Adana'daki FETÖ/PDY davası
- Fetullah Gülen ve eski Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Aldırmaz'ın da aralarında bulunduğu 17 sanığın yargılanmasına devam edildi- Eski Adana Ticaret Borsası Başkanı Çalışkan: - "Fethullah Gülen ile yüz yüze görüştüğümü, dolaylı talimat aldığımı ispat etsinler bütün suçlamaları kabul...
ADANA (AA) - Adana'da "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY)" yönelik soruşturma kapsamında açılan davada, Fetullah Gülen ve eski Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz'ın da aralarında olduğu 4'ü tutuklu 17 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar eski Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Aldırmaz, sanayici Mustafa Varol, eski Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan ile Erzurum'da tutuklu bulunan eski Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ferat Yüksel, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanıklardan eski Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanı Hasan Uzun, Oya Erişen, Mustafa Demir, Bekir Kadı, Cengiz Dinçer ve Tarık Kaplan da avukatlarıyla hazır bulundu. Diğer sanıklar ile Fetullah Gülen'in avukatı Nurullah Albayrak ise duruşmaya gelmedi.
Görüntülü kayıtla yapılan duruşmada tanıklar Büyükşehir Belediyesi Emlak İstimlak Dairesi Başkanı Kazım Küçüksoy, gazeteciler Ercan Yılmaz ve Taner Talaş ile Hikmet Erol Akça dinlendi.
Küçüksoy, davaya konu İsot arazisinin kamulaştırılmasında görev aldığını söyledi. Mahkeme başkanının, "Kamu yararına kamulaştırma kararında bedel" yazılıp yazılmadığını sorması üzerine Küçüksoy, "Kamulaştırma bedeli karar içine yazılmaz. Ben ilk defa böyle bir karar gördüm" dedi.
Eski Belediye Başkan Vekili Aldırmaz'ın fiyat belirlemesinde müdahalesi olup olmadığının sorulması üzerine ise "Asla olmadı" yanıtını verdi.
- "500 bi̇n li̇ra i̇stedi̇"
Sanıklardan Ferat Yüksel'in avukatının gösterdiği tanık gazetecilerden Ercan Yılmaz ise davada gizli tanık olduğu iddia edilen Tamer Barış Terkeşli'nin, 2 yıl önce kendisinden Yüksel'den para istemesi için aracılık yapmasını istediğini iddia etti.
Yılmaz, "Tamer Barış Terkeşli, bana Paralel Yapı operasyonu olacağını söyledi. Ferat Yüksel nedeniyle cezaevine girdiğini, maddi kaybının olduğunu söyledi. Bu kaybının karşılanması için Ferat Yüksel'den 500 bin lira istediğini ifade etti. Ben de bunu Ferat Yüksel'e aktardım. Ferat da güldü, 'Yüce Türk milleti bu ifadeleri dikkate alacaksa yatarız' dedi. Tamer Barış Terkeşli de Ferat'ın cevabı için 'Geçmiş olsun' diye cevap verdi" şeklinde konuştu.
- "Ferat ve Zi̇hni̇ bana para versi̇n"
Yerel gazete sahibi Taner Talaş da Terkeşli'nin kendisini de aracı olarak kullanıp Yüksel'den para istediğini ileri sürdü. Terkeşli ile 3 ya da 4 kez görüştüğünü ifade eden Talaş, şöyle konuştu:
"Ofisime gelip görüştük. Bana 'Ferat senin arkadaşın. Belediye operasyonundan beni tutuklattı. Büyük mağduriyetim oldu. Ferat ve Zihni Aldırmaz bana para versin' dedi. Ben aracı olmak istemediğimi söyledim. 17-25 Aralık süreci sırasında yaptığımız bir görüşmede de bölge imamı olduğunu belirterek, 'Bu iş nereye gidecek göreceksin' dedi. Ferat'a, Tamer’in emniyette belli güçleri olduğunu kendisini de cemaat işine sokabileceğini söyledim. O da para vermeyeceğini belirtti."
- AK Parti̇ seçi̇m beyannamesi̇ni̇ mahkemeye verdi̇
Daha sonra tanık ifadeleri sanıklara soruldu. Zihni Aldırmaz, Kanuni Üniversitesinin yapılmasıyla ilgili bilgilerin yer aldığı AK Parti seçim beyannamesini mahkemeye sundu. Aldırmaz, iddia edilen kamulaştırmanın eski Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ın zamanında ele alındığını belirterek, "Kamulaştırma olmasaydı trenden inen yolcuların çıkacak yeri olmayacaktı. Kanuni Üniversitesinin 4-5 ay mütevelli heyeti üyeliğini yaptım sonra istifa ettim. Suçsuzum." diye konuştu.
- "Recep Tayyip Erdoğan evimde misafir oldu"
Eski Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan ise gizli tanıkların, "Ticaret Borsası Başkanlığına cemaat getirdi" gibi suçlamalarına cevap verdi. Gizli tanıkların yalan söylediğini savunan Çalışkan, "Ben 60 yaşındayım. Gizli tanık kaç yaşında? Çocukluğumu, yaşamımı nereden biliyor." diye sordu.
