Abdurrahman Dilipak'tan kritik Adnan Oktar uyarısı: Arşivi patlarsa, çok kişinin canı yanar!
Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar operasyonu konusunda 'uyarı'da bulundu.
Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, kamuoyunda "Adnan Hoca"
olarak bilinen Adnan Oktar ve örgütüne yönelik operasyonla ilgili
uyarıda bulundu. Dilipak, “Adnan Oktar’ın arşivi patlarsa, her
kesimden birçok kişinin canı yanar onu söyleyeyim” diye yazdı.
Oktar ve grubuna 11 Temmuz'da eş zamanlı operasyon düzenlenmiş, 31
farklı suç isnat edilen gruptan 187 kişi gözaltına alınmıştı. Oktar
dahil 168 kişi, 19 Temmuz’da tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne
götürülmüştü. Oktar’ın Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürülmesi
bekleniyor.
Dilapak'ın "Aman dikkat" başlığıyla yayımlanan
yazısı şöyle:
Yazmam gereken o kadar çok şey var ki!
Yazınca birileri üzülüyor. O zaman kendi kendime soruyorum;
“Hakk’ın hatırı mı, halkın hatırı mı?” Cevabım belli. O içimizdeki
gözü dönmüş, sınır tanımayan hainler, cahiller ve ahmaklardan da
korkmuyor da değilim ama neyse ki, Allah’tan daha çok
korkuyorum.
Ha! Bu arada ben “yanılmaz ve günahsız” biri değilim. Allah beni
affetsin. Ben de yanılırım. Gayb hazinesinin anahtarı ve sırları
benim elimde değil. Bu sır kapısının anahtarının ve gayb
hazinelerinin anahtarının kendi ellerinde olduğunu söyleyenlere de
inanmayın. Onların bazılarını Şeytan Allah’la aldatıyor da,
farkında değiller.
"FUHUŞ BATAKLIĞINDA DEBELENEN SİYASET, BÜROKRASİ, SERMAYE
VE STK..."
Adnan Oktar yakalandı ya, benzerlerini ve bunların tuzağına düşen
fuhuş bataklığında debelenen siyaset, bürokrasi, sermaye ve STK
içindeki gaflet sahiplerinden de söz edeceğim, bu “Cemaat” denilen
yapıların nasıl kontrol altına alınması gerektiğinden de. Bunları
kendi haline bırakırsanız hepsi birer FETÖ’ye de dönüşebilir.
Siyaset, bürokrasi “nefs muhasebesi”, yani “otokontrol” yapmıyor
da, bunlar yapıyor mu sanıyorsunuz. Bunların bazıları masumiyet
iddiasında ve kendilerini nebilerden üstün gören zavallılar.
İnsanlar da bunların peşine takılmış gidiyor.
Sanırım daha çok yazmak için daha çok okumam, çalışmam ve daha az
gezmem gerekiyor. Şu konferanslara en azından bir süre ara vermem
gerekiyor. Kitlelere hitap etmek değil, küçük gruplarla istişare
etmem gerekiyor. Birbirimizi anlamamız, dinlememiz gerekiyor. Kaş
yaparken göz çıkarmamamız gerekiyor. Unutmamak gerekir ki, bir
yandan “ameller niyetlere göredir”, ama aynı zamanda “cehennemin
yolları iyi niyet taşları ile döşelidir.”
"ARŞİVİ YABANCI İSTİHBARAT SERVİS EDEBİLİR"
Bakın uyarıyorum: Türkiye, siyasi, iktisadi, dini, sosyal, fikri
anlamda çalkantılı bir döneme giriyor. Sabırlı olacağız. Artık
övünmeyi, dövünmeyi bir kenara bırakalım da, aklımızı başımıza
toplayalım.
Adnan Oktar’ın arşivi patlarsa, her kesimden birçok kişinin canı
yanar onu söyleyeyim. Henüz arşiv ele geçirilmedi deniyor. Arşiv
yurtdışında host edilmiş, ama yabancı istihbarat örgütleri bunları
servis edebilir ya da bunları şantaj için kullanabilir. Yani bu
arşiv her halûkârda birilerinin ipini çekmek, ya da birilerini
kullanmak için kullanılacak. Hayırlı bir iş yaptınız, süreci
yönetemezseniz, bu iş döner sizi vurur."