Acun Ilıcalı'dan Turabi yorumu: Biz Dallas'ta JR'ı mı örnek aldık?
Survivor All Star'ın "bıçkın" yarışmacısı Turabi, Cumhuriyet'in Sokak ekinde tartışıldı.
Survivor All Star'ın "bıçkın" yarışmacısı Turabi, Cumhuriyet'in
Sokak ekinde tartışıldı.
Şu an TV ekranlarının en çok konuşulan, izlenen ve tartışılan
yapımı Survivor All Star, Cumhuriyet'in Sokak ekinde yer aldı.
Acun Ilıcalı, Dominik'ten soruları yanıtlarken, sosyolog Prof.
Tayfun Atay yarışmayı sosyolojik açıdan masaya yatırdı. TV yazarı
Yüksel Aytuğ da Survivor All Star'ın neden başarılı olduğunu
anlattı.
Sokak'taki haberin o bölümü şöyle:
Sıradan terör makinesi Turabi!
Profesör Tayfun Atay, Turabi’yi “sıradan terör” makinesi olarak
tanımlıyor; “şov yapıyor, oynuyor” diyor. “Toplumdaki zorbalık
kültürünün bir karşılığı olarak temsil değeri var. Gündelik hayatın
içinde sıradanlaşmış taciz pratikleri içerisinden süzülüp gelen bir
karşılığı var. Ve bu toplumda gençlerin önemli bir kesiminin içinde
bulunduğu ataerkil koşullara, ‘maşist’ ruh haline karşılık gelen
bir yanı var. Bazılarımız ne kadar tasvip etmese de, hatta nefret
dese de ona ‘Helal olsun sana’ diyen bir kesim var. Ayrıca
Turabi’nin neden sevildiği kadar neden sevilmediği de önemli.
Nefretin de çekici ve seyirlik bir yanı olabiliyor. Turabi şiddete
tapan bir kültürün içinden çıkan, hayatın içinde hep şiddet
üreterek var olmaya, kimlik bulmaya çalışan, şimdi de bunu bir
gösteriye tahvil edip o kültürün içindekilerin ruhuna tercüman
olarak buradan ‘yırtmaya’ çalışan bir çocuk.” Burada
Ilıcalı’ya soruyoruz, “Sizi çocuklar da izliyor. Turabi yanlış
örnek olursa diye kaygılanmıyor musunuz?” Yapımcının yanıtı şöyle;
“Biz Dallas’ta J.R'ı mı örnek aldık? Aileler Turabi’yi ‘kötü örnek’
olarak gösterebilir.” Akademisyen Atay’ın bu noktada Ilıcalı’ya
itirazı var, “Turabi ile J.R kıyaslanamaz. JR bir kurgu karakter ve
realite-şovdaki insanın o kurgu karakterle belki bir ortak kesişim
alanından söz edebiliriz ama bire bir örtüştüremeyiz. J.R. hayali,
Turabi ise “gerçeklik gösterisi” sunan, ama kurgu da
diyemeyeceğimiz “hayati” bir karakter.”
Bu Survivor Başka! (Yüksel Aytuğ-TV
eleştirmeni)
Bu sezonun, diğer yıllardan belirgin farklarından biri ekran
karşısındaki izleyicinin gerçek yaşamda karşısına çıkan şiddet,
terör, saldırı, taciz, tecavüz, cinayet, kavga, gürültü
haberlerinden yorgun düşüp, bu kez barış ve sükunet arıyor olması.
SMS oylamasında son dönem Hilmicem, Anıl, Hasan gibi "barışçıl"
isimlerin birinci çıkması da Turabi, Sahra ve Berna'nın temsil
ettiği şiddet ve öfke eğilimine artık prim tanınmadığını
gösteriyor. Oysa geçen yıllarda "arıza çıkaran" karakter, daha çok
oy alırdı. Aslında her yarışmacının toplumda var olan bir kesimi
temsil ettiği ve seyircinin yakın olduğu kişiyle kendini
özdeşleştirdiği de söylenebilir. Dobralık, halk adamlığı ve biraz
da külhanbeyliğe yakın duranlar Turabi'yi destekliyor. Hasan sanki
biraz "Vicdan"ı temsil ediyor gibi. Hilmicem şehirli teenage'lerin
favorisi. Saflık, doğallık ve yakışıklılık peşindeki genç kızlar
Anıl'a oy gönderiyor. Bu kulvara yakın bir isim de Hakan.
Berna'nın, gurbetçileri temsil ettiği söylenebilir. Adada hırs ve
ihtirasın temsilcileri ise Sahra ile Serenay. Fiziki açıdan
herhangi bir cazibesi olmayan ama yarışmalarda iyi iş çıkaran
Özlem'i bir grup "sinsi" bulurken, bir diğer grup "kendileri gibi
halk kızı" sayıyor.