Gündem
09 Haz 2007 14:33
Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:49
ADAYLIĞI YATTI,DEMOKRAT PARTİ'Yİ BARAJA TAKTI!..DEMOKRAT PARTİ İÇİN BARAJA TAKILACAK DİYE YAZAN ÜNLÜ YAZAR KİM?..
YSK'ya verilen DP listelerinde adının olmadığını öğrenen ünlü yazar,bugünkü köşe yazısında,Ağar ve Mumcu'yu olmayan bir iktidarı paylaşamamakla suçladı ve "Türkiye´ye hiçbir fayda sağlayamayacaklarını net olarak ortaya koydular" dedi.
CNN TÜRK'teki "Parametre", "Finans Analiz" ve "Finans Formula" adlı programlardan tanıdığımız son yılların gözde ekonomisti Yiğit Bulut DP'ye aday adaylığı için başvurmuştu.4 Haziran 2007 tarihinde YSK'ya verilen DP listelerinde adının olmaması üzerine bir anda DP muhalifi kesildi.DP için barajı geçemez dedi.Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar'ı olmayan iktidarı paylaşamamakla suçladı.Demokrat Parti'nin seçim sonrası senaryolarında yerinin olmadığını yazdı.İŞTE O YAZI...
Demokrat Parti´li senaryolar düştü, artık piyasa için iki alternatif var
AKP´nin tek başına iktidar olamadığı fakat birinci parti olduğu bir yapı içinde bağımsız DTP´lileri parti içine alması veya dışarıdan destekle hükümet kurmayı zorlaması genel için konuşulan en olumsuz senaryo.
Bundan bir süre önce bu köşede piyasalar için en iyi alternatif senaryolarını sorgulamış ve dünya piyasaları bozulmadığı sürece AKP´ye alternatif olarak Demokrat Parti-CHP koalisyonundan bahsetmiştim.
Bu yazım üzerine bir okuyucumuzdan "Yiğit Bey, bu birleşmeye sizi de mi inandırdılar" gibi cümleler içeren bir elektronik posta geldi, dostumuzun mesajı çok netti. Üzerinde düşündüm ve özellikle siyasi boşluğu da dikkate alarak, itiraf edeyim belki de bir vatandaşın özlemi ile okuyucumun birleşme-bütünleşmeye yaklaşımını kendime göre fazla karamsar buldum.
O günden bugüne yaşananları, özellikle geldiğimiz noktada ortaya çıkan "kaotik" tabloyu ve merkez birleşme dinamiği çevresinde yaşananları görünce o yazıyı yazarken iyi niyetli-hatalı bir algılama içine düştüğümü kabul ediyorum. Bu partilerin sadece varolan boşluğu doldurma gayreti içinde kalarak birleşeceğini düşünmek ciddi bir saflıktı. Bu çıkarım sonrası aklınıza şöyle bir soru gelebilir; yeniden birleşmiyorlar mı?
Türkiye'ye faydaları olmaz
Değerli dostlar, bütün Türkiye´nin merkez sağda bütünleşme algısı içinde ayağa kalktığı bir süreç sonunda gelinen sonuç ortada. Sadece kendi koltuklarına odaklanmış iki farklı yapı ve varolan hezimet noktası. Bu saatten sonra düzelemez mi? Düzelemez. Aynı listeden seçime girilse bile, daha bu seviyede, daha açıkçası ortada "olmayan bir iktidarı" paylaşamayan bu arkadaşlar, Türkiye´ye hiçbir fayda sağlayamayacaklarını net olarak ortaya koydular. Peki bundan sonra piyasa dinamikleri de dikkate alınırsa, hangi senaryolar sorgulanabilir?
Genç Parti´nin ekonomik olarak doğrulanması çok zor tezlerini de kapsama alanı dışında bırakır, vatandaşın da bu vaatlere kanmayacağını varsayar ve analizi genişletirsek, varacağımız sonuç açık, net: Seçimde birbirine rakip olacak ve ana pastayı paylaşacak 3 parti var.
Hangileri mi? AKP, CHP, MHP. Bu noktada bir açıklama yapmakta yarar var. Bu partileri analiz içine dahil etmemiz, çok iyi oldukları ve özellikle şahsi anlamda beğendim anlamına gelmiyor. AKP´nin son 4.5 yılı ortada, devlet içinden gelenlere listelerde yer vermeyen, şarkıcı, türkücü, figüranı liste başı yapan ve en önemlisi Kemal Derviş´in icraatlarına önceki hükümetlerde seyirci kalan MHP´nin durumu net ve alternatif diye yine Derviş´in "benden sonra bakan olmalı" dediği isimleri kadrosuna katan bir CHP´nin ekonomi politikası olmadığı da bir o kadar bariz.
