13 Tem 2018 13:37
Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:45
Adnan Oktar'ın köşkündeki mikrodalga fırınların sırrı ortaya çıktı!
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Adnan Oktar operasyonunun müthiş ayrıntılarını bugünkü köşesinde yazdı.
Adnan Oktar ve grubuna yönelik soruşturmada hemen her gün yeni
şaşırtıcı ayrıntılar ortaya çıkıyor. Habertürk yazarı Nagehan Alçı,
"A’dan Z’ye Adnan Oktar Operasyonu" başlıklı yazıda inanılmaz
detaylar aktardı.
2013'te kocası Razim Ozan Kütahyalı'nın Adnan Oktar ile tartıştığı televizyon programının videosunu köşesine taşıyan Alçı, herkesin magazin figürü olarak gördüğü Oktar'ı Kütahyalı'nın suç örgütü lideri olarak bahsettiğini hatırlattı.
ÜZERİNE AİT HİÇBİR ŞEY YOK
Adnan Oktar için "üzerine hiç bir şey yok. Ne bir tapu, ne bir fatura kaydı, ne bir telefon. Oktar bütün harcamalarını müritleri üzerinden yapıyor." diye yazan Alçı, örgütün bilinmeyenlerini köşesinde paylaştı:
O DEV ALAN KÖŞKE AİT DEĞİL
"Görüntüleri çıkan köşk esasen 250 metrekare üzerine oturan bir bina. Küçük de bir bahçesi var. Zaman içinde Boğaziçi İmar’da geliştirdikleri ilişkilerle adım adım etrafındaki devlet arazisine genişlemişler. Şimdi o kurulan ilişkilere de bakılıyor.
Köşkü kağıt üzerinde karı-koca görünen müritleri adına, köşkün birkaç bina altında yaşayan mal-mülk zengini bir kişiden kiralamışlar. Daha sonra üzerine çöktükleri ve Kandilli Rasathanesi'ne kadar uzanan alanda camekan, prefabrik yapılar inşa etmişler. Bu yapılar birbirine koridorlarla bağlantılı.
ADNAN OKTAR'IN GİTTİĞİ 3 AVM
Adnan Oktar’ın bulunduğu yerler belliymiş: Köşk, köşke 1,5 km uzaklıktaki stüdyo ve gittiği 3 alışveriş merkezi, Akasya, İstinyePark ve Kanyon. 20 kişilik bir koruma ordusu ile çıkıyor ve yanına bir çanta dolusu para alıyormuş. Müritlerinin kredi kartları ile de harcama yapılıyormuş. Her zaman zırhlı araçlar kullanılıyormuş.
ÖRGÜT İÇİNDE YÜKSELME
Erkeklerin örgüt içinde yükselmesi için 2 şey gerekiyormuş: Oktar’a para ve kadın sağlamak. Ne kadar çok para ve kadın bulunursa o kadar prestiji artıyormuş müridin.
Kadın bulmak için de herkesin onun için belirlenen mekanlarda çalışması gerekiyormuş. Belli kafeler, kulüpler, alışveriş merkezleri… Buralarda yakışıklı ve zengin müritler ‘kız tavlıyor’. Bir ilişkiye başlanıyor, evlenme vaadediliyor, kızın müstehcen görüntüleri kaydediliyor (emniyet 25 örgüt evi tespit etmiş, hepsinde gizli kamera düzeni var). Sonrasında psikolojik ilaçlar verilerek kızlara turnike denen toplu tecavüzler başlıyor. Adnan Oktar’ın karşısına tüm bunları yaşayan kızlar çıkarılıyormuş, yani enkaz haline getirlip ondan sonra ‘huzura çıkarılıyorlarmış’.
FETÖ’NÜN 3 İSMİ İLE İLİŞKİLER
Bu operasyonla ilgili çok ilginç bilgiler de gün yüzüne çıkıyor. Teyit ettiğim bilgilere göre FETÖ’nün 3 ismi de Adnan Oktar’ın köşkünün düzenli ziyaretçileri arasındaymış: Biri hapiste, biri firari 2 gazeteci ve Rumi Forum’un başkanı Emre Çelik. Bu isimler 17-25 Aralık darbe teşebbüsü sonrasında da Oktar’ı devamlı olarak ziyaret etmeye devam etmişler. Bu ilişkiler üzerinden özellikle tarihi eserlerle ilgili davalar Yargıtay aşamasında yönlendirilmeye çalışılmış.
