Acunsal enerji'yi kırabilen tek yarışmanın reyting sırrı!
Show TV'nin reyting rekortmeni programı Bu Tarz Benim'in reyting sırrı ne?
Son zamanların 'Acunsal enerji'yi kırabilen tek yarışması Bu Tarz
Benim'in sırlarını ve güce boyun eğmeyen yarışmacı Nur Bozar'ın bu
kadar sevilmesinin alemet-i farikasını Tayfun Atay'la Beş Soruda
konuştuk.
Kimimiz baştan beri seyrediyordu bazılarımız belli bir yerden sonra
katıldı. Hâlâ direnenlerimiz var! Evet, yapımcılığını Production
House’un sunuculuğunu Öykü Serter’in yaptığı, Nur Yerlitaş, İvana
Sert, Uğurkan Erez ve Kemal Doğulu’nun jüri kadrosunda yer aldığı
sürreal yarışma programı Bu Tarz Benim’den bahsediyorum.
Geçtiğimiz hafta yarışmanın favorilerinden Nur Bozar’ın kendi
çabalarıyla elenmesiyle farklı bir ilgiye mazhar olan yarışmanın
merak edilenlerini Tayfun Atay’ın zihin açıcı cevaplarıyla ‘5
Soru’da cevaplandırdık.
İşte Hoca’nın deyimiyle son zamanların ‘Acunsal enerjiyi kırabilen
tek yarışma’sının sırları ve güce boyun eğmeyen yarışmacı Nur
Bozar’ın bu kadar sevilmesinin alâmet-i farikası.
ACUNSAL ENERJİYİ KIRABİLEN İLK YARIŞMA
Bu Tarz Benim’in bu kadar ilgi görmesini siz nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Bir kere bu programla realite şov-yarışma kulvarında hanidir
geçerliliğini sürdüren Acun Ilıcalı hâkimiyetinin biraz da olsa
sarsılmış olmasının altını çizmek gerek. Bu sisteme tapanlara,
sistemin en kutsal ilkesini hatırlatalım: Rekabet, berekettir. O
halde ‘Bu Tarz Benim’, Türkiye’de yıllardır ‘Acunsal enerji’den
başka çıkış kanalı bulamayan ‘realite’ program dünyamızda farklılık
üretebildiği için takdiri hak ediyor. Öte yandan Türkiye’de bir
‘realite-şov endüstrisi’ de oluştu. Şimdi mesela yarışmacıların bir
programdan diğerine gezdiğini görüyoruz; yani Survivor’a gitmiş,
Wipe Out’ta bulunmuş, başka programlarda da kendini denemişler.
Artık ‘celebrity culture’ dediğimiz bir olgu var dünyada; Türkçe’ye
‘meşhurluk kültürü’ olarak çevirebiliriz. Bir ‘Meşhuriyet çağı’
içindeyiz. Bu, sadece şöhretleri anlatan bir tabir değil. Sıradan
insanın şöhret olma arzusunu anlatan bir tabir. Ve işte bol
miktarda ‘sıradan insan’a şöhret vaat eden programlar var. ‘Bu Tarz
Benim’ de bu bağlama oturtabileceğimiz bir program. Ve dediğim
gibi, son dönemde birkaç tanesinin dışında insanların önüne konulan
realite yarışmalar ilgi görmüyordu. 'O Ses Türkiye', ‘Yetenek
Sizsiniz’, 'Survivor' gibi ‘Acunsal enerji’yle giden yapımların
dışında başka yapımlar rekabete giremiyordu. Ama bu program o
kuralı bozdu.
BURADA SEYİRCİYİ KIŞKIRTAN, ÇATIŞMA
Bugün ne Giysem’le arasındaki fark ne ‘Bu Tarz Benim’in? O,
bu kadar ses getirmemişti?..
İzlenirlik payını artırma yolunda çok ciddi şekilde içeriğin
radikalleştirildiğini ve konseptin içine rekabet, çatışma, çekişme,
didişme öğelerinin özellikle yarışmacılar arasında çok güçlü bir
şekilde eklendiğini görüyoruz. Sanırım yarışmayı yükselten,
parlatan ve patlatan bu oldu. İnsanlar bir stil yarışmasından,
yarışmacıların sunduğu kreasyonlardan çok onların birbirleriyle
didişmelerini, ağız dalaşlarını hatta birbirlerine hakaretlerini
izliyorlar. Satan da bu aslında, 'Bugün Ne Giysem’e baktığında en
fazla jüri üyelerinin biraz sert, radikal eleştirileri karşısında
genellikle pasif kalan, çaresiz ‘teşekkür’lerle yetinen
yarışmacıları izliyorduk. Bu yalnızca bir noktaya kadar seyri
teşvik edecektir. Ama ‘Bu Tarz Benim’de seyri kışkırtan,
yarışmacıların gerek jüri üyeleri, gerekse kendi aralarında çok
ciddi, çok sert, çok ağır, yer yer de bayağı biçimde rekabetçi,
meydan okuyucu ve çatışmacı bir tutum içerisinde olmaları.
