08 Ara 2015 16:23
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:13
Adalet Bakanlığı'ndan Deniz Seki açıklaması
Adalet Bakanlığı Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde set kurulup Deniz Seki’nin rol almasıyla ilgili açıklama yaptı.
Açıklamada, kurumda bulunan hükümlülerin gönüllü olmaları şartı ile
dilekçeleri alınarak rol almalarına “sosyal faaliyet” kapsamında
izin verildiği belirtildi ve “ Daha önce defalarca haber, belgesel,
dizi ve film çekimi için izin verilmesine rağmen ilk defa izin
veriliyormuş gibi algı oluşturulmasına yönelik maksatlı ve gerçeğe
uygun olmayan haber ve yorumlar yapılması üzüntüyle karşılanmıştır”
denildi. Bakanlık açıklamasında tutuklulara ise izin verilmediği
belirtilerek şöyle denildi:
Deniz Seki kamera karşısında! İşte ilk görüntüleri
“Bazı basın yayın organlarında yer alan ceza infaz kurumlarında çekimi yapılan televizyon programları ve yapımları ile ilgili gerçeği yansıtmayan haberler nedeniyle aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Ceza infaz kurumlarının sadece cezanın infazının yapıldığı bir yer olmadığı, gerek eğitim, gerek sosyal ve kültürel gerekse meslek edindirme adına yapılan çalışmalarla kişilerin “yeniden topluma kazandırılması” noktasında çok önemli çalışmaların yapıldığı kurumlardır.
SOSYAL FAALİYET KAPAMINDA İZİN VERİLİYOR
Suç işlemenin sonuçlarına yönelik olarak toplumsal farkındalığın arttırılması için izin verilen televizyon programı, dizi, sinema filmi, belgesel, haber ve diğer formatlardaki yapımlar, hükümlüler için sosyal faaliyet kapsamında değerlendirilmektedir. Daha önce de ceza infaz kurumlarında haber, belgesel, dizi ve film çekimine izin verildiği gibi 2014 ve 2015 yıllarında toplamda 50’den fazla haber, belgesel, dizi ve televizyon programı çekimi için gazetelere ve televizyonlara izin verilmiştir.
GÖNÜLLÜ OLMALARI ŞARTIYLA HÜKÜMLÜLERE İZİN VERİLİYOR
Çekimlerde gönüllü olmaları şartıyla sadece izin verilen programlarda hükümlüler rol almakta, tutuklulara ise hiçbir şekilde çekim izni verilmemektedir. Bu kapsamda ilgili prodüksiyon şirketinden gönüllü hükümlülerin rol alması için herhangi bir isim belirtilmeksizin izin istenmiş olup, kurumda bulunan hükümlülerin gönüllü olmaları şartı ile dilekçeleri alınarak rol almalarına izin verilmiştir. Daha önce defalarca haber, belgesel, dizi ve film çekimi için izin verilmesine rağmen ilk defa izin veriliyormuş gibi algı oluşturulmasına yönelik maksatlı ve gerçeğe uygun olmayan haber ve yorumlar yapılması üzüntüyle karşılanmıştır.”
Deniz Seki kamera karşısında! İşte ilk görüntüleri
“Bazı basın yayın organlarında yer alan ceza infaz kurumlarında çekimi yapılan televizyon programları ve yapımları ile ilgili gerçeği yansıtmayan haberler nedeniyle aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Ceza infaz kurumlarının sadece cezanın infazının yapıldığı bir yer olmadığı, gerek eğitim, gerek sosyal ve kültürel gerekse meslek edindirme adına yapılan çalışmalarla kişilerin “yeniden topluma kazandırılması” noktasında çok önemli çalışmaların yapıldığı kurumlardır.
SOSYAL FAALİYET KAPAMINDA İZİN VERİLİYOR
Suç işlemenin sonuçlarına yönelik olarak toplumsal farkındalığın arttırılması için izin verilen televizyon programı, dizi, sinema filmi, belgesel, haber ve diğer formatlardaki yapımlar, hükümlüler için sosyal faaliyet kapsamında değerlendirilmektedir. Daha önce de ceza infaz kurumlarında haber, belgesel, dizi ve film çekimine izin verildiği gibi 2014 ve 2015 yıllarında toplamda 50’den fazla haber, belgesel, dizi ve televizyon programı çekimi için gazetelere ve televizyonlara izin verilmiştir.
GÖNÜLLÜ OLMALARI ŞARTIYLA HÜKÜMLÜLERE İZİN VERİLİYOR
Çekimlerde gönüllü olmaları şartıyla sadece izin verilen programlarda hükümlüler rol almakta, tutuklulara ise hiçbir şekilde çekim izni verilmemektedir. Bu kapsamda ilgili prodüksiyon şirketinden gönüllü hükümlülerin rol alması için herhangi bir isim belirtilmeksizin izin istenmiş olup, kurumda bulunan hükümlülerin gönüllü olmaları şartı ile dilekçeleri alınarak rol almalarına izin verilmiştir. Daha önce defalarca haber, belgesel, dizi ve film çekimi için izin verilmesine rağmen ilk defa izin veriliyormuş gibi algı oluşturulmasına yönelik maksatlı ve gerçeğe uygun olmayan haber ve yorumlar yapılması üzüntüyle karşılanmıştır.”