ZARRAB DAVASINDAKİ BİLİRKİŞİ
Bu operasyonda ismi zikredilen çok ilginç biri daha var: Jonathan Schanzer. Schanzer’ı Rıza Zarrab davasında hakim Richard Berman’ın, savunma avukatlarının itirazlarını reddederek İran yaptırımları konusunda atadığı bilirkişi olarak tanıyoruz. Scahnzer, Washington merkezli düşünce kuruluşu FDD’nin başkan yardımcısı.
Peki bu ismin Adnan Oktar dosyasında ne işi var? Schanzer de Adnan Oktar’ı köşkünde belli aralıklarla ziyaret eden isimler arasındaymış. Bazı müritler de ABD’ye onu görmeye gidiyorlarmış.
İSRAİL DESTEĞİ
Hep bir efsane gibi anlatılan İsrail desteği iddiasının aslı astarı olup olmadığına da baktım. Tespit edilen ciddi ilişkiler var, bürokratlar ve din adamları ile düzenli görüşme trafiği ve onlar üzerinden gelen paralar mevcut. İsrail’den Türkiye’ye para sokma limiti 20 bin dolar. Örneğin 10 kişi Oktar’ı ziyarete geliyor ve 200 bin dolar getiriyormuş.
Yukarıda bahsettiğim Schanzer’in başkan yardımcılığını yaptığı FDD de ABD’deki siyonizm destekçisi zengin işadamlarından maddi yardım alan bir kuruluş. En büyük bağışçısı da Kudüs konusunda Trump’ı teşvik eden milyarder Sheldon Adelson. Yani hem İsrail hem de ABD’deki siyonist lobilerle ilişki mevcut.
ÖRGÜTÜN 2. İSMİ KİM?
Gözaltı kararı çıkarılan 235’in 178’i yakalandı. Bütün ağır toplara ulaşıldı. Dün Fatih Altaylı, Tarkan Yavaş’ın Oktar’dan bile önemli olduğunu yazdı, evet Yavaş örgüt içinde önemli ama operasyonu yürütenlere göre 2'nci isim o değil, 2'nci isim Oktar’ın yanında arabada yakalanan Didem Ürer.
KÖŞKTE NEDEN 10 MİKRODALGA FIRIN VARDI?
Öğrendiğim ilginç bir detay da operasyonda köşkte ele geçen 10 mikrodalga fırın. 99’daki operasyonun travması ile önlem olarak bu fırınları köşkün çeşitli yerlerine yerleştirmişler. Olası bir operasyonda hard diskleri ve telefonları yakmayı planlıyorlarmış ancak başaramamışlar.
2013'te kocası Razim Ozan Kütahyalı'nın Adnan Oktar ile tartıştığı televizyon programının videosunu köşesine taşıyan Alçı, herkesin magazin figürü olarak gördüğü Oktar'ı Kütahyalı'nın suç örgütü lideri olarak bahsettiğini hatırlattı.
ÜZERİNE AİT HİÇBİR ŞEY YOK
Adnan Oktar için "üzerine hiç bir şey yok. Ne bir tapu, ne bir fatura kaydı, ne bir telefon. Oktar bütün harcamalarını müritleri üzerinden yapıyor." diye yazan Alçı, örgütün bilinmeyenlerini köşesinde paylaştı:
O DEV ALAN KÖŞKE AİT DEĞİL
"Görüntüleri çıkan köşk esasen 250 metrekare üzerine oturan bir bina. Küçük de bir bahçesi var. Zaman içinde Boğaziçi İmar’da geliştirdikleri ilişkilerle adım adım etrafındaki devlet arazisine genişlemişler. Şimdi o kurulan ilişkilere de bakılıyor.
Köşkü kağıt üzerinde karı-koca görünen müritleri adına, köşkün birkaç bina altında yaşayan mal-mülk zengini bir kişiden kiralamışlar. Daha sonra üzerine çöktükleri ve Kandilli Rasathanesi'ne kadar uzanan alanda camekan, prefabrik yapılar inşa etmişler. Bu yapılar birbirine koridorlarla bağlantılı.
ADNAN OKTAR'IN GİTTİĞİ 3 AVM
Adnan Oktar’ın bulunduğu yerler belliymiş: Köşk, köşke 1,5 km uzaklıktaki stüdyo ve gittiği 3 alışveriş merkezi, Akasya, İstinyePark ve Kanyon. 20 kişilik bir koruma ordusu ile çıkıyor ve yanına bir çanta dolusu para alıyormuş. Müritlerinin kredi kartları ile de harcama yapılıyormuş. Her zaman zırhlı araçlar kullanılıyormuş.
