01 Ağu 2018 12:59
Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:47
Adnan Oktar'ın ölüm korkusu! Cezaevinde verilen yemeği...
Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, Adnan Oktar grubuna yönelik soruşturmayla ilgili ilginç bir ayrıntı aktardı.
Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, Adnan Oktar ve ekibine
yönelik düzenlenen operasyona ilişkin çarpıcı ayrıntılar paylaştı.
Oktar ile ilgili iddianamenin hazırlandığını belirten Selvi, "Daha
önce burnundan kıl aldırmayan, tehdit dolu bir dil kullanan
kediciklerin arasından itirafta bulunmak için müracaat edenler
olduğu söyleniyor." diye yazdı.
Seks şantajı üzerine kurulu bu yapının dijital arşivinin ele geçirildiğini söyleyen yazar, şaşırtıcı başka ayrıntılar da aktardı.
İşte Selvi'nin bugünkü yazısından "Adnan Oktar'ın ölüm korkusu" başlıklı o yazısı:
"Kıyafetlerini Versace’den giyen, altın sırmaları ve gümüş iplikleri İtalya’da dikilen Adnan Oktar’ın zehirlenme ve öldürülme korkusu ile yaşadığı ortaya çıktı. Zehirlenmeye karşı yemeği üç kişi tarafından kontrol edilirken, öldürülürüm korkusuyla fıtık ameliyatı olmadığı anlaşıldı. Ama gözaltında cezaevinde verilen yemeği yediği söyleniyor. Sağlığı da yerinde. Bunlar işin magazin yönü demeyin. Onu istesem şantaj kasetlerine girerdim.
Daha çok MASAK’ın hazırladığı raporla, para hareketlerini belirlemek için bankalardan gelecek cevapla, tapudan çıkacak kayıtlarla ve kuşkulu şirket kurma ve kapatmayla ilgiliyim. Operasyonun sızmaması için bankalara, tapuya ve ticaret odalarına yazı yazılmamıştı. Şimdi bunlar bir bir ortaya çıkıyor.
FETÖ’de olduğu gibi burada da polis ve yargı imamları var. Operasyonun başında gözaltına alınan ünlü gömlekçi Alp Ünlü’nün polis imamı olduğu iddia ediliyor. Alp Ünlü ile firari Tarkan Yavaş Erbil’e giderek FETÖ’cü Talip Büyük’le iki kez görüşmüştü. Talip Büyük mü dediniz? FETÖ ile PKK arasındaki ilişkiyi kuran isim."
Seks şantajı üzerine kurulu bu yapının dijital arşivinin ele geçirildiğini söyleyen yazar, şaşırtıcı başka ayrıntılar da aktardı.
İşte Selvi'nin bugünkü yazısından "Adnan Oktar'ın ölüm korkusu" başlıklı o yazısı:
"Kıyafetlerini Versace’den giyen, altın sırmaları ve gümüş iplikleri İtalya’da dikilen Adnan Oktar’ın zehirlenme ve öldürülme korkusu ile yaşadığı ortaya çıktı. Zehirlenmeye karşı yemeği üç kişi tarafından kontrol edilirken, öldürülürüm korkusuyla fıtık ameliyatı olmadığı anlaşıldı. Ama gözaltında cezaevinde verilen yemeği yediği söyleniyor. Sağlığı da yerinde. Bunlar işin magazin yönü demeyin. Onu istesem şantaj kasetlerine girerdim.
Daha çok MASAK’ın hazırladığı raporla, para hareketlerini belirlemek için bankalardan gelecek cevapla, tapudan çıkacak kayıtlarla ve kuşkulu şirket kurma ve kapatmayla ilgiliyim. Operasyonun sızmaması için bankalara, tapuya ve ticaret odalarına yazı yazılmamıştı. Şimdi bunlar bir bir ortaya çıkıyor.
FETÖ’de olduğu gibi burada da polis ve yargı imamları var. Operasyonun başında gözaltına alınan ünlü gömlekçi Alp Ünlü’nün polis imamı olduğu iddia ediliyor. Alp Ünlü ile firari Tarkan Yavaş Erbil’e giderek FETÖ’cü Talip Büyük’le iki kez görüşmüştü. Talip Büyük mü dediniz? FETÖ ile PKK arasındaki ilişkiyi kuran isim."