Abdulkadir Selvi'den bomba iddia! Öcalan iki mahkumdan neden şüphelendi?
Yeni Şafak yazarı Abdulkadir Selvi, köşesinde çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Selvi Öcalan'ın 2 mahkumdan şüphelendiğini yazdı.
Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, PKK Lideri Abdullah
Öcalan ile İmralı’da tutulan ve sekretaryada yer alan 5 isimden
Nasrullah Kuran ve Çetin Arkaş, Silivri'ye nakledilmesinin
nedeninin ‘tecrit’ değil Öcalan’ın isteği olduğunu söyledi. İki
mahkûmun Silivri’ye gönderilmesinden sonra HDP İmralı Heyeti,
Öcalan’ın tecrit edildiğini iddia etmişti. Bu konuyu köşesine
taşıyan Selvi, “Öcalan'ın iki mahkûmla ilgili bazı kuşkularının
oluştuğu söyleniyor. İki mahkûmun ziyaretçileri aracılığıyla
kendisi hakkında dışarıya mesaj ilettiği kuşkusuna kapılmış” dedi.
“Ortadoğu'da 32 yıldır ayakta kalmayı başaran PKK gibi bir örgütü
kurup yöneten bir adam. Kuşkuları ve sezgileri çok güçlü” diyen
Selvi, “Tecrit edilen Öcalan'la devlet görüşmesi yapılır mı? Öcalan
tecrit edilse diğer 3 mahkûm da başka yere nakledilmez miydi?” diye
sordu.
Selvi’nin, Yeni Şafak'ta "Öcalan iki mahkûmdan neden kuşkulandı?”
başlığıyla bugün yayımlanan yazısı şöyle:
PKK cephesinde önemli gelişmeler yaşanıyor. 20 Temmuz'da Cemil
Bayık'ın, “Kentlerde, mahallelerde yer altı sistemi, tüneller,
mevzi sistemi geliştirmeli” talimatıyla birlikte örgüt, şehir
savaşları stratejisine geçti. Böylece PKK, yeni bir konsepte
geçti
PKK'nın stratejisi ilk aşamada 12 ilçede, sahada ise 6 yerde daha
hendek savaşlarını başlatmaktı. Bunu Mardin, Hakkari, Diyarbakır,
Ağrı, Van, Batman ve Şırnak'ta şehir kalkışmaları izleyecekti.
PKK, bu stratejisinde başarılı olamadı. Ama Türkiye'yi meşgul
etmeyi başardı. Şimdiki hedefleri, Mart ayına kadar şehirlerdeki
çatışma sürecini sürdürüp, Nevruz'la birlikte şehir ayaklanmalarını
başlatmak.
İçişleri Bakanı Efkan Ala, Afyon kampında 1 hafta içinde
operasyonların bitebileceğini açıkladı. Silopi'de yüzde 90, Sur'da
yüzde 60 oranında ilerleme sağlanmış durumda. Cizre'de yüzde 70'e
ulaşıldı. Sur'da, Cizre'de, Silopi'deki operasyonların yavaş
ilerlemesinin nedenleri var.
Örgüt şehir savaşlarına uzun süren bir hazırlık yürütmüş. Cemil
Bayık'ın talimatına uygun olarak evlerin altından tüneller açılmış.
Sokaklara hendekler kazılıp, altına el yapımı bombalar yerleştirip,
barikatlar kurulmuş. PKK, tahmin edilenden 11 kat fazla patlayıcı
yerleştirmiş. Patlayıcılar yerleştirilirken devlet ne yapıyordu? O
ayrı bir soru.
PKK şehir savaşlarında üç kademeli bir sistem kurmuş. Ön sıraya
YHD-G militanları yerleştirilmiş. Çocuk yaştaki militanlardı
bunlar. Başarısız oldular. Ayrıca kimi zaman kontrol dışı hareket
ettiler. O nedenle Kandil, YPS diye yeni bir yapılanmaya gitti.
Onların arkasına “Öz Savunma Birlikleri” dedikleri teröristler
yerleştirildi. Bunlar çözüm sürecinde dağa çıkan, Kandil'de
eğitildikten sonra Kobani'de şehir savaşları pratiği kazanan
militanlar.
Onların tam arkasında ise HPG yer alıyor. Onlar “Keskin nişancı”
olarak kullanılıyorlar. Suikast silahı Kanas ve Rus yapımı, uzun
namlulu, zırh delici suikast silahı Zağros kullanıyorlar. Rusya'nın
PKK'ya desteği olsa gerek. Ama sadece o değil, Rusya'nın başka
destekleri de var. PKK dahil olmak üzere Ortadoğu kökenli terör
örgütlerinin kullandığı bir bomba düzeneği var. 4 telle bağlanıyor.
Bizim bomba imha ekiplerimiz de bu sisteme göre eğitim alıyorlar.
Ama PKK, şehir savaşlarında farklı bir bomba düzeneği kullanmaya
başladı. Üç telle yapılan bir bomba düzeneği bu. Rus yapımı
deniliyor. Sur'da, Cizre'de, Silopi'de operasyonların yavaş
ilerlemesinin bir nedeni de bu düzenek. Üç telle yapılan bomba
düzeneklerini imha etmek için çok sayıda yetişmiş ekibimiz yoktu.
