Abdurrahman Dilipak yol gösterdi! Enis Berberoğlu nasıl kurtulur?
Enis Berberoğlu'nun tahliye edilmesinin ardından bugün Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, bunun bir beraat değil tahliye olduğunu vurguladı.
Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, tahliye edilen CHP İstanbul
Milletvekili Enis Berberoğlu için, "Benim bugüne kadar hiç alıp
veremediğim olmadı. Onun da benimle bir alıp veremediği olmadı.
Onun yazdıklarını ciddiye aldım hep. Doğrusu bu MİT tırları olayını
ona yakıştıramadım. Böyle bir şeye nasıl bulaştı, nasıl bu kadar
angaje oldu ve neden bu işten yakasını kurtaramıyor, onu da anlamış
değilim. Kaçtığını sandığı şeye doğru koşuyor. Benden söylemesi"
dedi.
Abdurrahman Dilipak, "Berberoğlu nasıl kurtulur?"
başlığıyla yayımlanan yazısında şu noktalara dikkati çekti:
“Asiye nasıl kurtulur?” Vasıf Öngören’in 70’lerin başında kaleme
aldığı epik bir oyun. 1986’da Atıf Yılmaz bu oyunu sinemaya
uyarladı. 1970’lerde, Türkiye’nin siyasi tarihi açısından önemli
bir dönüm noktası idi. 68 kuşağı, 12 Mart vs. “Asiye” aslında
içimizden biri idi. Memleketin nasıl kurtulacağı sorusu cevabını
arayan temel soru idi. ‘‘Asiye’nin kurtulma hikâyesi’’ topluma
kurtuluş için bir değişim modeli arayışıdır aslında.
Sahi Türkiye, bölge, dünya nasıl kurtulur? Aylan bebekler nasıl
kurtulur?.
Bunlar büyük işler de, Berberoğlu nasıl kurtulur, biz ona
bakalım.
Berberoğlu kurtuldu mu şimdi? 5 yıl 10 ay hüküm giymiş.
13 Şubat 2018‘de aslında Bölge Adliyede karar belli olmuştu..
Berberoğlu’nun avukatları itiraz ettiler, dosya Yargıtay’a gitti.
Bölge Adliyede CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’na
“Devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak” suçundan 5
yıl 10 ay hapis cezası verildi. Tutukluluk halinin ise devamına
karar verilmişti.
Son olarak konu Yargıtay’da ele alındı ve karar onandı. Yargıtay,
CHP’li Enis Berberoğlu’nun hapis cezasının infazını,
milletvekilliği sona erinceye dek durdurdu. Tahliye edilen
Berberoğlu’nun vekilliği, Yargıtay kararı TBMM’de okununca düşecek.
CHP, kararı AYM’ye götürecek.
Berberoğlu aklanmadı, sadece tahliye edildi. Tamam, Anayasa
Mahkemesi süreci var, TBMM’de kararın okunması ve oylanması süreci
var ama sonuçta Berberoğlu’nun cezası onandı.
Berberoğlu için deniz bitti. Berberoğlu’nun konuşmaması tek kişinin
işine yarıyor, o da Kılıçdaroğlu’nun.
Tamam, Can kaçtı, Berberoğlu ve Eren Erdem tutuklandı, bütün bunlar
ne için? Daha sırada tutuklanacak olanlar da var. Bu mızrak çuvala
sığmaz.
Eren Erdem, Bülent Tezcan’ın adını verdi. Yarın Bülent Tezcan’ın
kapısı da çalınır. Bu dava herhangi bir dava değil. Casuslukla
suçlanıyorlar.
Bakalım CHP Berberoğlu’nun arkasında durduğu gibi Eren Erdem’in
arkasında duracak mı?
Berberoğlu, Can gibi kaçmaz. O bu saatten sonra sırtında casusluk
suçlaması ile gidip meclis sıralarında oturamaz. Bu tahliye kararı
CHP’ye pahalıya patlayacak.
