Abdülkadir Selvi, Erdoğan - Davutoğlu görüşmesinin perde arkasını yazdı: İpler 29 Şubat'ta koptu!
Cumhurbaşkanı'yla Başbakan'ın yaptığı görüşmeden AKP'nin olağanüstü kongresinin toplanması ve Davutoğlu'nun aday olmaması kararı çıktı
Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, Başbakan Ahmet Davutoğlu
ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı
Sarayı’nda 1 saat 40 dakika süren görüşmesi öncesinde parti
yöneticileri ve bazı bakanların devreye girerek, Davutoğlu’nun
istifayı öncelikli seçenek olmaktan çıkarmasını sağladığını
belirtti. Görüşmeden Davutoğlu'nun Erdoğan'ın isteğiyle yaklaşık üç
hafta içinde toplanması planlanan 2. Olağanüstü Kongre'de aday
olmayarak genel başkanlık ve Başbakanlık görevlerini bırakması
sonucu çıkmıştı. Selvi, ipleri asıl koparan gelişmenin 29 Nisan'da
'Davutoğlu'nun yetkilerine tırpan' olarak değerlendirilen MKYK
toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki telefon
görüşmesi olduğuna dikkat çekti.
Selvi, AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlık koltuğu için kulislerde
5 ismin konuşulduğunu belirtti. "Kulislerde Davutoğlu sonrası için
5 isim konuşuluyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Enerji Bakanı Berat
Albayrak, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Sağlık Bakanı Mehmet
Müezzinoğlu ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş." diyen Selvi,
görüşmenin sert ya da samimi bir havada geçmediğini, eski hukuka
dayalı bir ortamda yapıldığını da sözlerine ekledi.
Davutoğlu ile Erdoğan arasında geçmişte Ahmet Necdet Sezer ile
Bülent Ecevit arasında yaşananlara benzer bir krizin
yaşanmayacağını belirten Selvi, “AK Parti, o krizin külleri
arasından istikrar arayışlarının simgesi olarak doğdu ve tek başına
iktidara geldi. Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğu sürece AK Parti
bir krizin içine girmez. Bazı sarsıntılar yaşasa da bir siyasi
deprem geçirmez. Çünkü AK Parti’nin çok güçlü bir lideri var”
dedi.
Selvi'nin bugün (5 Mayıs 2016) yayımlanan "Erdoğan -
Davutoğlu görüşmesinin perde arkası" başlıklı yazısı
şöyle:
AK Parti'de geçen hafta Cuma günü patlak veren kriz, dün
Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki görüşmede olağanüstü kongre
kararı alınmasıyla sonuçlandı.
Erdoğan-Davutoğlu görüşmesinden istifa yerine kongreye gidilmesi
kararı çıktı.
AK Parti’de 27 Ağustos 2014 tarihinde başlayan Davutoğlu dönemi,
böylece 28 Mayıs tarihinde yapılacak olan olağanüstü kongre ile
sona erecek.
Başbakan Davutoğlu, kongrede aday olmayacak. Cumhurbaşkanı ile
görüşmeden bir gün önce gerçekleşen MYK toplantısında Başbakan,
“Ben rekabet havası içinde bir kongreye gidilmesini istemem. AK
Parti’de çift başlı bir kongre taraftarı değilim” demişti.
Temiz bir isim Ahmet Davutoğlu. Parti içi kavgaya girmeden temiz
bir şekilde görevi devredecek. AK Parti Genel başkanlığı ve
Başbakanlık görevini devredecek ama AK Parti Milletvekili olarak
görevini sürdürecek.
29 Nisan tarihinde MKYK toplantısında Başbakan Davutoğlu’nun il ve
ilçe başkanlarıyla ilgili yetkinin alındığı toplantıdan sonra AK
Parti’deki gelişmeler hızla büyüdü. Başbakan, Salı günkü AK Parti
grubunda yaptığı 28 dakikalık konuşma ile görevi bırakabileceğinin
sinyalini vermişti. Ama asıl ipleri koparan gelişme MKYK toplantısı
öncesinde Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki telefon
görüşmesiydi. “Arkadaşlar sizin adınıza imza topladıklarını
söylüyorlar” deyince Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Normal tabi, ben
onların lideriyim” karşılığını vermişti. Bunun üzerine Başbakan,
“Siz benimde liderimsiniz. MKYK’yı erteleyelim ya da geleyim
görüşelim” demiş, ancak Erdoğan, “Gereğini yapın” diye cevap
vermişti.
