04 Şub 2015 09:50 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:01

Adalet Bakanlığı Deniz Seki için talimat verdi

Adalet Bakanlığı, Cezaevleri Genel Müdürlüğü’ne talimat vererek Deniz Seki’nin beste yapabilmesi için ortam hazırlanmasını istedi.

Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu, bugün köşesinde Deniz Seki'yle görüşen gazeteci Tahir Sarıkaya'nın anlattıklarını köşesine taşıdı. Seki, AYM'nin yeniden yargılanmasına karar vermezse ya da Cumhurbaşkanı özel af yetkisini kullanmazsa 2018'e kadar cezaevinde kalacak.

İşte Eyüboğlu'nun o yazısı:

Salı öğle saatlerinde cep telefonum çaldı. Baktım Tahir Sarıkaya yazıyor ekranda.
Beyaz TV’de hafta içi her sabah, “Uyan Türkiyem”i hazırlayıp sunan Tahir Sarıkaya, her zaman aramaz beni.

Aradığında mutlaka haberlik bir şey vardır onda.

O yüzden hemen açtım telefonu.

Zaten tahmin de ediyordum vereceği bilgiyi...

Ama doğrusunu söylemek gerekirse bu kadarını da beklemiyordum.

“Abi şimdi cezaevinden çıktım. Deniz Seki’yle görüştüm, hem de kütüphanede yüz yüze” deyince, kendisini gazeteye davet ettim.

Çok geçmeden geldi Sarıkaya...

Adalet Bakanlığı yetkililerinden Deniz Seki’ye dair aldığı özel bir bilgiyi anlattı önce:
“Şayet Anayasa Mahkemesi (AYM), Seki’nin yeniden yargılanmasına karar vermez ya da Cumhurbaşkanı yetkisini kullanıp affetmezse onu,
5 Haziran 2018 günü çıkacak hapisten Deniz Seki.”
Uyuşturucudan 6 yıl 3 ay hapis cezası alan Seki’nin ikinci kez cezaevine girdiği tarih 15 Kasım 2014... Çıkacağı tarih 5 Haziran 2018... Allah kurtarsın demekten başka bir şey gelmiyor elden...
Sarıkaya’ya başka “kara haber” yok mu Deniz Seki’den diye takılınca bu kez “bardağın dolu” tarafını anlatmaya başladı:

“Görüşme için Adalet Bakanlığı’ndan özel izin aldım. Bir saat karşılıklı yüz yüze görüştüm. ‘Nişanlım bile bugüne kadar benimle böyle yüz yüze görüşemedi’ dedi. Deniz Seki’nin morali çok iyiydi. Çünkü senin Deniz Seki’yle cezaevinde yaptığın görüşmenin ardından gündeme taşıdığın cezaevinde beste yapamama sorunu kökünden çözüldü. Senin yazından sonra Adalet Bakanlığı, Cezaevleri Genel Müdürlüğü’ne talimat vererek Seki’nin beste yapabilmesi için ortam hazırlanmasını istedi. Cezaevi yönetimi de kütüphanenin içinde boş bir odayı Deniz Seki’ye tahsis etti.

İçinde bir masa, bir masa üstü bilgisayar, yanında bir mikrofon ve kayıt cihazı olan odayı Deniz Seki de ilk defa bizimle birlikte gördü. Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi İnfaz Kurumu Müdürü Hulusi Sağır bizi odaya götürdüğünde Deniz Seki, sevinçten havaya zıpladı. Çok mutlu oldu. ‘Devletimize çok teşekkür ediyorum. Artık bestelerimi burada yapacağım’ dedi.”

Kendisini ziyarete gittiğimde, cezaevi yöneti-minin bestelerini kaydedebileceği kayıt cihazına izin vermediği günün, hapisteki en kötü günü olduğunu anlatan, bu nedenle Sezen Aksu’nun tavsiyesine uyup, hapishaneyi verimhaneye çevireme-mekten dert yanan Seki’nin, yazımdan sonra böyle bir imkâna kavuşması beni de mutlu etti.

Haldun Dormen’in kendisine gönderdiği mektuptaki tavsiyeye uyup, kitap yapmak için cezaevi anılarını yazan Seki, hapiste beste yapma imkânına da kavuştu, ama aklı hâlâ Anayasa Mahkemesi’nde (AYM)...

Tahir Sarıkaya, Seki’nin daha önce defalarca dile getirdiği çağrıyı bir kez daha yinelediğini söyledi ve ekledi:

“Deniz Seki bana, buradan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a ve AYM üyelerine sesleniyorum. Ne olur 15 Nisan 2014 tarihinde yaptığım bireysel başvurumu öne alın ki adalet yerini bulsun’ dedi.”