"AÇIKLIYORUM; MHP'Lİ Mİ YOKSA SELANİKLİ Mİ?.. " VATAN'IN 'ULUSALCI EKONOMİ' YAZARI KİME NEDEN KIZDI?..
"Sarışın adamsın, sen zaten Türk olamazsın, Türkiye´yi savunmak sana mı kaldı?"
AÇIKLIYORUM;MHP'Lİ Mİ YOKSA SELANİKLİ Mİ?
Sevgili dostlar, bildiğiniz gibi bugüne kadar paylaştığımız her yazıda; konusu ister ekonomi, ister siyaset olsun, "ulusal bilinç" kavramını "her anlamda" sorgulamaya, Dünya Bankası, IMF ve ABD, AB çemberinde, yaşadıklarımızı "açıklamaya" çalıştım.
Birçok farklı tepki aldım. Özellikle "ulusal duruşa" karşı olup, "küreselleşen dünyada, eriyen Türkiye" isteyenler, "ulusal bir ekonomik duruşun gereğini" bir türlü kabul etmek istemediler. Geçmişte "duruşumu beğenmeyenlerden" birçok ilginç mesaj aldım. En çok ilgimi çekenler genelde "bana yakıştırılan siyasi parti yakınlıkları" üzerineydi. Bazı arkadaşlara göre bu fikirleri savunan şu partiden olmalıydı. Hatta "Sarışın adamsın, sen zaten Türk olamazsın, Türkiye´yi savunmak sana mı kaldı?" diyenler bile oldu. Bunlara o dönemde aşağıdakine benzer bir yazı da yazdım.
Son 3 gün içinde bu ilginç mesajlardan bir tane daha aldım, yazan dostumuz şöyle diyordu; "Yiğit Bey, ulusalcılık, milli konular, küreselleşmeye karşı Türkiye gibi kavramlara değinen siz, lütfen nereli olduğunuzu açıklayın... İshak Alaton´u da eleştirmişsiniz ama ben sizi TV´de gördüm fiziğiniz aynı bir Selanikli, acaba sabetay mısınız!"
Sevgili dostlar, gülelim mi, ağlayalım mı! Arkadaş şunu soruyor; "Kardeşim, sen belki kök olarak Türk bile değilsin, nedir senin bu ulusalcı diretmen?"
Sevgili dostlar, siz ne dersiniz; acaba ben MHP´li miyim, ulusalcı mıyım yoksa Selanikli miyim?
İlk önce mesajı yazana cevap yazalım; "Sevgili kardeşim, bir ulustan olmayı, bir millete sahip çıkmanın referansını hâlâ `ırk´ta, kanda, bölgede´ ararsan, bu etnik ve ırkçı ayrımcılığı Türk olmanın şartı sayarsan; senin Hitler´den hiçbir farkın kalmaz... Bu noktada şunu da belirteyim. Ben, birilerinin söylediği gibi "Türkiyeli" falan da değilim. Ben öz be öz Türküm..."
Peki ben bu gerçeği nasıl bu kadar kesin olarak biliyorum, bin yıllık soy kütüğüm mü elimde?
Türk olduğum gerçeğini bildiğim referans noktam; ne ırkım, ne kanım, ne de doğduğum bölge... Bu gerçeği bildiğim referans noktam; Ulu Önder Atatürk´ün Türkiye Cumhuriyeti´ni kurarken özüne kattığı maya olan; `Ne mutlu Türküm diyene´ sözü...
Dikkat ederseniz; `Ne mutlu Türk olana, Türk kanıyla doğana´ dememiş. Ne mutlu Türküm diyene demiş. Uzun lafın kısası; Bu ülkede yaşayan hiç kimsenin diğerinden daha fazla Türk olmaya hakkı ve yetkisi yok... Ermeni, Kürt, Çerkez, Boşnak, Musevi, Hristiyan, Rum, Türk... Kökü ne olursa olsun, `Türküm´ diyen her vatandaşımız `ulusal bilince de, Türkiye´ye de´ diğerleri kadar sahip çıkma hakkına her zaman sahiptir...´
Sevgili dostlar, bu yazıyı, yukarıdaki saplantılı zihniyete cevap vermek, Türk olmayı `Türkiyeli olmak´ ile değiştirmek isteyenlere karşı olduğum için ve en önemlisi bu kavramları ortaya atanların Atatürk´ün öngörüsünü anlamadıklarını haykırmak için yazdım. `Türkiyeli olmak´ gibi, `İkinci Cumhuriyet´ gibi sanal kavramlara ihtiyacımız yok... Aradığımız her şey Türk devrimini yaratan doktrinin içinde, yüzyıllar sonrasını kapsayacak şekilde var. Bakmasını bilenler, ihtiyaçları olanları orada bulacaklar...