Bu süreçte en önemli kilometre taşlarından biri dünkü
Cumhurbaşkanı-Başbakan görüşmesiydi. Toplantıdan önce Başbakan
Davutoğlu’nun görüşmeye cebinde istifa mektubuyla gitmesi
bekleniyordu. Ancak gün boyu yürüyen mekik diplomasisi ile istifa
mektubuyla gitmek yerine Cumhurbaşkanı ile görüşmede sorunları
masaya yatırıp, yeni bir ilişki modeli ortaya çıkarma ön plana
çıkmıştı. Hatta Salı gününü Çarşambaya bağlayan gece Miraç
kandilinde Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayıp,
kandilini kutlamış, Çarşamba günkü görüşme o sırada
belirlenmişti.
Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğan
ve AK Parti Genel başkan yardımcısı Ömer Çelik dün hem
Cumhurbaşkanı ile hem Başbakan’la görüştüler.
Başbakan’ın istişarelerinde bu eğilim ön plana çıktı. O nedenle
Cumhurbaşkanı ile görüşmeye cebinde istifa mektubuyla gitmedi. Ama
Cumhurbaşkanı Erdoğan’da Başbakanla görüşmeden önce kabinenin
önemli isimleriyle bir araya geldi. İçişleri Bakanı Efkan Ala,
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’la
görüştü. Uzlaştırma çabalarına, mekik diplomasisine rağmen
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir “B planı” yapmadığı ortaya çıktı.
Erdoğan, A planına odaklanmıştı. A planı, Davutoğlu’nun görevini
bırakıp, Başbakanlık görevini ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret
edeceği bir ismin üstlenmesiydi. Güvenilir kaynaklar görüşmeyi,
“Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Başbakan’ı kafasında bu işi
sonlandırarak karşıladı. En son söyleyeceği, en baştan belliydi”
diye değerlendirdiler.
Cumhurbaşkanı’nın, “Kongreyi toplayın bu işi devredin” dediği
söyleniyor.
Kulislerde Davutoğlu sonrası için 5 isim konuşuluyor. Adalet Bakanı
Bekir Bozdağ, Enerji Bakanı Berat Albayrak, Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve Başbakan yardımcısı
Numan Kurtulmuş.
Ancak Cumhurbaşkanı’nın bu beş isimden birini mi işaret edeceği, bu
ismin kim olacağı henüz belli değil. Elbette ki bu isim
Cumhurbaşkanı’nın kafasında var. Erdoğan birkaç hamle sonrasını
planlamadan yola çıkmaz. Cumhurbaşkanı’na yakın kaynaklar,
“Kamuoyunu şaşırtacak bir isim olmayacak” diyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan-Başbakan Davutoğlu ilişkisinde “Güçlü lider-
Çalışkan başbakan” modeli vardı. Davutoğlu’ndan sonra Başbakanlık
görevini üstlenecek isimle Cumhurbaşkanı Erdoğan ilişkisinde yeni
bir model ortaya konulacak. Kimi teknokrat başbakan olacağını, kimi
uyumun ön plana çıkacağını söylüyor. Ama şu gerçek ki, fiili
Başkanlık sistemi uygulanacak.
AK Parti’de Davutoğlu döneminin kapanıp, yeni bir sürecin
başlamasına neden olan dünkü görüşmenin havasına gelince.
Çok samimi ya da çok sert bir havada cereyan etmemiş. Eski hukuka
dayalı bir ortamda gerçekleşmiş. Başbakan hangi defteri açtıysa
Cumhurbaşkanı görevi devretmesi konusundaki kararlılığını
sürdürmüş.
Dün önemli bir gündü. Davutoğlu dönemine nokta konulurken, AK Parti
yeni bir döneme adım atmış oldu.