Yarın, öbür gün Kılıçdaroğlu gidecek. CHP yöneticileri de bu
kamburlardan kurtulmak isteyecek. Berberoğlu konuşmayarak CHP’yi
değil Kılıçdaroğlu’nu kurtarıyor. Kılıçdaroğlu da CHP’yi batırıyor.
Berberoğlu yenilecek ata oynuyor, batan gemiye atlıyor. Peki, bunu
niçin yapıyor ki! Solcu olduğunu söyleyen birine ülkesinin halkına
karşı bu şekilde davranması yakışıyor mu? Bu çizgisini nereye kadar
koruyabilir? Böyle bir şey gazetecilikle açıklanabilir mi?
Tamam, gazeteci haber kaynağını açıklamayabilir. Haber kaynağını
açıklamak diye bir kural yok. “Açıklamayabilir”. Savaş hali söz
konusu. Bir istihbarat faaliyeti yürütülüyor. Düşmanla işbirliği
içindeki bir ülkenin desteklediği darbeci bir örgütün kullanıldığı
bir operasyonda siyasi bir aktör seni kullanıyor ve sen de onu
koruyorsun.
Berberoğlu, Can, Erdem, Tezcan istedikleri kadar Kılıçdaroğlu’nu
korusunlar, gerçek ortada ve onun ispatı, şahitleri de bir gün
ortaya çıkacak.
Berberoğlu şimdi tahliye edildi, yarın mecliste mahkûmiyet
kararının gerekçeli kararı gelince milletvekilliği düşürülebilir ve
yeniden cezaevine girebilir. Hadi AYM kararı beklendi, hadi
milletvekilliğinin sonu beklendi, yakasındaki bu mahkûmiyet kararı
ile Berberoğlu o TBMM sıralarında nasıl oturacak.
Tamam, içeride konuşmadı. Şimdi çıktı. Gider önce CHP’den istifa
edersin, sonra gündem dışı söz alır ya da Mecliste bir basın
toplantısı düzenler her şeyi baştan sona anlatırsın. Bana kalırsa
millete sadakat, genel başkanına sadakatinden daha önemlidir.
Berberoğlu’nun vereceği bilgiler, bu davanın yeniden görülmesine
sebep olabilir.
Berberoğlu suçluları korumaktan vazgeçerse, suçsuzlar dışarı çıkar,
gerçek suçlular yargılanır ve hak ettikleri cezayı alırlar.
Sosyal aktörlerin ne dedikleri kadar, onların sözlerinin ve
yaptıkları işlerin nasıl anlaşıldığı da önemlidir.
Umarım Berberoğlu bu vesile ile internetten kendisi ile ve o olayla
ilgili yazılıp çizilenleri yeniden gözden geçirir ve bundan sonraki
yol haritasını ondan sonra belirler.
Berberoğlu ile benim bugüne kadar hiç alıp veremediğim olmadı. Onun
da benimle bir alıp veremediği olmadı. Onun yazdıklarını ciddiye
aldım hep. Doğrusu bu MİT tırları olayını ona yakıştıramadım. Böyle
bir şeye nasıl bulaştı, nasıl bu kadar angaje oldu ve neden bu
işten yakasını kurtaramıyor, onu da anlamış değilim.
Bir daha hatırlatalım: Berberoğlu beraat etmedi, mahkûm oldu.
Sadece hukuki bir süreç söz konusu. Yoksa bizim bilmediğimiz bir
durum mu var?
AK Parti çevresinden kimilerinin son Yargıtay kararından sonraki
açıklamalarını da doğrusu tam anlayamadım. CHP’lilerin mahkûm olan
birinin geçici tahliyesinden bu kadar mutlu olmalarını da
anlayabilmiş değilim.
Ama kendi bilir. Korkarım bugüne kadar izlediği rotasına bakarak
şunu söyleyebilirim: Kaçtığını sandığı şeye doğru koşuyor. Benden
söylemesi."