24 Şub 2012 12:33
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:22
"ADALET BAKANLIĞI SAMİMİYSE ÇAĞDAŞ ULUS OLAYINI TAKİP EDER!"
Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz, cezaevinde paspas yaptırılmaya zorlanan Vatan muhabiri Çağdaş Ulus'a sahip çıktı
Adalet Bakanlığı için samimiyet sınavı
ODATV davasında tutuklu olarak yargılanan gazetecilerden Doğan Yurdakul, sağlık nedenleriyle tahliye edildi. Bugüne kadar tahliye istemi “delilleri karartabilir, kuvvetli suç şüphesi” gibi “matbu” gerekçeler ile reddediliyordu. Demek ki bir tutuklunun delilleri karartmaması için iyice hastalanması gerekiyormuş! Bu durumda milletvekili Mehmet Haberal neden hâlâ tutuklu, onu da anlayabilmek kolay değil tabii.
“Tutuklu gazeteciler” denilince hep aklımıza “ünlü” gazeteciler geliyor. Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Nedim Şener, Ahmet Şık gibi isimler.
Oysa cezaevlerinde tutuklu bulunan daha onlarca gazeteci var. Bunlardan biri de Vatan gazetesi muhabiri Çağdaş Ulus.
Çağdaş Ulus, KCK tutuklamaları kapsamında Maltepe Cezaevi’nde bulunuyor. Avukatının yaptığı açıklamaya göre infaz koruma memurları Çağdaş Ulus’u, 17 Şubat’ta avukatıyla görüştükten sonra gardiyanların kullandığı bir tuvalete sokarak, yerdeki paspas ile tuvaleti temizletmek istemişler.
Ulus bu isteğe karşı çıkınca koğuşuna götürülmüş, şikâyetini cezaevi müdürüne iletmesi de engellenmiş.
Avukat şu bilgiyi de veriyor: “Dünkü görüşmemizde, Çağdaş’ın sağ elinin morarmış olduğunu gördüm. Geçen hafta alınan kan örneklerinin sonucu hâlâ çıkmamış. Çağdaş’la aynı koğuşta kalan bir başka tutuklu, revirdeki doktor tarafından 35 gün önce hastaneye sevk edilmiş, ancak idare sevk işlemini hâlâ yerine getirmemiş. Yaşanan bu süreçle ilgili Kartal Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacağız. Ulus’un hayatından endişe ediyoruz”.
Endişenin yersiz olmadığı, cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak bulunan kişilere ve özellikle de “sahipsizlere” kötü muamele uygulamalarının yaygın olduğu bir sır değil.
Adalet Bakanlığı’nın yeni Engin Ceber olayları yaşanmaması için ceza ve infaz kurumları yönetimlerini sıkı takibe alması gerekiyor.
Elbette insan hakları konusundaki fikirleri samimiyse!
Mehmet Y. YILMAZ / HÜRRİYET
ODATV davasında tutuklu olarak yargılanan gazetecilerden Doğan Yurdakul, sağlık nedenleriyle tahliye edildi. Bugüne kadar tahliye istemi “delilleri karartabilir, kuvvetli suç şüphesi” gibi “matbu” gerekçeler ile reddediliyordu. Demek ki bir tutuklunun delilleri karartmaması için iyice hastalanması gerekiyormuş! Bu durumda milletvekili Mehmet Haberal neden hâlâ tutuklu, onu da anlayabilmek kolay değil tabii.
“Tutuklu gazeteciler” denilince hep aklımıza “ünlü” gazeteciler geliyor. Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Nedim Şener, Ahmet Şık gibi isimler.
Oysa cezaevlerinde tutuklu bulunan daha onlarca gazeteci var. Bunlardan biri de Vatan gazetesi muhabiri Çağdaş Ulus.
Çağdaş Ulus, KCK tutuklamaları kapsamında Maltepe Cezaevi’nde bulunuyor. Avukatının yaptığı açıklamaya göre infaz koruma memurları Çağdaş Ulus’u, 17 Şubat’ta avukatıyla görüştükten sonra gardiyanların kullandığı bir tuvalete sokarak, yerdeki paspas ile tuvaleti temizletmek istemişler.
Ulus bu isteğe karşı çıkınca koğuşuna götürülmüş, şikâyetini cezaevi müdürüne iletmesi de engellenmiş.
Avukat şu bilgiyi de veriyor: “Dünkü görüşmemizde, Çağdaş’ın sağ elinin morarmış olduğunu gördüm. Geçen hafta alınan kan örneklerinin sonucu hâlâ çıkmamış. Çağdaş’la aynı koğuşta kalan bir başka tutuklu, revirdeki doktor tarafından 35 gün önce hastaneye sevk edilmiş, ancak idare sevk işlemini hâlâ yerine getirmemiş. Yaşanan bu süreçle ilgili Kartal Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacağız. Ulus’un hayatından endişe ediyoruz”.
Endişenin yersiz olmadığı, cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak bulunan kişilere ve özellikle de “sahipsizlere” kötü muamele uygulamalarının yaygın olduğu bir sır değil.
Adalet Bakanlığı’nın yeni Engin Ceber olayları yaşanmaması için ceza ve infaz kurumları yönetimlerini sıkı takibe alması gerekiyor.
Elbette insan hakları konusundaki fikirleri samimiyse!
Mehmet Y. YILMAZ / HÜRRİYET