Adnan Oktar'ın ünlü gazeteciye açtığı davada karar

Gazeteci Fuat Kozluklu, Adnan Oktar ve suç örgütüne ilişkin sosyal medyada yaptığı bir paylaşım nedeniyle mahkemeye verilmişti. Oktar, gazeteci Kozluklu'dan manevi şahsiyetine hakaret ettiği gerekçesiyle şikayette bulunarak Edirne 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde geçen yıl 5 bin TL istemli dava açmıştı.

Bugün görülen duruşmada hakim davanın reddine karar verdi.

Kozluklu kararı, sosyal medyada instagram hesabından "Allah ile aldatan ve onbinlerce insanın hayatını karartan Adnan Oktar'ın hakkımda açtığ davada yargı kararını verdi; 'Kod Adı SAPKIN' olan Adnan Oktar kaybetti." ifadeleriyle duyurdu.

Edirne 1.Asliye Ceza Mahkemesi'nde geçen yıl açılan davanın 4. celsesinde Adnan Oktar'ın talebi reddedildi.

Kozluklu daha önce davayla ilgili şu açıklamada bulunmuştu:

Oktar sosyal medya paylaşımlarımdan ve söylediklerimden çok sarsılmış, manen zarar görmüşmüş. 5 bin TL para istiyor.
Büyük para. Allah avukatım Tahsin Kaplan'a sabır versin.
Gönderdiği mektubu sosyal medyada paylaşırken 5 Aralık 2018'de Oktar hakkında kullandığım şu ifadelerim kendisini çok üzmüş, manen yıkılmasına neden olmuş.
Dedim ki; "Mürit kılığında Adnan Oktar ve suç örgütünün içine sızarak ortaya çıkarmamın üzerinden 33 yıl geçti. Ve bu iblis sapık yapının elebaşı benimle ilk kez iletişim kurmaya kalkıştı.
Cezaevinden mektup göndermiş. Pespaye bir yazısı ve imzası var. Ne kadar masum olduğunu zırvalamış. Sanki trafik suçundan hapiste.
Bu ülkede en karanlık işleri yapanlar arasında ilk sıralarda yer alan Adnan Oktar ve örgütü, dış bağlantıları, istihbarat örgütleri ve kimi odaklarla yakın işbirliklerine sahiptir. "Psikolojik operasyon" işlerini iyi bilen Oktar denilen şahıs ve etrafındaki müritleri son derece ağır suçlamalarla dolu davayı sulandırmak için çırpınıyorlar.
FETÖ ile de işbirliği yapmış bir yapıdan söz ediyorum.

Son derece karanlık ve uluslararası bağlantılı örgütlerini zararsız gibi gösterme, meseleyi sulandırarak gündemden düşürme ve davayı hafifletme amacındalar.
Hiç kimse bu gruptan gelen mektupları, savunmaları yayınlayarak Adnan Oktar ve örgütüne bilerek veya bilmeyerek destek verme tuzağına düşmemelidir.
Bu karanlık grubun ekmeğine başka bir yönden yağ sürmemeli.
Aksi takdirde meseleyi magazinleştirerek, sanki ortada basit bir "Kedicik meselesi" varmış gibi bir algı oluşturulur. Bu iffetsiz ve dış bağlantılı örgütün karanlıkta kalmış yüzünü kimse gölgelememeli."