ABDURRAHMAN DİLİPAK'TAN TEHDİT GİBİ BEDDUA
Abdurrahman Dilipak, Hz. Muhammed ve İslam dinine hakaret içeren filmin yapımcıları için tehdit gibi beddua etti.
Yeni Akit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak, Hz. Muhammed ve
İslam dinine hakaret içeren filmin yapımcıları için tehdit gibi
beddua etti.
Veyis Ateş’in sunumuyla Tvnet ekranlarında yayınlanan Son
Baskı programının konuğu olan Dilipak, ağır eleştirilerin ötesinde
filmin yapımcısına yönelik beddua etti.
İŞTE O ANLAR : VİDEO
BEN YAŞADIĞIM SÜRECE O ELİME GEÇERSE… !
Abdurrahman Dilipak: Tepkisiz kalamazdık. Bunu asla
kabul etmiyoruz ve bunu gerçekleştiren çevrelere karşı,
fikr-i takip içinde olacağız. Bunlar nereye giderlerse gitsinler
hiçbir İslam ülkelerine girememeli. Biz bunu 10 sene sonrada
yaşlanmış bir turist olarak İzmir’e geldiğinde, biz bu davayı açıp
onu içeri attıracağız. Onu affetmiyoruz. Eğer elimize
düşerse… Onunla hiçbir zaman onun gittiği firmaları, onu koruyan
firmaları, onu koruyan dernekleri affetmeyeceğiz. Müthiş bir
fikri takip içinde olmamız gerekiyor. Bu çok entelektüel bir
ilke. İbadetin çok olanı değil, sürekli olanı makbuldür; öfke de
öyledir… Hz. Hamza’yı şehit eden kişi, yanılmışım dedi ve
affedildi. Hz. Yusuf ta kendilerini kuyuya atan kardeşlerini
affetti. Peygamber Efendimiz Mekke’de affetti. Bu kişi
“Yanılmışım beni affedin” dese de gerçekten samimi olarak,
kardeşimdir dedi bitti. Geçmişi kapatırım ama küfrü inad-i
ise, inadına bunları yapıyorsa ben onu affetmeyeceğim. Ben
yaşadığım sürece ve o elime geçerse…
Veyis Ateş: Ne yaparsınız?
SENİ BU DÜNYADA DA AHİRETTE DE RAHAT
BIRAKMAYACAĞIM!
Abdurrahman Dilipak: Onun bu cezasını ödeteceğim
ona. Ona öyle demişlerdi. Kab bin zehr Peygamberimize
hicveden bir şiir yazdığında dediler ki: “Bir savaşta karşıma
çıkarsan ilk öldüreceğim sensin”. Eğer, bir savaş olmazsa sen bu
dünyada hayatını kaybettin. Çünkü hiçbir onurla insan sana saygı ve
sevgi duymayacak. Ahirette ise, yerin cehennemdir. Sen ne kötü bir
tercih yaptın. Kab bin zehr daha sonra biliyorsunuz Kaside-i
bürde’yi yazan Peygamberimizin hırkasını hediye ettiği şairdir ve
çok büyük bir şairdir. O da aynı şeyi. Eğer, tövbe edersen kardeşim
olacaksın. Eman dilersen seni affedebilirim. Ama eğer benimle
savaşmaya devam edersen, bir savaşta karşıma çıkarsan seni
affetmem. Savaş olmasa da seni yeryüzünde takip edeceğim.
Öbür dünyada ise, şahitlik edeceğim aleyhinde. Seni bu
dünyada da ahirette de rahat bırakmayacağım. Sen alemlerin en
iyisine dil uzattın ve bunu başkalarının kanı ve gözyaşı üzerine,
başkalarının acıları üzerine bu planı yaptın. Seni
affetmeyeceğim. Onun için ben kardeşlerimin tek gün içinde
seslenmelerini olabildiğince yükseltmeleri değil, seslerini ölçülü
tutmalarını ama tek bir gün değil, bir öbür boyu bu öfkeyi
taşımalarını… Ben öfkesiz insandan korkarım. Öfkesiz insanın
öfkesini kontrol edemediğinden korktuğum gibi.