Abdulkadir Selvi, Turgut Özal'ın ölümünü hatırlattı: Erdoğan'ın sağlığı, Erdoğan'a rağmen korunmalı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ramazan Bayramı sabahı camide yaşadığı rahatsızlığın yeni ayrıntıları ortaya çıktı...
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, geçen günlerde bayram namazı
öncesi rahatsızlanan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ilgili olarak
"Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı çok yorgun döndüğü Orta Asya
gezisinden sonra, dinlenmeye fırsat bulamadığı Çankaya Köşkü’nde
kalp krizinden kaybettik" dedi. Selvi, sözlerinin devamında
"Erdoğan’ın sağlığı, Erdoğan’a rağmen korunmalı. Burada görev
sağlık ekibinden önce Emine Hanım’a düşüyor" ifadesini
kullandı.
Abdulkadir Selvi'nin "Erdoğan rahatsızlandığı sırada ne
yaptı?" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü
şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram sabahı kısa süreli bir rahatsızlık
geçirmişti.
Yapılan müdahalenin ardından kameraların karşısına geçip, “Şekere
dayalı bir tansiyon dengesizliği geçirdik” demişti.
Bayram sabahı Türkiye’nin yüreğini ağzına getiren olayla ilgili
yeni ayrıntılara ulaştım.
Erdoğan, ramazanın son günü Şanlıurfa’da, çok yoğun bir
program gerçekleştirmişti.
İftarın ardından gece yarısı İstanbul’a dönmüştü. Biraz
istirahat etmesi gerekiyordu. Oysa Cumhurbaşkanı tam aksini
yapıyor. Sabah namazını kılmak üzere Ataşehir Mimar Sinan Camisi’ne
gidiyor. Camide sınırlı sayıda cemaat var. Birlikte sabah
namazını kılıyorlar. Saat 05.00’te sabah namazını kılıyorlar.
Bayram namazına 1 saat 20 dakika var. Cumhurbaşkanı camide kalıyor.
Namazdan sonra müezzin mahfiline geçiyor. Cemaat bayram
namazı için geldiği sırada Cumhurbaşkanı’nın varlığından
haberdar oluyor. Zaman zaman geriye ya da sağa sola dönüp cemaatle
selamlaşıyor. Saat 06.00 sıralarında ise Cumhurbaşkanı, “Allah,
Allah, Allaaah” diyerek hafifçe geriye sola doğru devriliyor. İlk
anda ne olduğu anlaşılamıyor. Koruma Müdürü Muhsin Köse,
Cumhurbaşkanı’nı yere yıkılmadan yakalıyor. Sağlık ekibini
çağırıyor. Sağlık ekibi çok çabuk ulaşıyor. 1 dakikayı bulmadan
Erdoğan’a müdahale ediyorlar. O sırada durumu fark eden cami
cemaati tekbirler getirerek, çığlıklar atarak, dua ederek,
ağlayarak ayağa fırlıyor. Cami içinden çığlık sesleri tekbirlere
karışıyor. Sağlık ekibi Cumhurbaşkanı’nın etrafını kapatıp,
15 dakika caminin içinde müdahale ediyor. Serum bağlıyorlar. Tıbbi
müdahalenin bir noktasından sonra Erdoğan’ı sedye ile caminin
altındaki bölüme alıyorlar. Doktorların müdahalesinden olumlu haber
alınınca bu kez cami içinden tekbir sesleri yükseliyor. Sonrasını
biliyorsunuz. Cumhurbaşkanı ciddi bir rahatsızlığın ardından
kameraların karşısına geçtiğinde, “Bugün saat 14.00’te Haliç Kongre
Merkezi’ndeki bayramlaşma programında olacağız”diyor.
Yani hiçbir şey yaşanmamış gibi yoğun bir tempoyla çalışmaya devam
ediyor.
Tüm bunları niye aktardım?
Cumhurbaşkanı Özal’ı çok yorgun döndüğü Orta Asya gezisinden sonra,
dinlenmeye fırsat bulamadığı Çankaya Köşkü’nde kalp krizinden
kaybettik. Özal’ın vefatıyla birlikte Türkiye’nin istikameti
değişti. Özal’lı yılların özgürlüklerinden 90’lı yılların
cehennemine yuvarlandık.
Erdoğan'ın sağlık durumu
Erdoğan’ın kaderi, Türkiye’nin kaderi oldu.
Elbette ki Türkiye Cumhuriyeti Erdoğan’dan önce de vardı,
Erdoğan’dan sonra da olmaya devam edecek. Ancak Ortadoğu’nun
yeniden şekillendiği, ABD’nin PKK-PYD ile işbirliği yaptığı,
FETÖ’yle mücadelenin sürdüğü, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin
yaşandığı bir Türkiye’nin bayram sabahı Erdoğan’sız kalmasını
düşünebiliyor musunuz? Önemli olan şahıslar değil sistem olmalı.
Ama bir de realite var. Erdoğan şu anda Türkiye’nin en önemli
gerçeği.
O nedenle Erdoğan’ın sağlığı, Erdoğan’a rağmen korunmalı. Burada
görev sağlık ekibinden önce Emine Hanım’a düşüyor. 16 Nisan
referandumundan sonra Erdoğan’ın artık iki şapkası oldu. Biri
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, diğeri ise AK Parti Genel
Başkanı. Türkiye, dünyanın en belalı coğrafyasında yönetilmesi zor
bir ülke. Cumhurbaşkanı’nın 3 günlük programı Batılı ülkelerin
devlet başkanlarının 1 aylık programlarına denk. Ayrıca Erdoğan,
bayram sabahı sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi yine yüksek
tempoda çalışmaya başladı. Cumhurbaşkanı sıfatıyla ABD
Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Putin’le Katar-Suriye
diplomasisini yürütürken, AK Parti Genel Başkanı şapkasıyla
partinin yetkili kurullarıyla toplantılar yaptı. Haftaya ise
Bakanlar Kurulu toplantısı ile başlayacak. Bakanlar Kurulu’nda
Suriye’deki gelişmelerin yanı sıra, 180 günlük eylem planı
görüşülecek.