Binlerce kişiye burs verdiğini vurgulayan Çalışkan, "Cemaat ve siyasi görüş ayrımı yapmayan biriyim. Şehrin bir üniversite kazanması için çalıştım." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde evinde misafir olduğunu da dile getiren Çalışkan, şöyle devam etti:
"Gizli tanık Fetullah Gülen'e bağlı biri olduğumu söylüyor. Neye dayanarak söylüyor. Fethullah Gülen ile yüz yüze görüştüğümü, dolaylı talimat aldığımı ispat etsinler bütün suçlamaları kabul edeceğim. Cemaatin kasası olduğum ile ilgili iddiaları belgelesinler yine suçlamaları kabul edeceğim. Suçlamalar mesnetsiz. Terörist olmaktan 5 aydır tutuklu bulunuyorum. İddia makamı, Kanuni Üniversitesini neye dayanarak terör örgütü olarak gösteriyor? İnsanların hayatını bu kadar altüst etmek, bu kadar kolay olamaz. Neden tutuklu kalıyorum? Adana'ya bir bilim yuvası kazandırmaya çalıştığım için tutukluyum. Devlet beni teşvik etti."
- "Bi̇zi̇ resi̇m kursuna almadılar"
Çalışkan, cezaevinde açılan bir resim kursuna katılmak istediğini ancak terör örgütü üyeliğinden yargılandığı için kabul edilmediğini söyledi. "Müebbet alan, uyuşturucudan 29 yıl hapse çarptırılanı alıyorlar. Bizi PKK, Hizbullah ile aynı görüyorlar" diyen Çalışkan, "Bu çok onur kırıcı. Bu davadan beraat edeceğime inanıyorum. Terör örgütü sıfatıyla yargılanmak bile ceza." ifadelerini kullandı.
- "Tutuklu bulunmam ekonomi̇ni̇n zararınadır"
"Benim için bir tek devlet var o da Türkiye Cumhuriyetidir" diyen iş adamı Mustafa Vural ise Kanuni Üniversitesi için arsa alım satım işini yatırım amaçlı yaptığını tekrarladı.
Eşi ve 5 çocuğunun olay nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, kendisinin de rahatsızlandığını anlatan Vural, "İşim yüzde 40 düştü. Ben yurt dışındayken sizlere güvenip geldim. Ben şimdi ramazan ayında erzak dağıtıyor olacaktım. Eğer yapmış olsaydım yurt dışından gelmezdim. Benim burada bulunmam ülke ekonomisi için büyük zarardır. Cezaevinde biz PKK'lılardan daha kötüyüz. PKK'lılar resim kursuna gidiyor bizi almıyorlar." dedi.
Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyip beraatlarını istedi.
Mahkeme heyeti, avukatların savunmalarına geçtikten sonra duruşmayı ara verdi.
Öğleden sonra devam edilen duruşmada sanık avukatları, savunmalarını yapıp müvekkillerinin tahliyesiyle yurt dışı yasaklarının kaldırılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verirken hakkında yakalama kararı bulunan sanıklar Fethullah Gülen, Kemal Elibal, Cemal Somuncu ve Ömer Ekinci’nin yakalanamadıklarını, sanıkların bilinçli olarak kaçmaları nedeniyle haklarında yeniden çağrı kağıdı çıkartılmasını kararlaştırdı. Çağrı kağıdının sanıkların konutlarının kapısına asılmak suretiyle ilam edilmesine, 15 gün içinde mahkemeye başvurmamaları halinde kaçak olacakları ve Türkiye'de bulunan mal, hak ve alacaklarına el konulabileceğinin şerh olarak yazılması da karara bağlandı.
Ayrıca eski Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aytaç Durak ile
Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan'ın tanık olarak tekrar
polis aracılığıyla çağrılması kararlaştırıldı. Tutuksuz sanıkların
yurt dışı yasaklarının da devamına karar verilip, duruşma
eksikliklerin tamamlanması için 15 Temmuz’a ertelendi.
Haklarında dava açılan 17 sanıktan Fetullah Gülen'in "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek"ten ağırlaştırılmış müebbet, eski Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz'ın da "terör örgütüne üye olmak, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet, nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 35 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Diğer sanıklar için de 5 yıldan 27 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
13 Ocak'ta yapılan operasyonda gözaltına alınan zanlılardan 5'i tutuklanmış, 3 firari sanık hakkında da yakalama kararı çıkarılmıştı.
İddianamede, vasfı üniversite alanı olan arazinin konut alanına çevrilerek, terör örgütü ile mensuplarına yüksek meblağlarda finansman sağlandığı, hiçbir faaliyette bulunulmamasına rağmen çeşitli ülkelere gidildiği ve masrafların belediyeye ödetildiğine yer verilmişti.