Abdülkadir Selvi açıkladı, Erdoğan, Davutoğlu'ndan şikayetçiymiş: Ben ABD'ye gidiyorum, o da gitmeye kalkışıyor!
Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iplerin koptuğu 29 Nisan MKYK’sında Davutoğlu hakkında kullandığı sert sözleri köşesine taşıdı.
Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın
iplerin koptuğu 29 Nisan MKYK’sından kısa bir süre önce bir ortamda
Ahmet Davutoğlu hakkında, “Ben Suudi Arabistan’a gidiyorum. 15 gün
sonra Suudi Arabistan’a gidiyor. Ben Amerika’dan dönüyorum 15 gün
sonra Amerika’ya gitmeye kalkışıyor” dediğini yazdı.
Bugün açıklanacak olan yeni kabine için "Bakanlar Kurulu’nun üçte
birinin değişmesine kesin gözüyle bakılıyor" diyen Selvi,
"Dışarıdan bakılınca Erdoğan görünecek, içeriden bakılınca da
Erdoğan görünecek" görüşünü dile getirdi.
Selvi'nin Hürriyet'te "Kabine bugün sırada partili
Cumhurbaşkanlığı" başlığıyla yayımlanan (24 Mayıs 2016) yazısı
şöyle:
AK Parti'de kongre tamamlandı.
Şimdi gözler kabineye çevrilmiş durumda. Kimlerin kabineye
gireceği, hangi bakanların değişeceği dikkatli bir şekilde takip
ediliyor.
Çünkü sıradan bir AK Parti kabinesi kurulmuyor.
Davutoğlu hükümetinin ardından olağanüstü kongre şartlarını
yansıtan bir Bakanlar Kurulu teşkil ediliyor.
Yarı yarıya değişen MKYK’da bakan sayısı azaltıldı, parti yönetimi
kadınlar ve gençlerle takviye edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 Mayıs tarihinde külliyede bir araya
geldiği AK Parti milletvekillerine, “Partiyi iyi çalıştırmak lazım.
Partiyi şimdiden 2019 seçimlerine hazırlamak lazım.
Parti başarılı olursa hükümet de olur, başbakan da olur,
cumhurbaşkanı da seçilir.
O nedenle parti çok önemli” demişti.
O nedenle hükümet ve parti ayrı ayrı güçlendirilerek, ‘güçlü parti,
çalışan hükümet’ yönünde adım atıldı.
Bu Davutoğlu dönemindeki AK Parti’nin güçlü olmadığı ya da
kabinenin çalışmadığı anlamına gelmiyor.
7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerini, 12 Eylül ve 23 Mayıs kongrelerini
başarıyla tamamlamış bir parti ve hükümet için ‘güçsüz’ ya da
‘çalışmıyor’ denilemez.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan başka bir dizaynın içinde, onu anlatmak
için bu tanımları kullandım.
Yeni dönemde kabinenin profili kadar, işlevi de önemli olacak.
Dış politikada, dışarıdan bakılınca Türkiye Cumhuriyeti adına tek
muhatabın Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğu, içeriden bakılınca da genel
politikaları dış politika önceliklerini Erdoğan’ın tayin ettiği bir
süreç.
"İçeriden bakılınca Erdoğan dışarıdan bakılınca
Erdoğan"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iplerin koptuğu 29 Nisan MKYK’sından kısa
bir süre önce bir ortamda Davutoğlu hakkında, “Ben Suudi
Arabistan’a gidiyorum. 15 gün sonra Suudi Arabistan’a gidiyor. Ben
Amerika’dan dönüyorum 15 gün sonra Amerika’ya gitmeye kalkışıyor”
demişti.
Tek adamlık mı olacak? Bu tanıma tepki gösteriliyor.
Onun yerine, ikili yapı ortadan kaldırılacak tanımı tercih
ediliyor.
Dışarıdan bakılınca Erdoğan görünecek, içeriden bakılınca da
Erdoğan görünecek.
Hükümet kurma görevini devralan Binali Yıldırım yeni süreci, “Söz
üstüne söz değil taş üstüne taş koyma zamanıdır” diye tarif
etmişti.
Yatırımı, kalkınmayı, büyümeyi hedef alan icra ve inşa
hükümeti.
Yeni hükümette iki alanda hissedilir değişiklikler yapılması
bekleniyor.
1- Dış politikanın yönetilmesi.
2- Ekonomi yönetimi ve politikaları.
Yeni süreç, ‘yüksek profil, yüksek uyum’ olarak tanımlanmıştı. Buna
uygun olarak dış dünya ile temaslarda Cumhurbaşkanı Erdoğan daha
görünür olacak. Ekonomi politikalarında ise global piyasalarla
uyumu ve fiyat istikrarını hedef alan ekonomi politikaları yerine,
kalkınmayı, üretimi ve büyümeyi hedef alan politikalar ağır
basacak. Ekonomideki faz değişikliğinin, ekonomi yönetimine de
yansıması bekleniyor.
Hükümet kurulduğunda ilk işlerden biri uzun süredir boş tutulan
Hazine müsteşarının atanması olacak. Bu arada Başbakanlık
müsteşarıyla birlikte yüksek bürokraside önemli değişiklikler
bekleniyor.
"Bakanların üçte birinin değişimi kesin gibi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Davutoğlu’nun başbakanlıktan ayrılma
kararını açıkladığı 5 Mayıs tarihinde bir araya geldiği AK Parti
milletvekillerine, yeni başbakanın tarifini, ‘uyum’ olarak
vermişti.
Binali Yıldırım bunu, ‘tam uyum’ olarak açıkladı.
AK Parti kongresinde ‘tam uyumlu başbakan, tam uyumlu parti
yönetimi’nin çıkarılması sağlandı.
Şimdi sıra ‘tam uyumlu kabine’de. MKYK’nın yarı yarıya değişmesi
üzerine benzer bir değişikliğin kabinede de olacağı yönünde bir
beklenti oluştu.
Ancak AK Parti kulislerinde kabinenin yarısının değişmesi
beklenmiyor.
MKYK’ya giren bakanların, kabinedeki görevlerini bırakıp
bırakmayacağı bilinmiyor.
Ama o yönde bir eğilim var.
Bakanlar Kurulu’nun üçte birinin değişmesine kesin gözüyle
bakılıyor.
Bakanlar Kurulu’nun bugün açıklanması bekleniyor. Önce hükümet
sonra ‘partili Cumhurbaşkanlığı’ 23 Mayıs kongresiyle birlikte AK
Parti’de yeni bir döneme geçildi.
Bunu, ‘fiili partili Cumhurbaşkanlığı’ süreci olarak tanımlamak
mümkün.
Sıra sistemin dönüşümünde.
Yeni hükümetin öncelikli işi, ‘partili Cumhurbaşkanlığı’
olacak.