ÖRGÜT İÇİNDE YÜKSELME
Erkeklerin örgüt içinde yükselmesi için 2 şey gerekiyormuş: Oktar’a para ve kadın sağlamak. Ne kadar çok para ve kadın bulunursa o kadar prestiji artıyormuş müridin.
Kadın bulmak için de herkesin onun için belirlenen mekanlarda çalışması gerekiyormuş. Belli kafeler, kulüpler, alışveriş merkezleri… Buralarda yakışıklı ve zengin müritler ‘kız tavlıyor’. Bir ilişkiye başlanıyor, evlenme vaadediliyor, kızın müstehcen görüntüleri kaydediliyor (emniyet 25 örgüt evi tespit etmiş, hepsinde gizli kamera düzeni var). Sonrasında psikolojik ilaçlar verilerek kızlara turnike denen toplu tecavüzler başlıyor. Adnan Oktar’ın karşısına tüm bunları yaşayan kızlar çıkarılıyormuş, yani enkaz haline getirlip ondan sonra ‘huzura çıkarılıyorlarmış’.
FETÖ’NÜN 3 İSMİ İLE İLİŞKİLER
Bu operasyonla ilgili çok ilginç bilgiler de gün yüzüne çıkıyor. Teyit ettiğim bilgilere göre FETÖ’nün 3 ismi de Adnan Oktar’ın köşkünün düzenli ziyaretçileri arasındaymış: Biri hapiste, biri firari 2 gazeteci ve Rumi Forum’un başkanı Emre Çelik. Bu isimler 17-25 Aralık darbe teşebbüsü sonrasında da Oktar’ı devamlı olarak ziyaret etmeye devam etmişler. Bu ilişkiler üzerinden özellikle tarihi eserlerle ilgili davalar Yargıtay aşamasında yönlendirilmeye çalışılmış.
ZARRAB DAVASINDAKİ BİLİRKİŞİ
Bu operasyonda ismi zikredilen çok ilginç biri daha var: Jonathan Schanzer. Schanzer’ı Rıza Zarrab davasında hakim Richard Berman’ın, savunma avukatlarının itirazlarını reddederek İran yaptırımları konusunda atadığı bilirkişi olarak tanıyoruz. Scahnzer, Washington merkezli düşünce kuruluşu FDD’nin başkan yardımcısı.
Peki bu ismin Adnan Oktar dosyasında ne işi var? Schanzer de Adnan Oktar’ı köşkünde belli aralıklarla ziyaret eden isimler arasındaymış. Bazı müritler de ABD’ye onu görmeye gidiyorlarmış.
İSRAİL DESTEĞİ
Hep bir efsane gibi anlatılan İsrail desteği iddiasının aslı astarı olup olmadığına da baktım. Tespit edilen ciddi ilişkiler var, bürokratlar ve din adamları ile düzenli görüşme trafiği ve onlar üzerinden gelen paralar mevcut. İsrail’den Türkiye’ye para sokma limiti 20 bin dolar. Örneğin 10 kişi Oktar’ı ziyarete geliyor ve 200 bin dolar getiriyormuş.
Yukarıda bahsettiğim Schanzer’in başkan yardımcılığını yaptığı FDD de ABD’deki siyonizm destekçisi zengin işadamlarından maddi yardım alan bir kuruluş. En büyük bağışçısı da Kudüs konusunda Trump’ı teşvik eden milyarder Sheldon Adelson. Yani hem İsrail hem de ABD’deki siyonist lobilerle ilişki mevcut.
ÖRGÜTÜN 2. İSMİ KİM?
Gözaltı kararı çıkarılan 235’in 178’i yakalandı. Bütün ağır toplara ulaşıldı. Dün Fatih Altaylı, Tarkan Yavaş’ın Oktar’dan bile önemli olduğunu yazdı, evet Yavaş örgüt içinde önemli ama operasyonu yürütenlere göre 2'nci isim o değil, 2'nci isim Oktar’ın yanında arabada yakalanan Didem Ürer.
KÖŞKTE NEDEN 10 MİKRODALGA FIRIN VARDI?
Öğrendiğim ilginç bir detay da operasyonda köşkte ele geçen 10 mikrodalga fırın. 99’daki operasyonun travması ile önlem olarak bu fırınları köşkün çeşitli yerlerine yerleştirmişler. Olası bir operasyonda hard diskleri ve telefonları yakmayı planlıyorlarmış ancak başaramamışlar.