Abdülkadir Selvi operasyonun ayrıntılarını yazdı! "Önce Telafer sonra Musul"
Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, bugünkü yazısında Irak yönetimini ayağa kaldıran Musul'daki Türk askeri üssüyle ilgili ilginç ayrıntılar aktardı.
Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, büyük Musul operasyonunun
kapıda olduğunu ilk hedefin IŞİD'in elindeki Telafer olduğunu
yazdı.
Türk askerlerinin bulunduğu Beşika kampına asker intikali yankı
uyandırdı. Bağdat yönetimini kızdıran gelişmenin perde arkasında
neler var?
Konuyla ilgili Abdülkadir Selvi, bugünkü yazısında asıl hedefin
Musul'u IŞİD'in elinde almak olduğunu duyurdu.
"Büyük Musul operasyonu mu yoksa Telafer mi?" başlıklı yazısında
Türk askerinin peşmergeyi ettiğini Barzani'nin de bu işbirliği
sayesinde Şengal'i IŞİD'in elinden aldığını hatırlattı.
Musul'u kontrolünde bulunduran IŞİD için tek çıkış noktasının
Telafer kaldığını yazan Selvi, Telafer düşmeden Musul'a operasyon
düzenlenmeyeceği görüşünde.
Başika'daki Türk askeri kampında IŞİD'e karşı peşmerge ve sünni
Araplara eğitim verileceğini belirten yazar, yazısını böyle
tamamlıyor:
ÖNCE TELAFER SONRA MUSUL
"Şimdilik, ”Büyük Musul Operasyonu” gözükmüyor. Ama önce DAEŞ'in
elinde tuttuğu Musul'un can damarlarından biri olan Telafer'e
yönelik bir operasyon söz konusu olabilir. Musul'un stratejik iki
noktası olan Şengal, DAEŞ'ten alınmıştı, DAEŞ, Telafer'den
atılırsa, Musul'da sıkışıp kalacak. Onun için Şengal operasyonunda
olduğu için Kürt, Arap ve Türkmenlerin iyi eğitilmesi gerekiyor.
Telafer düşmeden Musul'a yapılacak bir saldırı başarılı
olamayabilir. Şengal ve Telafer gibi stratejik iki noktayı
kaybettikten sonra DAEŞ, Musul'a sıkışacak.
Ancak Musul'da unutulmaması gereken bir nokta var. Musul'un yüzde
80'ini Sünni Araplar oluşuyor. Irak yönetiminde Sünni Araplara yer
açılıp, Bağdat'ta temsil alanları genişletilmeden Musul'a yapılacak
bir saldırının başarı şansı yok. Başbakan Davutoğlu'nun, Dışişleri
Bakanı olduğu dönem gitmiştim Musul'a. Bağdat, Erbil, Basra
arasında beni en çok ürküten Musul olmuştu. Amerikalılar Musul'a
nefes aldırmıyordu. Şehir adeta açık hapishaneye dönmüştü. Zaten
kısa bir süre sonra şehir DAEŞ'in eline geçti. Ne zaman ki DAEŞ'in
arkasındaki Sünni Arap desteği zayıflatılır, o zaman Musul'un
direnci kırılmış olur.
O nedenle önce Telafer, sonra ”Büyük Musul” operasyonu…"