2.5 senaryo mevcut
Sonuç 1: Siyasi senaryoları ve piyasalara etkilerini sorgulayanlara yardım etmek açısından tabloyu ortaya koymaya çalıştım. Demokrat Parti´nin baraja takıldığı bir ortamda (bugün için listelerde
Demokrat Parti´li senaryolar düştü, artık piyasa için iki alternatif var
AKP´nin tek başına iktidar olamadığı fakat birinci parti olduğu bir yapı içinde bağımsız DTP´lileri parti içine alması veya dışarıdan destekle hükümet kurmayı zorlaması genel için konuşulan en olumsuz senaryo.
Bundan bir süre önce bu köşede piyasalar için en iyi alternatif senaryolarını sorgulamış ve dünya piyasaları bozulmadığı sürece AKP´ye alternatif olarak Demokrat Parti-CHP koalisyonundan bahsetmiştim.
Bu yazım üzerine bir okuyucumuzdan "Yiğit Bey, bu birleşmeye sizi de mi inandırdılar" gibi cümleler içeren bir elektronik posta geldi, dostumuzun mesajı çok netti. Üzerinde düşündüm ve özellikle siyasi boşluğu da dikkate alarak, itiraf edeyim belki de bir vatandaşın özlemi ile okuyucumun birleşme-bütünleşmeye yaklaşımını kendime göre fazla karamsar buldum.
O günden bugüne yaşananları, özellikle geldiğimiz noktada ortaya çıkan "kaotik" tabloyu ve merkez birleşme dinamiği çevresinde yaşananları görünce o yazıyı yazarken iyi niyetli-hatalı bir algılama içine düştüğümü kabul ediyorum. Bu partilerin sadece varolan boşluğu doldurma gayreti içinde kalarak birleşeceğini düşünmek ciddi bir saflıktı. Bu çıkarım sonrası aklınıza şöyle bir soru gelebilir; yeniden birleşmiyorlar mı?
Türkiye'ye faydaları olmaz
Değerli dostlar, bütün Türkiye´nin merkez sağda bütünleşme algısı içinde ayağa kalktığı bir süreç sonunda gelinen sonuç ortada. Sadece kendi koltuklarına odaklanmış iki farklı yapı ve varolan hezimet noktası. Bu saatten sonra düzelemez mi? Düzelemez. Aynı listeden seçime girilse bile, daha bu seviyede, daha açıkçası ortada "olmayan bir iktidarı" paylaşamayan bu arkadaşlar, Türkiye´ye hiçbir fayda sağlayamayacaklarını net olarak ortaya koydular. Peki bundan sonra piyasa dinamikleri de dikkate alınırsa, hangi senaryolar sorgulanabilir?
Genç Parti´nin ekonomik olarak doğrulanması çok zor tezlerini de kapsama alanı dışında bırakır, vatandaşın da bu vaatlere kanmayacağını varsayar ve analizi genişletirsek, varacağımız sonuç açık, net: Seçimde birbirine rakip olacak ve ana pastayı paylaşacak 3 parti var.
Hangileri mi? AKP, CHP, MHP. Bu noktada bir açıklama yapmakta yarar var. Bu partileri analiz içine dahil etmemiz, çok iyi oldukları ve özellikle şahsi anlamda beğendim anlamına gelmiyor. AKP´nin son 4.5 yılı ortada, devlet içinden gelenlere listelerde yer vermeyen, şarkıcı, türkücü, figüranı liste başı yapan ve en önemlisi Kemal Derviş´in icraatlarına önceki hükümetlerde seyirci kalan MHP´nin durumu net ve alternatif diye yine Derviş´in "benden sonra bakan olmalı" dediği isimleri kadrosuna katan bir CHP´nin ekonomi politikası olmadığı da bir o kadar bariz.
2.5 senaryo mevcut
Sonuç 1: Siyasi senaryoları ve piyasalara etkilerini sorgulayanlara yardım etmek açısından tabloyu ortaya koymaya çalıştım. Demokrat Parti´nin baraja takıldığı bir ortamda (bugün için listelerde
