi. Ananas geldi mi
bilmem ama birine kızabiliriz. Ama 2010’du sanırım ben bakan oldum.
1 yıl sonra her bakanın Karma Ekonomik Başkanlığı olur. Her bakanın
5 ülkeden sorumluluğu olur. Afrika’da Uganda benim
sorumluluğumda.
'UGANDA'DA BİZİ YILLAR ÖNCE OKUL KURANLAR
KARŞILADI'
Uganda nerede haritadan bakarsam bilirim. Bana da Uganda verdiler
diyorum. 2010 gibi hatırlıyorum gidişimi. Büyükelçi gitmiş ama
elçilik binası yok. Biz de iş forumu için gideceğiz. Ben bildiğim
dostlarıma gittim. Başında da TUSKON gelir. Telefon görüşmesini
yapa kişi Mustafa Günay’sa benim de iyi dostumdur. Ona dedim ki
gideceğim ama bana biraz işadamı verin de toplantı yapayım dedi. 40
işadamıyla gittim, güzel anlaşmalar yaptık. Kaldığımız otelde 200
bin çift ayakkabı bağlantısı yaptım dedi. Basit ama Uganda ile ilk
kez yapıyoruz böyle anlaşmaları. Ben de çok sevindim. Uganda’ya
indik. Büyükelçi karşılayacak ama elçiliğimiz yok. Bizi
karşılayanlar arasında oraya 11 yıl önce gidip okul kuranlar ve
öğrencileri vardı. Yemeği onlar verdi, cumhurbaşkanı ile görüşmeye
onlar katıldı. Elçiliğimizin olmadığı yere gitmişler, okul
kurmuşlar.
'AH Bİ ANANAS OLSA DA YESEK..'
Orada ananas yediğimi de hatırlamıyorum. Ama yetişiyordur mutlaka.
Bu ananası bu Uganda’yı dile dolamamak lazım eğer bu kadarla
kalmışsa. İşadamlarının yurtdışında yatırım yapması konusunda bu
telefon konuşmasında bazı isimler geçiyorsa onları da ayıplamamak
lazım. Orada iş olacaksa ve o işi de Türkiye’den birinin alması
lazımsa birinin aracılık yapması çirkin değil. Ah bir ananas olsa
da birlikte yesek…"