20 Mayıs 2011 11:32 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:22

AĞABEYİNİN KAFASINI KESİP ANNESİNE VERDİLER! OLAY BELGESELİN KİTABI ÇIKTI!

Mirza Hayit: "Ağabeyimi öldürüp, kafasını kesip bayramda anneme verdiler. Çok azap çektik"

""Dünya Tarihi kitaplarında onlara yer verilmedi. İki ordu, iki sembol ve iki diktatör arasında can verdiler. Cevdet, Osman, Mustafa. Kimse onların hayat öyküsünü filme almadı."

"Ağabeyimi öldürüp, kafasını kesip bayramda anneme verdiler. Çok azap çektik. Sovyet rejiminin kötülüklerini gördük. Sonra talebelik zamanında iki dostumu öldürdüler."

Yukarıdaki açıklamalar Özbekistan'dan Mirza Hayit'e ait. Mirza Hayit Sovyetler Birliği'nin Stalin döneminde Özbeklere karşı tutumunu bu duygulu sözcüklerle açıklıyor.

Tataristan'dan Ethem Fezyul ise İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşadıklarını ve o çarpıcı gelişmeleri şöyle anlatıyor:

"1943'de 17 yaşındayken beni askere aldılar, yılın sonuna kadar Ukrayna'da savaştım. Almanlar'a esir düştüm. Esir kamplarındaki barakalarda 150 kişi olsa, her gün 10 adam ölüyordu. 6 ay kampta kaldıktan sonra bizi İtalya'ya Alman atlarının bakıcısı olarak yolladılar. 1944'ün sonuna dek İtalya'da Alman askerlerine çalıştırdılar. Uçaktan atılan Amerikan bombalarından biriyle yaralandım. Bir ayağımı kaybettim. Onun için ayağımın biri ağaçtan yapılmış ayak."

Sovyet vatandaşı olarak doğdular, Alman panzerlerini durdurmak için cehpeye sürüldüler... Alman askerilerine esir düşünce pek çoğu esir kamplarında evlerindeki zorluklarla dolu yaşamlarından çok daha kötüsü ile karşılaştılar. Almanlar özgürlük vaadiyle kurdukları lejyonlarda Sovyet ordusuna karşı bu silahlandırdı. Bu sefer onları öldüren Kızılordu oldu...

SOVYET MÜSLÜMANLARI GAMALI HAÇ ALTINDA ÇARPIŞTI

İkinci Dünya Savaşı'nın acı bilançosu Hitler'in 17, Stalin'in ise 25 milyon insanın ölümünden sorumlu olduğunu gösterir. Tarih kitaplarında yer almasa da, Sovyetler Birliği'ndeki milyonlarca Türk ve Müslüman da bu savaşta acı çekti, yüz binlercesi sürüldü, yüz binlercesi öldü ve yüz binlercesi vatansız kaldı.

Neşe Sarısoy Karatay'ın Sinemis Yayınlarından çıkan kitabı Gamalı Haç İle Kızıl Yıldız Arasında Türkler, dünya tarihinin Alman Nazi ve Sovyet Kızılordu cephesi arasında unuttuğu; Azeri, Kazak, Kırım ve Kazan Tatarlarının, Çeçenler ve Kafkas Halklarının, Özbek, Türkmen, Ahıska Türkleri, Karaçay ve Kırgızların acı öykülerini anlatıyor.

TRT'DE YAYINLANAN BELGESEL ÇOK BEĞENİLMİŞTİ

Karatay daha önce TRT 2'de kanalında gösterime giren belgesel filmin metin yazarı olan Neşe Sarısoy Karatay kitabında ölmekle lejyon askeri olmak arasında kalan Sovyetlerdeki Müslüman Türklerin hikayesi anlatılıyor.

Bir oğul Alman, diğeri Sovyet askeri oldu. Kendi halklarını korumaktan başka amaçları yoktu. Savaştan sonra vatanlarına geri dönenleri idamlar ve sürgünler bekliyordu. Kızılordu'ya hizmetin ödülü ise yüz binlerin sürgünü ile sonuçlandı! Savaşta hiçbir suçu olmayan Kafkas Halkları ve Kırım Tatarları, adeta soykırıma dönüşen bu zorunlu sürgünde nüfuslarının yarısını kaybetti. Analar çocuğunu, bebeler anasını kaybetti. Bu kitap, bu halkların dramını tarihçilerin hatırlaması ve araştırması için bir kaynak olarak hazırlandı. "Gamalı Haç ile Kızıl Yıldız Arasında" ki savaşta çaresiz, vatansız ve geleceksiz kalmış, insanların geçmişe gömülmüş karanlık hayat hikayelerine ışık tutmaya çalıştı.

Neşe Sarısoy Karatay, Gamalı Haç ile Kızıl Yıldız Arasında Türkler, Sinemis Yayınları, 450 sayfa.