Acun Ilıcalı Fatih Altaylı'yı telefonla aradı: Bana teşekkür edilmesi lazım!
Habertürk.com yazarı Fatih Altaylı, son günlerde gündeme gelen Mesut Özil tartışmalarına dair bir yazı kaleme aldı.
‘’Yurt dışındaki futbolcularımız Acun’a takılınca kariyerleri tepe
takla aşağı doğru gidiyor diye yazmıştım ya dün, onun için aramış’’
diye yazmasının ardından Acun Ilıcalı'nın kendisini aradığını
kaydeden Altaylı, aralarında geçen görüşmeyi okuyucularına
aktardı.
Altaylı, 28 Temmuz’da yayınlanan yazısında daha önceden “Yurt
dışında top koşturan Türk yıldızlar Türk kızlarla beraber olunca
kariyerleri aşağı doğru gidiyor galiba” diye yazdığını, ancak
okuyucularından gelen itirazlar üzerine ‘kariyerleri aşağı doğru
giden futbolcuların’ ortak noktalarının Acun Ilıcalı olduğuna karar
verdiğini ifade etmişti.
"Açtım telefonu, ‘Fatih Abi, ben Acun...’"
Altaylı’nın HaberTürk’te bugün yayınlanan “Acun Ilıcalı:
Bana teşekkür edilmesi lazım” başlıklı yazısının ilgili
bölümü şöyle:
“Akşam misafir gelecek.
Her zamanki gibi mutfağa dalmışım.
Bir yandan sos hazırlıyorum, bir yandan ördekleri konfi
yapıyorum.
Ellerim, ne ellerimi dirseklerime kadar yağ içindeyim, telefonum
çalmaya başladı.
Beni arayanlar genelde çok başarılı zamanlama yaparlar.
Ya böyle bir işle uğraşıyorumdur, ya da gayet namüsait bir
durumdayımdır ki, telefonum çalar.
Otururken çaldığına hiç şahit olmadım.
Neyse uzatmayayım, arayan tanımadığım bir numara.
Açtım telefonu, ‘Fatih Abi, ben Acun...’
Yurt dışındaki futbolcularımız Acun’a takılınca kariyerleri tepe
takla aşağı doğru gidiyor diye yazmıştım ya dün, onun için
aramış.
Acun'u 90'ların başından beri tanırım.
‘Abi Allahaşkına beni yıllardır tanırsın, herkesten daha iyi
bilirsin, bir futbolcuya zarar verecek neyim var benim, içki içmem,
gece hayatım yoktur, alemlere akmak gibi bir huyum yoktur. Niye
benimle takılan futbolcunun futbol hayatı bitsin. Emre ile, Arda
ile 19 yaşından beri beraber takılırız. Kötü futbolcu mu oldular
yani.’
Güldüm.
‘Sabahlara kadar playstation oynarsın. Zaten burdayken sorun yok.
Yurt dışına gidince akılları sende kalıyor galiba.’
‘Yapma abi, ne bende kalacak akılları. Ben Emre ile Emre 19
yaşındayken arkadaş oldum. Kariyeri aşağı mı gitti yoksa hep yukarı
mı? Galatasaray, İnter, İspanya İngiltere, Fenerbahçe hep yukarı
gitti. Her yerde başarılı oldu. Yaşı oldu 37 hala taş gibi oynuyor.
Keza Arda. O da gencecikti arkadaş olduğumuzda. Galatasaray’da
kaptan oldu, oradan Atletico Madrid. Atletico’yu ilk kez İspanya
şampiyonu yapan kadronun orta sahası ona emanetti. Şampiyonlar Ligi
finali oynadı. Daha ne yapacaktı. Haa Barcelona’da son sezonu kötü
gitti ama herkesin kariyeri bir yerden sonra aşağı iner. Sonra yine
çıkabilir. Abi Mesut’u bile bana bağlamışsın. Ben Mesut’la 5 yıldır
arkadaşım. Benimle arkadaşken Almanya ile Dünya Şampiyonu oldu.
Real’de oynadı, Arsenal’e geçti. Kötü bir kariyer mi bu?’
‘Galiba seninle Türkiye’de çok eğleniyorlar. O yüzden de akılları
Türkiye’de kalıyor. Sürekli buraya gelmek istiyorlar’ dedim.
‘Abi yapma, bu çocuklarla ilgili beni suçlamak değil, tam aksine
bana madalya takmanız lazım. Bu çocukların kariyerleri boyunca hep
arkadaştık ve hepsi Türkiye’nin en başarılı futbolcuları oldu. Niye
tersini söylemiyorsun? Niye Acun’la beraber Arda ve Emre
uluslararası futbolcu oldular, Acun onların kariyer yapmasına
destek verdi demiyorsun. Demiyorsunuz. Ben senin tam aksini
düşünüyorum. Bana teşekkür borçlu Türk futbolu diye düşünüyorum.
Belki de katkım vardır bu arkadaşlarımın o noktalara gelmesinde.
Tamam haklısın Mesut geçen sezonu iyi geçirmedi ama bak seneye
nasıl oynayacak...’
Bu anlattıklarını yazacağımı söyledim.
‘Şunu da yaz abi, Almanya’da doğup büyümüş, daha önce kendimi Alman
gibi hissediyorum diyen Mesut’un Türkiye’de yaşamak istemesine,
Türklük duygularının artmasına, Almanların yaptığı haksızlığa tepki
göstermesine katkım olduysa bu beni gururlandırır abi. Çok iyi
yaptı Mesut. Hadsizlere haddini bildirdi’ dedi.
Biraz da işlerinden bahsettik.
Yunanistan ve Meksika’daki işleri çok iyi gidiyormuş.
Şimdi ABD’de aldığı kanalı yükseltmeye başlamış.
Bu arada Fox da kendisiyle ortak bir şeyler yapmak istiyormuş.”