21 Kas 2014 11:25 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:56

Acunsal enerji'yi kırabilen tek yarışmanın reyting sırrı!

Show TV'nin reyting rekortmeni programı Bu Tarz Benim'in reyting sırrı ne?

Son zamanların 'Acunsal enerji'yi kırabilen tek yarışması Bu Tarz Benim'in sırlarını ve güce boyun eğmeyen yarışmacı Nur Bozar'ın bu kadar sevilmesinin alemet-i farikasını Tayfun Atay'la Beş Soruda konuştuk.

Kimimiz baştan beri seyrediyordu bazılarımız belli bir yerden sonra katıldı. Hâlâ direnenlerimiz var! Evet, yapımcılığını Production House’un sunuculuğunu Öykü Serter’in yaptığı, Nur Yerlitaş, İvana Sert, Uğurkan Erez ve Kemal Doğulu’nun jüri kadrosunda yer aldığı sürreal yarışma programı Bu Tarz Benim’den bahsediyorum.

Geçtiğimiz hafta yarışmanın favorilerinden Nur Bozar’ın kendi çabalarıyla elenmesiyle farklı bir ilgiye mazhar olan yarışmanın merak edilenlerini Tayfun Atay’ın zihin açıcı cevaplarıyla ‘5 Soru’da cevaplandırdık.

İşte Hoca’nın deyimiyle son zamanların ‘Acunsal enerjiyi kırabilen tek yarışma’sının sırları ve güce boyun eğmeyen yarışmacı Nur Bozar’ın bu kadar sevilmesinin alâmet-i farikası.

ACUNSAL ENERJİYİ KIRABİLEN İLK YARIŞMA
Bu Tarz Benim’in bu kadar ilgi görmesini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?


Bir kere bu programla realite şov-yarışma kulvarında hanidir geçerliliğini sürdüren Acun Ilıcalı hâkimiyetinin biraz da olsa sarsılmış olmasının altını çizmek gerek. Bu sisteme tapanlara, sistemin en kutsal ilkesini hatırlatalım: Rekabet, berekettir. O halde ‘Bu Tarz Benim’, Türkiye’de yıllardır ‘Acunsal enerji’den başka çıkış kanalı bulamayan ‘realite’ program dünyamızda farklılık üretebildiği için takdiri hak ediyor. Öte yandan Türkiye’de bir ‘realite-şov endüstrisi’ de oluştu. Şimdi mesela yarışmacıların bir programdan diğerine gezdiğini görüyoruz; yani Survivor’a gitmiş, Wipe Out’ta bulunmuş, başka programlarda da kendini denemişler. Artık ‘celebrity culture’ dediğimiz bir olgu var dünyada; Türkçe’ye ‘meşhurluk kültürü’ olarak çevirebiliriz. Bir ‘Meşhuriyet çağı’ içindeyiz. Bu, sadece şöhretleri anlatan bir tabir değil. Sıradan insanın şöhret olma arzusunu anlatan bir tabir. Ve işte bol miktarda ‘sıradan insan’a şöhret vaat eden programlar var. ‘Bu Tarz Benim’ de bu bağlama oturtabileceğimiz bir program. Ve dediğim gibi, son dönemde birkaç tanesinin dışında insanların önüne konulan realite yarışmalar ilgi görmüyordu. 'O Ses Türkiye', ‘Yetenek Sizsiniz’, 'Survivor' gibi ‘Acunsal enerji’yle giden yapımların dışında başka yapımlar rekabete giremiyordu. Ama bu program o kuralı bozdu.

BURADA SEYİRCİYİ KIŞKIRTAN, ÇATIŞMA
Bugün ne Giysem’le arasındaki fark ne ‘Bu Tarz Benim’in? O, bu kadar ses getirmemişti?..
İzlenirlik payını artırma yolunda çok ciddi şekilde içeriğin radikalleştirildiğini ve konseptin içine rekabet, çatışma, çekişme, didişme öğelerinin özellikle yarışmacılar arasında çok güçlü bir şekilde eklendiğini görüyoruz. Sanırım yarışmayı yükselten, parlatan ve patlatan bu oldu. İnsanlar bir stil yarışmasından, yarışmacıların sunduğu kreasyonlardan çok onların birbirleriyle didişmelerini, ağız dalaşlarını hatta birbirlerine hakaretlerini izliyorlar. Satan da bu aslında, 'Bugün Ne Giysem’e baktığında en fazla jüri üyelerinin biraz sert, radikal eleştirileri karşısında genellikle pasif kalan, çaresiz ‘teşekkür’lerle yetinen yarışmacıları izliyorduk. Bu yalnızca bir noktaya kadar seyri teşvik edecektir. Ama ‘Bu Tarz Benim’de seyri kışkırtan, yarışmacıların gerek jüri üyeleri, gerekse kendi aralarında çok ciddi, çok sert, çok ağır, yer yer de bayağı biçimde rekabetçi, meydan okuyucu ve çatışmacı bir tutum içerisinde olmaları.

