Adnan Oktar'ın köşkündeki mikrodalga fırınların sırrı ortaya çıktı!
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Adnan Oktar operasyonunun müthiş ayrıntılarını bugünkü köşesinde yazdı.
Adnan Oktar ve grubuna yönelik soruşturmada hemen her gün yeni
şaşırtıcı ayrıntılar ortaya çıkıyor. Habertürk yazarı Nagehan Alçı,
"A’dan Z’ye Adnan Oktar Operasyonu" başlıklı yazıda inanılmaz
detaylar aktardı.
2013'te kocası Razim Ozan Kütahyalı'nın Adnan Oktar ile tartıştığı
televizyon programının videosunu köşesine taşıyan Alçı, herkesin
magazin figürü olarak gördüğü Oktar'ı Kütahyalı'nın suç örgütü
lideri olarak bahsettiğini hatırlattı.
ÜZERİNE AİT HİÇBİR ŞEY YOK
Adnan Oktar için "üzerine hiç bir şey yok. Ne bir tapu, ne bir
fatura kaydı, ne bir telefon. Oktar bütün harcamalarını müritleri
üzerinden yapıyor." diye yazan Alçı, örgütün bilinmeyenlerini
köşesinde paylaştı:
O DEV ALAN KÖŞKE AİT DEĞİL
"Görüntüleri çıkan köşk esasen 250 metrekare üzerine oturan bir
bina. Küçük de bir bahçesi var. Zaman içinde Boğaziçi İmar’da
geliştirdikleri ilişkilerle adım adım etrafındaki devlet arazisine
genişlemişler. Şimdi o kurulan ilişkilere de bakılıyor.
Köşkü kağıt üzerinde karı-koca görünen müritleri adına, köşkün
birkaç bina altında yaşayan mal-mülk zengini bir kişiden
kiralamışlar. Daha sonra üzerine çöktükleri ve Kandilli
Rasathanesi'ne kadar uzanan alanda camekan, prefabrik yapılar inşa
etmişler. Bu yapılar birbirine koridorlarla bağlantılı.
ADNAN OKTAR'IN GİTTİĞİ 3 AVM
Adnan Oktar’ın bulunduğu yerler belliymiş: Köşk, köşke 1,5 km
uzaklıktaki stüdyo ve gittiği 3 alışveriş merkezi, Akasya,
İstinyePark ve Kanyon. 20 kişilik bir koruma ordusu ile çıkıyor ve
yanına bir çanta dolusu para alıyormuş. Müritlerinin kredi kartları
ile de harcama yapılıyormuş. Her zaman zırhlı araçlar
kullanılıyormuş.
ÖRGÜT İÇİNDE YÜKSELME
Erkeklerin örgüt içinde yükselmesi için 2 şey gerekiyormuş: Oktar’a
para ve kadın sağlamak. Ne kadar çok para ve kadın bulunursa o
kadar prestiji artıyormuş müridin.
Kadın bulmak için de herkesin onun için belirlenen mekanlarda
çalışması gerekiyormuş. Belli kafeler, kulüpler, alışveriş
merkezleri… Buralarda yakışıklı ve zengin müritler ‘kız tavlıyor’.
Bir ilişkiye başlanıyor, evlenme vaadediliyor, kızın müstehcen
görüntüleri kaydediliyor (emniyet 25 örgüt evi tespit etmiş,
hepsinde gizli kamera düzeni var). Sonrasında psikolojik ilaçlar
verilerek kızlara turnike denen toplu tecavüzler başlıyor. Adnan
Oktar’ın karşısına tüm bunları yaşayan kızlar çıkarılıyormuş, yani
enkaz haline getirlip ondan sonra ‘huzura çıkarılıyorlarmış’.
FETÖ’NÜN 3 İSMİ İLE İLİŞKİLER
Bu operasyonla ilgili çok ilginç bilgiler de gün yüzüne çıkıyor.
Teyit ettiğim bilgilere göre FETÖ’nün 3 ismi de Adnan Oktar’ın
köşkünün düzenli ziyaretçileri arasındaymış: Biri hapiste, biri
firari 2 gazeteci ve Rumi Forum’un başkanı Emre Çelik. Bu isimler
17-25 Aralık darbe teşebbüsü sonrasında da Oktar’ı devamlı olarak
ziyaret etmeye devam etmişler. Bu ilişkiler üzerinden özellikle
tarihi eserlerle ilgili davalar Yargıtay aşamasında yönlendirilmeye
çalışılmış.
ZARRAB DAVASINDAKİ BİLİRKİŞİ
Bu operasyonda ismi zikredilen çok ilginç biri daha var: Jonathan
Schanzer. Schanzer’ı Rıza Zarrab davasında hakim Richard Berman’ın,
savunma avukatlarının itirazlarını reddederek İran yaptırımları
konusunda atadığı bilirkişi olarak tanıyoruz. Scahnzer, Washington
merkezli düşünce kuruluşu FDD’nin başkan yardımcısı.
Peki bu ismin Adnan Oktar dosyasında ne işi var? Schanzer de Adnan
Oktar’ı köşkünde belli aralıklarla ziyaret eden isimler
arasındaymış. Bazı müritler de ABD’ye onu görmeye
gidiyorlarmış.
İSRAİL DESTEĞİ
Hep bir efsane gibi anlatılan İsrail desteği iddiasının aslı astarı
olup olmadığına da baktım. Tespit edilen ciddi ilişkiler var,
bürokratlar ve din adamları ile düzenli görüşme trafiği ve onlar
üzerinden gelen paralar mevcut. İsrail’den Türkiye’ye para sokma
limiti 20 bin dolar. Örneğin 10 kişi Oktar’ı ziyarete geliyor
ve 200 bin dolar getiriyormuş.
Yukarıda bahsettiğim Schanzer’in başkan yardımcılığını yaptığı FDD
de ABD’deki siyonizm destekçisi zengin işadamlarından maddi yardım
alan bir kuruluş. En büyük bağışçısı da Kudüs konusunda Trump’ı
teşvik eden milyarder Sheldon Adelson. Yani hem İsrail hem de
ABD’deki siyonist lobilerle ilişki mevcut.
ÖRGÜTÜN 2. İSMİ KİM?
Gözaltı kararı çıkarılan 235’in 178’i yakalandı. Bütün ağır toplara
ulaşıldı. Dün Fatih Altaylı, Tarkan Yavaş’ın Oktar’dan bile önemli
olduğunu yazdı, evet Yavaş örgüt içinde önemli ama operasyonu
yürütenlere göre 2'nci isim o değil, 2'nci isim Oktar’ın yanında
arabada yakalanan Didem Ürer.
KÖŞKTE NEDEN 10 MİKRODALGA FIRIN VARDI?
Öğrendiğim ilginç bir detay da operasyonda köşkte ele geçen 10
mikrodalga fırın. 99’daki operasyonun travması ile önlem olarak bu
fırınları köşkün çeşitli yerlerine yerleştirmişler. Olası bir
operasyonda hard diskleri ve telefonları yakmayı planlıyorlarmış
ancak başaramamışlar.