ABDULLAH ÖCALAN'IN DEVLETLE GÖRÜŞMESİ KÜRT MEDYASINI BÖLDÜ!
Devletin PKK'nın bir numaralı ismi Öcalan'la görüşmesi Kürt medyasında ayrılıklara neden oldu
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını İmralı’da çekmekte olan Abdullah Öcalan’ın devletle görüşmeleri, Kürt medyasını böldü. Fırat Haber Ajansı, süreci eleştiren bir yazı yayınladı, cevap Özgür Gündem’den geldi.
Taraf’tan Yıldıray Oğur’un haberine göre, 21 Mayıs tarihinde PKK’ya yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı’nın internet sitesinde yayımlanan "Devlet ve Öcalan neden görüşüyor" başlıklı yazı fitili ateşledi.
Kürt medya organlarında Öcalan’ın İmralı’da devletle yürüttüğü görüşmelerle ilgili çıkan ilk açık eleştiri bu yazı oldu. Uzun süredir PKK içinde süren barış süreci, devletle görüşmeler, ateşkes ve seçimler konularındaki görüş ayrılığı ANF’nin sitesinden yayımlanan bu makaleyle ilk kez görünür oluyor.
Yazının yazarı Engin Erkiner, 1980 öncesi THKP-C (Acilciler) ve TKEP gibi örgütlerde yöneticilik yapmış darbeden sonra Almanya’ya gitmiş bir isim. ANF sitesinde yazıları yayımlanan Erkiner, Öcalan’ın İmralı’da yürüttüğü görüşmeler için "Aylardan beri süren görüşmelerden elde edilen somut sonuç yoksa, devlet ve hükümetin başka niyetleri bulunduğunu açıkça belirtmek gerekir" diyerek eleştirilerini sıralıyor:
"Hedef, son Kürt isyanının bastırılması, Kürt halkına devlet politikasının yeniden kabul ettirilmesidir... Başka bir deyişle çözümden yana olan AKP, Kürt halkına kendi çözümünü dayatmaya çalışıyor. Öcalan ile yürütülen görüşmeleri bu temel üzerinde değerlendirmek gerekir." "TARİHİN İLK BÜYÜK ANLAŞMASI" "Amaç, "iyi gelişmeler olacak" görüşünü yaymak, olumlu beklentiler yaratmak ve seçim öncesi kritik dönemde zaman kazanmaktır." "Devletin Öcalan ile görüştüğünün kabul edilmesi Kürt halkında önce büyük bir ferahlama yarattı. İyimser beklentiler arttı, potansiyel düştü."
"Profesör Vamik Volkan’ın Öcalan ile görüşmede ne işi vardı? Vamik Volkan, Abdullah Öcalan’ın psikolojisini gözlemlemek, ardından da hükümete ve devlete tavsiyelerde bulunmak üzere heyette yer almış olsa gerektir." Öcalan’ın "Kürt tarihinin ilk büyük anlaşmasının yakın" olduğunu söyleyerek, arkasında durduğu ve sürdürdüğü İmralı’daki müzakereler için özetle ’devletin oyununa gelmek’ diyen ANF’deki bu yazıya üç gün sonra önemli bir isim Özgür Gündem Gazetesi’nden cevap verdi:
Abdullah Öcalan’ın avukatlarının bağlı olduğu Asrın Hukuk Bürosu’nun sözcüsü Cengiz Kapmaz.
"KÜRT MEDYASINDAKİ İLK ELEŞTİRİ"
Bir süre önce Öcalan’ın İmralı Günleri adlı kitabıyla dikkat çeken, Öcalan’ın avukatları adına basına açıklamalar yapmakla sorumlu olan Kapmaz’ın yazısı, makalenin yazarını değil bunu yayımlayan ANF’yi muhatap alan başlığı "ANF analizine eleştiri" den itibaren dikkat çekici.
Kapmaz da "Eğer gözlemlerim beni yanıltmıyorsa ilk kez Kürt basın yayın organlarında İmralı’da yürütülen görüşmelere ilişkin bir eleştiri yayınlanıyor" diyerek yazının anlamına dikkat çekiyor.
Kürt medyası üzerinden giden bu ilk Öcalan tartışmasında "Özgür sorgu ve eleştiri bize hakikatin kapılarını aralar. Ama eleştirinin hakikatin kapısını aralayabilmesi için nesnel bakış açısından yola çıkarak değer yargısı oluşturması gerekir. Sanırım Sayın Erkiner bu hataya düştü" gibi nazik bir dil kullanan Kapmaz, Öcalan’ın yürüttüğü görüşmeleri savunarak eleştirilere tek tek cevap vermiş: "Güney Afrika’da müzakereler (görüşmeler dahil değil) tam 7 yıl sürdü. 7 yılsonunda ancak kesin bir çözüm geldi. Dolayısıyla Türkiye’nin 2 yıldır sürdürdüğü gizli müzakerelerden yola çıkarak süreçten bir şey çıkmaz tezini ileri sürmek gerçekçi olmaz."
"Gizli görüşmelerin başlamasından sonra Kürtlerdeki kitlesel eylem dalgası düşmedi, tersine daha da büyüdü." "İmralı’daki görüşmeleri alenileştiren devlet değil Kürt tarafı oldu. Sayın Erkiner bu konuda da yanılmaktadır." "Vamık Volkan’ın Öcalan ile görüştüğü iddiası görüşmeleri önemsizleştirmek ve değerden düşürmek isteyen çevrelerin iddiasıdır. Volkan’ın Öcalan’la görüşen heyette yer aldığı iddiası ispatlanmamış, psikolojik propaganda mahiyetli bir tezdir.."
"Sayın Erkiner’in "devlet kendi çözümüne rıza üretmek için görüşüyor" şeklindeki tezi müzakerelerin doğası göz önüne alındığında yersiz bir kaygıdır. Müzakerede taraflar kendi tezlerini karşı tarafa kabul ettirmek için görüşürler. Bu onların en doğal hakkıdır." Kapmaz yazısını şöyle bitirmiş:
"Amacım Sayın Erkiner’i eleştiri yaptığına pişman etmek değildir. Tersine bu tarz samimi eleştirilere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Niyetim ’nesnellik içermeyen saha gözlemi, sübjektif değer yargıları doğurur’ ilkesinin altını çizmektir."