NUR OTORİTEYE İTAAT ETMEDİ!
Nur’u diğer yarışmacılardan farklı kılan ne peki?


Nur’a baktığım zaman, nasıl söylemeli, lümpen bir ‘anti-konformizm’ sergilediğini görüyoruz. Yani belirlenmiş kurallara, yasalara uymayı reddeden, jürinin otoritesini de, yapımı da toptan karşısına alacak nitelikte uç noktaya varan bir anti-konformizm ürettiğini görüyoruz. Bu, sonuçta bugün, senin de bu programı bu kadar konuşmana, bu kadar üzerine haberler yapmana, internette, sosyal medyada bunun bir fenomen haline gelmesine ve bu arada da tabii bunları yapan kızın da işte bir şekilde kendi çapında bir ün edinmesine yol açtı. Yukarıda bahsettim ya, tam bir ‘meşhuriyet çağı’ pratiği!.. Nur böyle bir tutum takınarak yarışmayı kaybetti, ama ünlü olma yolunda bence önemli bir kazanım elde etti. Yarışmanın ‘zımni’ yani üstü-örtük kuralı olan ‘birbirinle didişeceksin', 'birbirinle ağız dalaşında üste çıkacaksın', 'sessiz kalmayacaksın’ı en uca götürdü ve yarışmada bir şekilde son sözü söyleyen ve yarışmacılar cephesinden itaat bekleyen bir yapıya karsı çok şaşırtıcı şekilde meydan okuyucu ve programı izleyen kitle açısından son derece spektaküler, yani seyre, temaşa etmeye değer bir tutum sergiledi. Takdir etmek gerekir (Gülüyor). Nokta!

Elemeyi tercih ettiler Hocam ama, devam da ettirebilirlerdi. O da ilginç, demek onların işine gelmedi bu itaat etmeme meselesi. Bir hafta daha tutabilirlerdi!

Çok haklısın, o zaman şunu söyleyeyim: Eğer elemeselerdi, Nur’un bütün çabası boşa gitmiş olacaktı. Elediler ve Nur kazandı.

HEP YAPIMCILAR KAZANIYOR
Hocam son bir şey: Yarışmayı kazandı diyoruz ama jüri ağırlıklı yarışmalara baktığımızda yarışmacıların program sonrasında çok ilerleyemediğini görüyoruz, istisnalar hariç… Nur’un bundan sonrası için bir şansı olur mu?


Bir kere hiç bir şey boşlukta çıkmaz. Belli ki Nur'un görüntüsü, insanların ilgisini çekmiş, güzelliği diyelim. Tabi ben bu konuda uzman değilim, ama sonuçta diğer yarışmacılarla karşılaştırdığın zaman Nur’un bir havası var; fiziksel olarak da, beden dili olarak da, yüz jestleri olarak da var. Dolayısıyla diğerlerinden farklı. O lümpen anti-konformizm bir şekilde havasına da yansımış ve ona çok yakışmış. Sonuçta seyirci destekledi; siz yazmışsınız en fazla desteklenen yarışmacı, ‘kimya’ buluşmuş demek ki seyirciyle. Ama sorunun esas vurgusuna geçecek olursak, şimdi bu tür yarışmalarda kimi hatırlıyoruz ki?! Survivor’ı kazandı bir dolu isim, onlardan geriye ne kaldı? En fazla bir-iki reklam filminde görüyoruz, taş çatlasa bir dizide yan rol kapabiliyor, onun ötesinde kimse yok. Bunun kazananı yapımcıdır. Bunca yıldır Survivor, Yetenek Sizsiniz, O Ses Türkiye var, kim kazandı? Acun kazandı! Acun’dan başka bunun kazananı yok. Nur için kullandığım ‘kazanma’ da bu anlamda ‘metaforik’, mecazi yani... Şimdi bu yarışmada birinci olacak kişiyi önümüzdeki yıl hatırlamama ihtimalimiz çok çok yüksek. Ama Nur, bu çıkışıyla orada birinci olsaydı elde edebileceği maddi-manevi kredinin bence daha fazlasını şu aşamada elde etti. Tabii bundan sonrası da onun tanıtımına, içinde olacağı projelere bağlı. Bir süre ve ölçüde şansı olabilir. Ama son olarak şunu da eklemek gerekir, burası dev ve acımasız bir endüstri ve bu çıkışıyla çok da ciddi düşmanlar edinmiştir sektörel anlamda.

Ümit Buget/Radikal