ADLİYE MUHABİRLERİNDEN 7.KAT GÖZALTISINA PROTESTO!
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelen ''Adliye Muhabirleri'' takip uygulamalarını protesto etti.
İstanbul Adalet Sarayı’nda, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10.
maddesiyle yetkili başsavcıvekilliğinin, gazetecilerin hakim ve
savcılarla yaptığı görüşmeleri takibe aldığı iddiasına ilişkin,
adliyede görev yapan gazeteciler tarafından yapılan basın
açıklamasıyla, iddia olunan takip uygulamaları protesto edildi.
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelen
’’Adliye Muhabirleri’’ adına bir açıklama yapan Radikal Gazetesi
muhabiri Fatih Yağmur, muhabirler olarak defalarca burada yapılan
basın açıklamalarını haber yaptıklarını ve ’’Ergenekon, Balyoz,
Şike’’ gibi önemli davalarla, soruşturmaların da adliye muhabirleri
tarafından kamuoyuna aktarıldığını hatırlattı.
"KENDİMİZLE İLGİLİ İLK BASIN
AÇIKLAMAMIZ"
’’Ancak bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde haber alma
özgürlüğümüz kısıtlandığı için adliye muhabirleri olarak ilk kez
bir basın açıklaması yapıyoruz’’ diyen Yağmur, gündem belirleyen
soruşturmaların yapıldığı adliyede habercilik faaliyetlerinin,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Oktay Erdoğan’ın TMK’nın 10.
maddesiyle görevli başsavcıvekili atanmasının ardından günden güne
kısıtlanmaya başladığını öne sürdü.
Yağmur, şöyle devam etti:
’’Savcı Erdoğan, yapılan soruşturmalarla ilgili kamuoyunun doğru
bilgilenmesi adına sorulan sorularımızı yanıtsız bırakmakla
kalmayıp, bizlere ’gidin başka bir iş yapın’ diyerek, halkın haber
alma hakkını da yok saymıştır. Gelinen süreçte ise Başsavcıvekili
Oktay Erdoğan, 7. katta bulunan TMK savcılarının basın
mensuplarıyla görüşmelerini kayıt altına aldırdı. Adeta fişleme
yöntemi gelişirdi. Erdoğan, savcılarla görüşme yapmak isteyen
arkadaşlarımızın kişisel bilgilerinin de kayıt altına alınması
talimatını verdi.
Verilen talimatla kayıt defterine gazetecinin ismi, TC kimlik
numarası, çalıştığı kurum, görüştüğü savcı ve görüştüğü sürenin
yazılacağı ’fiş’ dosyasına kayıt yaptırmadan gazetecilerin,
savcılarla görüşme yapmasına izin verilmemektedir.’’
Söz konusu uygulamanın Anayasa’nın 28. Maddesi’ne aykırı bir
uygulama olduğunu ve bir an önce son bulması gerektiğini belirten
Yağmur, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu da (HSYK) bu konuda
duyarlı olmaya davet etti.
BAŞSAVCI’NIN MASASINDA GÖREV TANIMI METNİ
Bu arada takip iddialarıyla ilgili gazetecileri odasına çağıran ve
onlarla konuşan İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Oktay Erdoğan,
7. katta bulunan defterin sadece ziyaretçi ve ziyaretçilerin
giriş-çıkışlarını belirten defter olduğunu anlattı. Erdoğan,
uygulamanın genel bir uygulama olduğunu, yanlış anlaşıldığını ve
gazetecilere yapılırken de abartıldığını ifade etti.
Erdoğan ile görüşen haberciler de, Erdoğan’ın masasına,
gazetecilerin görevini tanımlayan Anayasa’nın 28. Maddesi’nin
yazılı olduğu bir metin bıraktı.
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın 7. katında, TMK 10. Madde
ile görevli özel yetkili savcılar ile bazı hakimlerin görev yaptığı
bölüme giden ve buradaki savcı-hakimlerle görüşmek isteyen
gazetecilerin, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili
Oktay Erdoğan’ın emri doğrultusunda, güvenlik görevlilerince
bilgilerinin alındığı ileri sürülmüştü.
Adliyede görev yapan ve 7. kata çıkan her kurumdan gazetecinin,
orada bulunan güvenlik görevlilerince hazırlanan bir dosyaya
isimlerinin ve kimlik bilgilerinin kaydedildiği belirtilirken,
gazetecilere kiminle görüşmek istediği ve kimden randevu aldığının
sorulduğu, tutulan dosyaya da ’’gazetecinin adı, soyadı’’, ’’hangi
kurumda çalıştığı’’, ’’TC kimlik numarası’’, ’’görüşme tarihi ve
saati’’, ’’içeride ne kadar süre kaldığı’’ ve ’’telefon numarası’’
kayıtlarının aktarıldığı iddia edilmişti.