Abdullah Gül ile ilgili bomba iddia: Polisin elinden zor aldık
Fehmi Çalmuk'un "Anılar, Olaylar, Belgelerle MTTB'nin Yüzyılı" alt başlığını taşıyan yeni kitabı "Büyük Doğu'nun Atlıları" çıktı.
Milli Türk Talebe Birliği'ni (MTTB) ve Akıncılar'ı tanıklıklar ve
belgeler ışığında okurla buluşturan çalışmada, MTTB'de çeşitli
kademelerde görev yapan AKP yöneticileriyle ilgili anılar da okurla
buluşuyor.
O anılardan biri de dönemin MTTB başkanı Ömer Öztürk'le MTTB icra
konseyi üyesi Abdullah Gül'e ait.
İşte Fehmi Çalmuk'un kitabındaki "Abdullah Gül'ü polisin
elinden zor aldılar" başlıklı o bölüm:
"MTTB'nin spor faaliyetleri gençler tarafından oldukça destek
görür. İddialı maçlarda MTTB yöneticileri bile gelip takımlarını
destekler, slogan atarlar. Bunlardan birisi de Abdullah Gül'dür.
Rakip takım MTTB'lilerin sloganlarından rahatsız olunca polise
şikayette bulunurlar. Bunun üzerine polisin yaka paça Emniyet'e
götürdüğü gençler arasında Abdullah Gül de vardır. Ömer Öztürk
hatırasını şu şekilde dile getirecektir:
"Basketbolda üçüncü amatör kümedeydik, kazanırsak ikinci amatör
kümeye yükseleceğiz. Maç, Teknik Üniversite'de. Bizim spor kulübü
idarecileri çok ısrar ettiler.
- Başkan illa sen de geleceksin, sen gelirsen maçı alırız,
gelmezsen almamız zorlaşır! diye.
Biz de gittik. O sırada Bekir Yıldız, spor kulübünün müdürüydü.
Abdullah Gül de MTTB İcra Konseyi Muhasibi'ydi. Ben gidemezsem diye
onu da göndermiştim. Riyaseti temsilen orada bulunuyordu. Maç
sırasında bağırıp çağırırken kavga çıkmış. Polis de almış,
götürüyor arkadaşları. Bir komiser yardımcısı iki de polis Abdullah
Gül ile Bekir Yıldız'ın elinden tutmuş götürüyorlar. Bana haber
verdiler. Gittik, komiser yardımcısıyla selamlaştım. Adam öyle sert
konuşuyor ki...
- Ben Talebe Birliği genel başkanıyım, dedim.
- Evet, ne olacak? dedi.
- Ne olacağı yok; bakın İstanbul güzel yerdir. Haberiniz olsun
komiserim, dedim.
- Kardeşim, şu adamlarına sahip çıksana. Bir daha kavga kavga
çıkarmasınlar. Al git arkadaşlarını, dedi.
Tabii polisler anlamadı, ama komiser yardımcısı ne demek istediğimi
anladı. O arkadaşları böylece polisin elinden almış olduk."