Ancak yoğun bir gayretle yeni uzmanlar yetiştirildi, operasyon
hızlandı.
Cizre, Sur ve Silopi'de sivil halkın zarar görmemesi için yavaş
ilerlendi. PKK ile mücadelenin Kürtler kazanılarak verilmesi
gerekiyor. İlk başlarda 90'lı yılların alışkanlığı ile hareket eden
“çıplak kadın terörist”, “Esedullah Timleri” gibi olayların üzerine
gidilmek suretiyle, PKK istismarına fırsat verilmedi. 90'lı
yıllarda, öldürdüğü PKK'lı teröristlerin kulaklarından koleksiyon
yapan anlayış, Kürtlerin PKK'ya kaymasına neden olmuştu.
200 bin Kürt evlerini terk etti, kendi ülkesinde mülteci durumuna
düştü. PKK, şehir savaşları adı altında Türkiye Cumhuriyeti ile
savaşmıyor. PKK, Kürtlerle savaşıyor.
Kandil, Suriye'de konjonktürü fırsata çevirebilmek için, Türkiye'yi
içeride meşgul etmeye devam edecek.
Silahlı mücadele ile başaramadığı kalkışmayı sağlamak için, şimdi
Öcalan kartını sahaya sürmeye çalışıyorlar.
Öcalan'ın yanındaki iki mahkumun Silivri'ye nakledilmesini
kitleleri harekete geçirmek için kullanmaya çalışıyor. Sırrı
Süreyya Önder'in, “Bu ülkenin barışını dinamitlemek için
yapılmayacak tek şey ne derseniz Sayın Öcalan üzerinde müzakere
sürecinde hükümetle mutabık kaldığımız sekretaryasının dağıtılması,
Sayın Öcalan'ın tekrar o dört metrekarelik tecrit koşullarına geri
gönderilmesidir” açıklaması bir işaret.
53 kişinin öldürüldüğü 6-8 Ekim Kobani olayları sırasında,
kitleler, “Öcalan öldürüldü” söylentisiyle sokağa dökülmüştü. Şu
ana kadar Kürtleri sokağa dökemeyen Kandil, bir kez daha Öcalan
kartını çekti. Şimdi de Öcalan'ı kullanarak, kitleleri harekete
geçirmeye çalışıyorlar. Öcalan'la ilgili yeni iddianın takipçisi
oldum.
Öcalan'ın yanında 5 mahkum vardı. Bunlardan Nasrullah Kuran ve
Çetin Arkaş, Silivri'ye nakledildi. İki isim PKK'nın cezaevi
sorumluları. İmralı'da Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Mehmet
Yıldırım isimli mahkumlar var. PKK, bunu Öcalan tecrit edildi diye
kullanmak istiyor. Tecrit edilen Öcalan'la devlet görüşmesi yapılır
mı? Öcalan tecrit edilse diğer 3 mahkum da başka yere nakledilmez
miydi? Bir süre sonra sayının tekrar 5'e çıkmayacağı ne malum?
Hem Öcalan konusunda o kadar hassassınız, Öcalan hendek savaşlarını
desteklemiyor, niye sürdürüyorsunuz? Öcalan 2013 Nevruz'unda geri
çekilin dedi, niye gerçekleştirmediniz? Öcalan, 2015 Nevruz'unda
Türkiye'ye karşı silah bırakmayı tartışmak üzere PKK kongresini
toplayın dedi, diye dinlemediniz? İş Öcalan'ı dinlemek değil,
istismar etmek. Cemil Bayık, “Silahlı güçlerin çekilmesine Abdullah
Öcalan ya da HDP değil örgütün kendisi karar verecektir” derken
niye sesiniz çıkmadı? Kandil, Öcalan'ı diri diri toprağa gömerken
neredeydiniz?
İki mahkumun gönderilmesini Öcalan'ın istediği yönünde şeyler geldi
kulağıma. Havalandırmaya çıkıldığı zaman Öcalan'la aralarında,
”Alevilik” konusundaki yaklaşımdan dolayı bir tartışma yaşanmış,
Öcalan'ın Aleviliği bir kültür meselesi olarak görmesine itiraz
etmişler. Ayrıca Öcalan'ın iki mahkumla ilgili bazı kuşkularının
oluştuğu söyleniyor. İki mahkumun ziyaretçileri aracılığıyla
taşınan mesajlardan rahatsız olmuş. Daha da önemlisi, iki mahkumun
ziyaretçileri aracılığıyla kendisi hakkında dışarıya mesaj ilettiği
kuşkusuna kapılmış. Öcalan bu? Kolay değil Ortadoğu'da 32 yıldır
ayakta kalmayı başaran PKK gibi bir örgütü kurup yöneten bir adam.
Kuşkuları ve sezgileri çok güçlü. Öcalan'ın ajan olduğundan
kuşkulandığı bazı PKK yöneticilerini infaz ettirdiği bilinmiyor mu?
Halen nikahlı karısı olan Kevser Öcalan'ı böyle bir kuşku sonucunda
hedef haline getirmedi mi?