NUR OTORİTEYE İTAAT ETMEDİ!
Nur’u diğer yarışmacılardan farklı kılan ne peki?
Nur’a baktığım zaman, nasıl söylemeli, lümpen bir ‘anti-konformizm’
sergilediğini görüyoruz. Yani belirlenmiş kurallara, yasalara
uymayı reddeden, jürinin otoritesini de, yapımı da toptan karşısına
alacak nitelikte uç noktaya varan bir anti-konformizm ürettiğini
görüyoruz. Bu, sonuçta bugün, senin de bu programı bu kadar
konuşmana, bu kadar üzerine haberler yapmana, internette, sosyal
medyada bunun bir fenomen haline gelmesine ve bu arada da tabii
bunları yapan kızın da işte bir şekilde kendi çapında bir ün
edinmesine yol açtı. Yukarıda bahsettim ya, tam bir ‘meşhuriyet
çağı’ pratiği!.. Nur böyle bir tutum takınarak yarışmayı kaybetti,
ama ünlü olma yolunda bence önemli bir kazanım elde etti.
Yarışmanın ‘zımni’ yani üstü-örtük kuralı olan ‘birbirinle
didişeceksin', 'birbirinle ağız dalaşında üste çıkacaksın', 'sessiz
kalmayacaksın’ı en uca götürdü ve yarışmada bir şekilde son sözü
söyleyen ve yarışmacılar cephesinden itaat bekleyen bir yapıya
karsı çok şaşırtıcı şekilde meydan okuyucu ve programı izleyen
kitle açısından son derece spektaküler, yani seyre, temaşa etmeye
değer bir tutum sergiledi. Takdir etmek gerekir (Gülüyor).
Nokta!
Elemeyi tercih ettiler Hocam ama, devam da
ettirebilirlerdi. O da ilginç, demek onların işine gelmedi bu itaat
etmeme meselesi. Bir hafta daha tutabilirlerdi!
Çok haklısın, o zaman şunu söyleyeyim: Eğer elemeselerdi, Nur’un
bütün çabası boşa gitmiş olacaktı. Elediler ve Nur kazandı.
HEP YAPIMCILAR KAZANIYOR
Hocam son bir şey: Yarışmayı kazandı diyoruz ama jüri ağırlıklı
yarışmalara baktığımızda yarışmacıların program sonrasında çok
ilerleyemediğini görüyoruz, istisnalar hariç… Nur’un bundan sonrası
için bir şansı olur mu?
Bir kere hiç bir şey boşlukta çıkmaz. Belli ki Nur'un görüntüsü,
insanların ilgisini çekmiş, güzelliği diyelim. Tabi ben bu konuda
uzman değilim, ama sonuçta diğer yarışmacılarla karşılaştırdığın
zaman Nur’un bir havası var; fiziksel olarak da, beden dili olarak
da, yüz jestleri olarak da var. Dolayısıyla diğerlerinden farklı. O
lümpen anti-konformizm bir şekilde havasına da yansımış ve ona çok
yakışmış. Sonuçta seyirci destekledi; siz yazmışsınız en fazla
desteklenen yarışmacı, ‘kimya’ buluşmuş demek ki seyirciyle. Ama
sorunun esas vurgusuna geçecek olursak, şimdi bu tür yarışmalarda
kimi hatırlıyoruz ki?! Survivor’ı kazandı bir dolu isim, onlardan
geriye ne kaldı? En fazla bir-iki reklam filminde görüyoruz, taş
çatlasa bir dizide yan rol kapabiliyor, onun ötesinde kimse yok.
Bunun kazananı yapımcıdır. Bunca yıldır Survivor, Yetenek Sizsiniz,
O Ses Türkiye var, kim kazandı? Acun kazandı! Acun’dan başka bunun
kazananı yok. Nur için kullandığım ‘kazanma’ da bu anlamda
‘metaforik’, mecazi yani... Şimdi bu yarışmada birinci olacak
kişiyi önümüzdeki yıl hatırlamama ihtimalimiz çok çok yüksek. Ama
Nur, bu çıkışıyla orada birinci olsaydı elde edebileceği
maddi-manevi kredinin bence daha fazlasını şu aşamada elde etti.
Tabii bundan sonrası da onun tanıtımına, içinde olacağı projelere
bağlı. Bir süre ve ölçüde şansı olabilir. Ama son olarak şunu da
eklemek gerekir, burası dev ve acımasız bir endüstri ve bu
çıkışıyla çok da ciddi düşmanlar edinmiştir sektörel anlamda.
Ümit Buget/Radikal