Abdülkadir Selvi peşine düştü: Yüksekova operasyonunu kim sızdırdı?
Abdulkadir Selvi İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın 15 Mart tarihinde yaptığı açıklama ile başlayan Yüksekova Operasyonu'nun 1 ay önceden deşifre edildiğini ve örgüte sızdırıldığını iddia etti.
Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, "Yüksekova operasyonunu" PKK
terör örgütüne "paralelci polislerin" sızdırdığını öne
sürdü.
Yüksekova operasyonunun İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın 15 Mart
tarihinde yaptığı açıklama ile başladığını hatırlatan Selvi,
operasyonun 1 ay önceden deşifre edildiğini ve örgüte
sızdırıldığını iddia etti.
İşte Selvi'nin "Yüksekova operasyonunu kim sızdırdı?" başlıklı
bugünkü yazısı:
Yüksekova operasyonu İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın 15 Mart
tarihinde yaptığı açıklama ile başladı.
Cizre, Sur ve Silopi’deki operasyonlardan, başladıktan sonra
haberimiz oldu ama Yüksekova ve Nusaybin operasyonlarını
henüz başlamadan öğrenme imkânımız oldu.
Ancak bizden önce öğrenenler ve operasyonu 1 ay önceden deşifre
edenler vardı.
Anlatıyorum.
“Gizli” damgalı ve 15.02.2016 tarihli yazı, Türkiye Cumhuriyeti
Hakkâri Valiliği Özel Kalem Müdürlüğü başlığını taşıyor.
31301369 951.04.11 sayılı yazının konu bölümünde “Operasyon
tedbiri” yazıyor.
Yazı, “İlimiz Yüksekova ilçesinde kamu düzeninin tesis edilmesi ve
huzur ortamının sağlanması için icra edilecek olan operasyon
süresince 10.02.2016 tarihinde Yüksekova Polis Evi’nde yapılan
toplantıda alınan kararlar doğrultusunda kamu kurumlarımızın
ifa edeceği görevler ve kurum amirlerimizin dikkat edeceği hususlar
şu şekildedir” diye başlıyor.
Her resmi yazıda olduğu gibi toplantıya katılanlar isim, rütbe ve
unvanlarına göre sıralanıyor.
“Bizzat Hakkâri Valisi’nin başkanlığında, Yüksekova 3. Piyade
Tümen Komutanı Tümg. İbrahim Ergin, Hakkari Dağ ve Komando
Tugay Komutanı Tuğg. Ahmet Otal, Vali Yardımcıları Hasan Ongu,
Mehmet Emin Taşçı ve Bekir Abacı, İl Emniyet Müdürü Resul Holoğlu
ve İl Jandarma Komutanı Demiray Demirci’den oluşan Hakkâri il
Kriz Merkezi teşekkül ettirilmiştir”
Operasyon öncesinde yapılacak olanlar ile operasyon sırasında
alınacak tedbirler 12 madde halinde sıralanıyor.
Operasyonla ilgili koordinasyondan tutun, operasyon süresince
vatandaşların mağdur olmaması için alınacak tedbirlere kadar
her türlü ayrıntı gizli yazışmada yer alıyor.
Sadece güvenlikle ilgili konular yok.
Afet müdahale planı gereğince alınacak önlemler de sıralanmış.
Hatta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na geniş bir yer
ayrılmış.
“Yerel düzey psikososyal destek grubu operasyon planı Aile ve
Sosyal Politikalar il Müdürlüğü tarafından titizlikle
uygulanacak,
bu çerçevede ve sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları ile
eşgüdüm halinde çalışılacak ve
vatandaşlarımızın mağduriyetine engel olacak şekilde gereken
tedbirler alınacaktır.”
Şimdi gelelim işin en can alıcı noktasına.
Belgesi operasyondan 25 gün önce ajansta
Bu bilgiler, Yüksekova’da operasyon başlamadan 25 gün önce, “İşte
Gever’e ‘gizli’ operasyon belgesi” başlığı altında
PKK’ya yakınlığı ile bilinen Dicle Haber Ajansı’nda yer
alıyor. Ajans bu haberi 21 Şubat 2016 günü saat 09.15’te servis
ediyor.
Bunda ne var diyebilirsiniz.
Gazeteciliğin altın kuralı olan haber atlatma olarak
görebilirsiniz.
Hadi bu tür masum yorumları geçtim.
PKK’nın, bölgede devletin gizli bir belgesini ele geçirebilecek bir
istihbarat ağına sahip olduğu yönünde de yorumlayabilirsiniz.
Ama bence acele etmeyin.
Öncelikli olarak habere konu olan toplantı yapılmış mı, böyle bir
yazışma gerçek mi sorusunun peşine düştüm.
Noktasına, virgülüne kadar doğru.
Araştırdığım da ise farklı ayak izleriyle karşılaştım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süre önce, “Son günlerdeki şehit
sayısında artış Paralel yapıya mensup polis ve
askerlerden kaynaklanıyor. İstihbarat zafiyeti olabiliyor.
Bunun nedeni de bu yapının elemanları” demişti.
Erdoğan’ın işaret ettiği paralel sızıntının bir ucu Diyarbakır
Bağlar’da ortaya çıkmıştı.
Yerleri belirlenen 57 PKK militanı operasyondan iki saat önce
sokağa çıkıp çatışmaya girince operasyon planı çökmüştü.
Yüksekova’daki ise başka bir sızıntı.
Ben üzerinde, “Made in Paralel” yazılı bir torba açıp, içine her
şeyi doldurma taraftarı değilim.
Her olayın ciddi bir şekilde araştırılması gerektiğine
inanıyorum.
O nedenle Yüksekova operasyonunun PKK’ya müzahir unsurlar
tarafından sızdırıldığı ihtimalini göz ardı etmedim.
O da vahim bir durum.
Ancak resmi yazının gönderildiği birimlere bakınca işin şekli
değişiyor.
Batıdan doğuya gönderilen paralel unsurların, operasyonla ilgili
yazışmayı PKK’ya sızdırdığı iddiası üzerinde duruluyor.
Erdoğan düşmanlığı yüzünden Paralel Yapı, HDP ile başlayıp PKK ile
devam eden bir işbirliği sürecine girmişti.
Paylaşmak istedim.
ABDÜLKADİR SELVİ'NİN YAZISININ TAMAMI İÇİN
TIKLAYIN